Sistemin acı sonu

İktidar olma barajını yüzde 50+1''e çıkaranlar bugün HDP üzerinden hiç konuşmasınlar… O gün, yeni sistemin HDP türevi partilere mahkûmiyet doğuracağını, yanlış olacağını söyleyenlere, referandumda ''hayır'' diyenlere şu kelimelerle ateş ediyorlardı:

"''PKK''yla, IŞİD''le, FETÖ''yle, DHKPC''yle aynı çizgidesiniz…"

Yeni sistemin nasıl pazarlandığını da hatırlayalım: "Yeni anayasayla ülkede kararlar çok daha hızlı alınacak, prangalardan kurtulacağız, istikrar olacak, koalisyonlara bir daha dönülmeyecek, güçlü yönetimler ortaya çıkacak…"

Sonuç: Sistem, PKK''lardan, Hizbullah''lardan ve onların siyasî ayaklarından medet uman siyasete mahkûm oldu… 50+1''i yakalamak için şeytanla bile işbirliği meşruiyet kazandı!..

Güya koalisyonlar olmayacaktı ama iktidarlar da muhalefetler de koalisyonlardan ibaret hâle geldi, daha ilk dakikadan itibaren… "Kararlar hızlı alınacak, güçlü yönetimler olacak" şeklindeki şehir efsanesi, pandemide maske, depremde kefen dağıtamayan gerçeğin altında ezildi!..

Sözde prangalardan kurtulacaktık, yepyeni prangalarımız oldu!.. ''Küresel güç'' olacaktık, kürenin mülteci deposuna dönüşüyoruz, her gün daha fazla Peşaverleşerek, Lübnanlaşarak!..

***

Türkiye''nin seçimden sonra orta vadede bu yanlıştan dönmesi gerekiyor… Sistemi, radikallerin veya terörle ilişik olanların tehdit ve şantajına açık hâlden kurtarmak şart… Yoksa her seçim, iktidarda kalmak veya olmak isteyenlerle, radikallerin, teröristlerin, marjinallerin pazarlık ve pay kapma maceralarına şahit olacağız…

Bu sistemde, seçimlerin ikinci tura kalma ihtimali, uç siyasete ellerini ovuşturma şansı veriyor… ''Makul çizgi''deki çoğunluk, örgütlü sapkın azınlıkların taleplerine boyun eğmeye zorlanıyor… Bu fiilî gerçeği demokrasiyle değil ahmaklıkla veya ''kasten'' izah edebiliriz ancak…

Rejim bu ipotekten kurtarılamazsa, dozu her seçim artacak çok daha büyük risklere gebe demektir… Toplumun farklı kesimlerinin temsilini sağlamak, değişik görüşlere hayat alanı oluşturmak başkadır, onlar adına siyaset yaptığının öne süren suç örgütlerinin, parti, dernek, vakıf, cemaat şeklinde örgütlenmiş ''organize yapılar''ın temsil gücünü ele geçirerek masanın diğer tarafına oturtuluyor olması başka…

***

50+1 sistemi, suça teşvik sistemidir… Masum ve makul insanları, sonuç alma uğruna suçun içine çeker, küçük-büyük radikal grupların pazarlık, kapris, tehdit ve şantajına açık hâle getirir… Zaten getirdiği de ortada…

Hep hatırlatıyoruz… Şu İstanbul''da tekrar edilen seçimler öylesine ibretlik ki… İktidar partisi, cezaevindeki bebek katili teröristten ve onun yurt dışında kırmızı bültenle aranan kardeşinden medet umdu… Devletin televizyonu ve haber ajansı bu teröristlere aracılıkta kullanıldı, bir anlamda devlet suçluya yataklığa zorlandı…

Siyasetin sonuç alma uğruna gözünü kırpmadan içine düştüğü bu iğrenç psikoloji, devleti ve onun kurumsallığını kumara basabiliyor… Neyi kaybedeceğimizi umursamadan karanlığa zar atabiliyor…

2018''deki ikazımızı tekrarlayalım: "Esas fecaat, iktidarların veya iktidar olmak isteyenlerin bu matematiğe mahkûm edilmeleridir… Anayasa değişikliği işte bu kara deliği doğurmuştur…"

Bize ABD ve Güney Kore modelleriyle yapılan pazarlama iflas etti… Parlamenter sistemden başkanlık sistemine geçişin dünyadaki üç örneği de Afrika''dandı ve çökmüştü… Bizdeki de aynı şekilde çöktü… Bunun artık herkes kabullensin… Yoksa neyin çökeceğini hep birlikte göreceğiz!..

Yazarın Diğer Yazıları