Sıra bize geliyor galiba!..
Yani hep diyorum ya, çark eden çok gördüm, ama çark ederken böyle hızlı ve eskiyi ağzına almadan ötekine geçenini hiç görmedim. Anladınız Başbakan Erdoğan’dan söz ediyorum. Sondan başlayalım, ne dedi Erdoğan Libya konusunda, “NATO’nun ne işi var Libya’da” demedi mi? Aynı füzesavar sisteminde salladığı gibi.
Dedi ama demekle de kalmadı, savaş uçağı ve savaş gemilerinin yanı sıra, hava operasyonları için İzmir’i de karargâh olarak verdi. Hoş Demokratik Sol Parti Başkanı, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ziyareti sonrasında bunu söylemiş ama Dışişleri sözcüsü derhal çıkıp tekzip etmişti. Diyorum ya bunlar toplu dans grubu gibi. Hani şu Yılmaz kardeşlerin Anadolu Ateşi adlı dans grubu var ya, mübarek AKP de aynı öyle. Onlar da Ampul Dans Grubu.
Washington’dan bir ince ayar yapılıyor o zaman ne Müslüman kardeşliği kalıyor ne de külhanlık. O efe tavırlar gidiyor ve hemen hazır ola geçip başüstüne diyor ve kendisine verilen görevi yapmak üzere yola çıkıyor.
Size biraz Libya’dan söz edeyim. ABD Başkanı Obama’nın başına dert oldu Libya operasyonu. Başkan bu yazım yayına girerken Pazartesi gecesi Amerikan halkına televizyonlardan bir canlı konuşma yaparak aldığı karar ve bombardımanlar konusunda bilgi verecek. Ama Cumhuriyetçiler şimdiden harekete geçtiler bile.
ABD’li senatör ve milletvekilleri askeri harekâta akan veya akacak paranın kaynağını kestiler. Şu anda ABD Federal Hükümeti, bütçe onaylanmadığı için ikişer haftalık geçici bütçelerle hareket ediyor. ABD bu yüzden operasyondan çekilmek zorunda kaldı. Sabah NBC televizyonunun Basınla Karşılaşma (Meet to press) adlı haber programına katılan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile Savunma Bakanı Gates, programın sunucusu David Gergory’nin sorularını adam gibi yanıtlayamadılar. Onlardan sonra söz alan ABD Senatosu Dış ilişkiler Komisyonu üyesi Richard Lugar da Obama yönetimini oldukça sert eleştirdi.
Şimdi İngiltere’de yaşananları da bence bu Libya olayları tetikledi. Ekonomisi bu denli kötü olan ülkelerin hadlerine düşmeden kalkıp başkalarının işlerine soyunmaları halkı rahatsız etti. Aynı şekilde Fransa’da da olacak göreceksiniz. Avrupalılar ekonomik krizden en ağır zarar gören halklar. Şimdilerde herkes soruyor, harcadığınız paralar kimin parası, bugüne kadar bu Kaddafi ile 24 sene iyi hoş yaşadınız da şimdi mi aklınız başına geldi diye.
Aslında İslam dünyasını karıştırma operasyonu bir anlamda bu Avrupa ülkelerinde halkın dikkatini ekonomik kriz ve sonrası yaşananlardan halkın dikkatlerini başka bir konuya taşıma. Yani bizimkilerin sürekli yaptığı gibi gündem değiştirme. İş Libya ile bitmiyor. Gördüğünüz gibi sırada Suriye, Yemen ve Ürdün var. Bu ülkelerde gelişmeler giderek hızlanıyor. Bu ülkelerin liderleri -Suriye hariç- ABD ve Batı dünyası ile dost olarak bilinen kişiler.
Ama görüldüğü gibi anında çıkarları için sattılar. Korkarım hızla sıra bize geliyor. Zaten bir süredir bunun denemeleri ve zemini hazırlanmış durumda. Gördüğünüz gibi Wikileaks belgelerinden Ergenekon olayının, ABD işi olduğu gayet net bir şekilde görülüyor. Böylece ortaya koyacakları sürece direnecek grupları yok edip geri kalanı da korkutmak. Ne için yapıyorlar tüm bunları, demokrasi ve özgürlük adına değil mi?
Bu nasıl özgürlükse, diktatörlük ve komünist sistemlerde bile görülmeyen bir baskıyı yaşıyoruz. Yayınlanmamış kitaplar toplanıyor. Hoş yayınlansa da bir kitabı yasaklamak ne demek, anlamak mümkün değil. ABD herkese bu talkını verirken, Türkiye’de sahneye koyduğu senaryoya demokrasi ve özgürlük diyebiliyor mu?
Benden uyarması, bir sabah kalktığınızda bakarsınız Türkiye’nin üzerinde de uçuş yasağı konulabilir. Ne diyor ABD ve müttefikleri, aynı şarkıda olduğu gibi “Bir gece ansızın gelebilirim” ...