Demokratik devlet, adaletsizlik karşısında bireye kendini savunma ve koruma hakkı vermektedir. Ancak bunun için haksızlığa uğradığına inanan kimsenin, adaletsizliğin giderilmesi için bütün yasal yolları denemesi gerekir. Yasal yollar denendikten sonra hâlâ mağduriyet giderilmemişse birey pasif direniş olarak itaatsizliğe baş vurabilir. Sivil itaatsizliğin amacı kamu oyunu etkilemek ve otoriteyi sorunlara karşı duyarlı olmaya davet etmektir.
Yapılan eylemin sivil itaatsizlik sayılabilmesi için yasaya aykırı olmamalı, şiddet içermemeli, kamuya açık olmalı ve eylemi yapanların yasal sonuca katlanmaya hazır olmaları gerekir.
BDP’nin sivil itaatsizliği!
BDP, terör örgütüne “silah bırakma çağrısı” yapamayan, “taş atmak demokratik haktır” söylemini dile getiren, çocukları “Molotof” larla teçhiz ederek polisin üzerine süren siyasi görünümlü bir örgüttür. Binlerce masum insanın ölüm emrini veren terörist başı Öcalan’ın talimatlarıyla kurulmuştur. BDP’nin bir tek misyonu vardır, o da Öcalan’ı tıkıldığı İmralı’dan kurtarmaktır. BDP’nin yasal ve masum görünen diğer söylemleri ayrıntı mertebesindedir. BDP’liler bu yüzden “irademiz Öcalan”, “muhatap Öcalan” sloganları atmaktadır. Hatta BDP, temsil ettiğini söylediği halkı, tehdit ve baskı altında tutarak varlığını güçlendirmeye çalışmaktadır.
Sivil itaatsizlik Öcalan’ın talimatı!
Sivil itaatsizlik eylemleri Öcalan’ın İmralı’dan verdiği işaretlerle başlatılmıştır.İmralı hükümlüsü Öcalan bir süre önce tutuklu bulunduğu hücreden avukatları aracılığıyla şu açıklamayı yapmıştı: “Mısır’da, Tunus’ta, Libya’da, Süleymaniye’de olanlar görülüyor. Aslında Türkiye’de de bölgede de bu potansiyel var. Biz istersek benzer süreçleri başlatabiliriz. Bizim Tunus, Libya, Mısır ve Güney Kürdistan’dan daha fazla halk gücümüz ve eylem yeteneğimiz vardır”.
İşin ilginç yanı da Öcalan’ın bu söylemleri tutuklu bulunduğu hapishaneden yapabilmiş olmasıdır. AKP hükümeti, Öcalan’ın İmralı’dan Kandil’e ve BDP’ye talimat vermesine izin vermekte, BDP de bu talimatları yerine getirmektedir. Olgu budur.
“Taraf” teşvik ediyor!
Malum odakların gazetesinin manşeti şöyle: “Sivil itaatsizlik devleti değiştirir” . Bu başlığın altında da uzman görüşü olarak şunlar belirtilmiş: “Kürt sorununun çözümünde en azından kısa vadede sivil itaatsizlik uygulanabilse sonuçları müthiş olur. Devletin ezberi bozulur. Türkler tarafından bir dil tutulması yaşanır. Ne oluyor diye bir anlama ve düşünme süreci başlar”. Bir yandan sivil itaatsizlik başlatanlar diğer yandan elindeki ağır silahlarla terör eylemi yapmak için ülkeye giren eli kanlı teröristlere sahip çıkıyorlar. Bu eli kanlı teröristler için BDP Genel Başkan Yardımcısı Gülten Kışanak, “Kürt halkının özgür yaşaması için ömrünü adayan 7 fedaiyi daha toprağa veriyoruz.” DTK Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk da “40 bin şehidimiz var, 7 tanesini daha toprağa verdik. Anılarının gereği olarak isyanımızı daha da yükselteceğiz. Demokratik özerk ülkemiz için mücadele etmek durumundayız” diyor. Anlaşılan BDP’nin yaptığı bir bütün olarak düşünüldüğünde yapılananın sivil itaatsizlik değil sivil hıyanet olduğu görülür.
