Siyasi iktidar sendikaları yok etti

AKP iktidarı, ideolojiyi ve Fetocuları kullanarak, otokrasiyi tırmandırarak, grev ve lokavt kanununu değiştirerek Türkiye''de sendikasızlaşma yarattı. 2002 yılında işçilerin yüzde 58,6''sı sendikaya kayıtlı idi. Bu oran 2022''de yüzde 14,32''ye geriledi. Halen Türkiye''de 15 milyon 294 bin 362 işçiden yalnızca 2 milyon 189 bin 645''i "sendikalı"dır.

İşçi ve memur dayanışma içinde kalmadılar. Örgütlenemediler. Şimdi hükümet işçilerle istediği gibi oynuyor. Ulufe dağıtır gibi, veren el diyor.

1. Asgari Ücret Tespit Komisyonu''nda işçi temsilci sayısı üçte birdir. Diğer üçte ikisi devlet ve özel sektördür. Devlet de bir işverendir. Gerçekte 15 kişilik komisyon 16 kişi olmalı, 4 devlet, 4 işveren, 8 kişi de işçi temsilcisi olmalıdır.

2- Asgari Ücret Tespit Komisyonu''na en fazla üyesi olan TÜRK-İŞ katılıyor. TÜRK-İŞ''in üye sayısı da 1.213.439''dur. Türkiye''deki toplam işçi sayısının yüzde 7,9''u demektir. Yani masada işçilerin yalnızca yüzde 7,9''u temsil ediliyor. Yüzde 92,1''i temsil edilmiyor.

Yani; Asgari Ücret Tespit Komisyonu masasında işçinin adı yoktur.

Demokratik bir ülkede bu tabloya karşı tüm işçiler itiraz eder, ülke genel greve giderdi. Bizde ise ses yok. İşçiler hükümetin eline bakıyor hale geldi. Onun içindir ki Cumhurbaşkanı işçi hakkı demiyor, veren el diyor.

3- AKP iktidarı ideolojik mahfiller, ideolojik sendikalar kurdurdu. Hükümetler sarı sendikalar kurdurdu. İşçi hakları ikinci planda kaldı. İşçiler de buna alet oldu. Gerçekte sendikalar işçi haklarını korumalıdır. Bunun için de , halen mevcut üç konfederasyon tek bir konfederasyon haline getirilmelidir.

4- Devletin parti devleti olması gibi, memur sendikaları da parti sendikası oldu. Bu durumu devlette en fazla memur üyesi olan MEMUR-SEN''de görebiliyoruz. Çünkü MEMUR-SEN başkanları ya AKP''den milletvekili veya bu partiden milletvekili adayı oluyorlar.

AKP iktidarı memur sendikalarını parçaladı ve sendika gücünü bitirdi. Halen memur sendikaları çok sayıda, dağınık ve ideolojik temellidir.

Kamuda 12 konfederasyon ve 182 sendika var. Memurlar ister istemez hükümetle iş birliği yapan, bu nedenle memur tarafında değil de hükümet tarafında olan sendikalara üye oluyor. Uygulama da bu paraleldedir. Memurların üçte ikisi MEMUR-SEN''e üyedir. Toplu sözleşmelere de, üyesi en fazla olan MEMUR-SEN katılıyor.

MEMUR-SEN başkanlarının AKP''den listeye girmeleri ve milletvekili olmaları bu sendikanın tarafsız olmadığını çok net olarak ortaya koymaktadır.

Söz gelimi; 2022 ilk çeyrekte memura, 7 yüzdelik puan toplu sözleşme ve 34,85 yüzdelik puan olmak üzere yüzde 41,69 maaş düzeltme farkı verildi. Ama Türkiye birinci çeyrekte yüzde 7,3 büyümüştü. Bu büyümede memur da katma değer yaratı. Ama pay almadı. Gerçekte memur maaşlarında artış yüzde 48 olmalıydı. Ama MEMUR-SEN''den ses çıkmadı.

Memur eğer uzun dönemli çıkarını korumak istiyorsa ve refahtan pay almak istiyorsa sendika seçiminde bilinçli olmalıdır.

Hangi ülkede ve hangi koşulda olursa olsun, organize olamayan, baskı grubu oluşturmayan işçi ve memur kesiminin hakları kolayca gasp edilmiştir. Her kayıp, bir başkasının kazancı demektir. Bu nedenle hak verilmez alınır.

Yazarın Diğer Yazıları