Sıra TBMM'nin onurlu Kıbrıs kararında...
KKTC Meclisi, tarihi bir adım atarak, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Meclisinin, 19 Şubat’ta aldığı, Kıbrıs sorununun çözümünde garantilerin kabul edilemeyeceğine ilişkin kararına karşılık, tüm partilerin mutabakatıyla hazırlanan ve Kıbrıs Türk halkının hassasiyetlerini, Garanti ve İttifak Anlaşmaları’nın vazgeçilmezliğini vurgulayan kararı görüşerek onayladı.
Türkiye’nin Kıbrıs’taki etkin ve fiili garantisinin, Kıbrıs Türk halkı bakımından adada bulunacak kapsamlı çözüm anlaşmasının hayati ve en temel unsuru olarak görüldüğü vurgulanan kararda, Kıbrıs Rum tarafı, Kıbrıs Türk halkının eşitliğine saygılı olmaya ve görüşmeleri sürdürecek gerekli esnekliği göstermeye, görüşme masası dışında süreci zora sokacak her tür eylemlerden kaçınmaya davet edildi.
Kararda, uluslararası camiaya, Kıbrıs Türk halkına uygulanan ve hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan kısıtlamaların, BM Genel Sekreteri’nin çağrıları doğrultusunda bir an önce kaldırma çağrısı yapıldı.
KKTC Meclis kararında, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Temsilciler Meclisinin 19 Şubat 2010 tarihinde uluslararası antlaşmalardan kaynaklanan garantiler konusunda aldığı karar, kapsamlı çözüm müzakerelerinin anlamını ve zeminini ortadan kaldırmayı hedefleyen iyi niyetten yoksun bir girişim olarak değerlendirildi.
KKTC Meclis kararının tüm partilerin desteği ile çıkması çok önemlidir. Ancak karar yeterli değildir. Ve ayrıca davamıza ters düşen unsurları da taşımaktadır. Anlaşılan oybirliği ile alınan karar partiler arasında belirli bir pazarlık sonucunda,asgari müştereklerde mutabık kalınarak alınmıştır.
Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla müzakerelerin sürdüğü kritik bir dönemde Rum tarafı yeni bir uzlaşmazlık sergilemekten geri kalmamış ve Anavatan Türkiye’nin etkin ve fiili garantisini kabul etmediğini vurgulayacak kadar ileri gitmiştir. KKTC bu aşamada müzakerelerin anlamsızlığını vurgulayarak en azından KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleri ertesine kadar ve Rum meclisinin kararını geri alma koşuluyla müzakerelere ara verildiği kararını almalıydı. Oysa bu fırsat da heba edildi. AKP iktidarının masadan kalmama talimatına KKTC meclisi de uydu. Masadan kalkan kaybeder görüşü yanlıştır ve onurlu bir siyasi duruşu temsil etmemektedir. KKTC Meclisinin aldığı karar bu nedenle eksik kalmıştır ve beni tamamen tatmin etmemiştir.
Kararda bana ters gelen diğer bir unsur da devamlı surette BM’nin arabuluculuğuna ve BM Genel Sekreteri’nin çabalarına destek verilmesinin vurgulanmasıdır. BM arabuluculuğu hiçbir zaman davamızı destekleyen değerlere ve kriterlere saygı göstermemiştir. BM parametreleri ve Güvenlik Konseyi kararları davamıza ve Kıbrıs Türkünün çıkarlarına ters düşmektedir. Kıbrıs sorununa bulunacak çözümde biz Kıbrıs Türklerinin mağduriyetini artıracak ve yok oluşumuza zemin hazırlayacak yıkıcı öğeleri ihtiva etmektedir. Yine de KKTC Meclisinin oybirliği ile aldığı karar kısmen de, hiç yoktan iyidir.
Esas önemli olan 2002 yılından beri iktidarda olan AKP hükümetleri döneminde Kıbrıs konusunda karar alamayan-almayan Anavatan TBMM’nin Kıbrıs siyasetimizdeki kırmızı çizgilerimizi belirtecek bir kararı hemen alıp tüm dünyaya duyurmasıdır.. Bulunacak bir çözümde olmazsa olmazlarımızın altı önemle çizilmelidir. KKTC’nin varlığına ve egemenliğine saygı gösterilmeyen bir çözümüm kabul edilmesinin mümkün olamayacağı doğrultusunda bir karar hemen TBMM’de alınmalıdır. Anavatan Türkiye Meclisi bu onurlu kararı alabilir mi? AKP iktidarı döneminde pek zannetmiyorum. Ancak biz çağrımızı yaptık; bekleyelim görelim...