Sinan Ateş başkentin ortasında aşağılık bir organizasyonla torbacılara katlettirildikten sonra büyük bir infial oluştu… Ülkenin vicdanlı çoğunluğu, taban tabana zıt siyasî görüş mensupları bile Sinan ve sevenlerinin, ailesinin, o iki küçük kızının acısına eşlik etti…
Yıllarca beraber yürüdüğü sanatçı bozuntularının, özlük hakları ve kariyerleri inançlarından ve delikanlılıklarından önde akademisyenlerin utanç verici sessizliğe büründükleri yerde, farklı görüşlere mensup, cesur, haktan ve adaletten yana, vicdanı siyasî görüşünün önünde olan herkes bu noktada birleşti…
Siyasî partilerin büyük çoğunluğu, genel başkanları ve yöneticileriyle birlikte çok doğru bir duruş gösterdi… Sadece cinayet günü anlık tepkiler ve mesajlarla sınırlı kalınmadı, cinayetin tam aydınlatılması için herkes elinden geleni yaptı, baskı oluşturmaya çalıştı, diğer yandan aileye sürekli destek çıkıldı…
Kabul edelim ki, emniyet ve adliye de bu anlamda üstün bir gayret gösterdi… Cinayetin üzerinden 2 ay geçmesine rağmen 21 tutuklu olması, emniyet ve adliyenin hassasiyetini ortaya koyuyor… Hepimiz biliyoruz ki, cinayet torbacıyla, hapçıyla, jiletçiyle, onları organize eden bozuntu tiplerle sınırlı değil, işin arkasında siyasete uzanan büyük bir organizasyon var… Fakat siyasetin yere batasıca ihtiyaçları yüzünden bazen ''siyasî zamanlama''yla ''hukukî zamanlama'' birbiriyle örtüşmüyor… Zaten o organizasyon çözülmeden Türk milliyetçileri bu işin peşini asla bırakmayacak, Sinan''ın hukuku, üzerine gelen deprem enkazının altında unutulmayacaktır…
***
Birçok genel başkan Sinan Ateş cinayetiyle ilgili tavır koydu, cinayetin takipçisi olacağını ilân etti ama CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu''nun durumu farklı… Çünkü o artık Cumhurbaşkanı adayı… Cinayet gününden itibaren verdiği mesajlar ve sözlerle tarihî bir sorumluluk üstlenmiş oldu… Ömürlerini inançları uğruna sebil eden Türk milliyetçileri, yaşadıkları ağır hayal kırıklığı ve travmanın ardından bu sözlerin altını çizdiler… Haklı olarak yüksek bir beklenti oluştu…
Nasıl şimdi Cumhurbaşkanı Erdoğan''dan gölgesiz bir şekilde adaletin tecellisini bekliyorsa Türk milliyetçileri, hiç şüphe yok ki Kılıçdaroğlu''nun seçilmesi durumunda o sözlerin takipçisi olacaktır…
"Sinan Ateş''in katillerini 4 ay sonra adalet önüne çıkarmak üzere çalışmalara başlıyoruz" diye söz veren, kurtlar sofrasının kazanamayacağını, Sinan Ateş''in unutulmayacağını söyleyen Kılıçdaroğlu''ydu…
"Bu ülkeyi mafyalara, çetelere bırakmayacağız. Sinan Ateş''in ailesi adalete kavuşacak. Herkes aklını başına toplasın!" diyen de kendisiydi…
"Adaleti savunan kişiler olarak bizler de adalet gerçekleşinceye kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz ve bu olay aydınlanıncaya kadar da takipçisi olacağız. Eşine de söz verdim, babasına da söz verdim. Hiç kimse unutmasın; Bay Kemal kafasına bir şeyi koyduysa mutlaka çözecektir" dedikten sonra yanına Mansur Yavaş''ı alarak rahmetlinin Ankara''daki ailesini ziyaret giden ve daha sonra "Deprem felaketi canımızı çok yaktı, maalesef bu süreci de biraz yavaşlattı. Ancak sonuç değişmeyecek. Sinan Ateş''in ailesine, yavrularına verdiğimiz söz tutulacak. O''nu ailesinden koparan, hepimizin bildiği odakları adalet önüne çıkaracağız" mesajını atan da Kılıçdaroğlu''ydu…
"Adalet yoksa niye yaşayalım? Ben içime taş basarak oğlumun toprağıyla duruyorum" diyen acılı anneye sesleniyorum; oğlunuz Sinan Ateş için adalet tecelli edecek. Bu iş torbacılarla kalmaz" çıkışı da, "Bu iş torbacılarla kalmaz. Bu ateş en tepedeki suçluları da yakacak" ikazı da, adaylık kesinleştikten sonra yaptığı konuşmada Sinan Ateş''i zikrettiğinde kopan alkışlar da hafızalarda yerini aldı…
***
Kemal Bey''in ilk günden beri sergilediği duruş şimdi farklı bir boyut kazandı… Artık cumhurbaşkanı adayı ve bu sözlerini hayata geçirebilecek makamın eşiğinde… Seçilirse, milliyetçilerin bu büyük beklenti kendisini takip edecektir…
Ve tabii rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu''nun oğlu Furkan Yazıcıoğlu''nun, babasının ölümüne ilişkin şüpheleri kaldırmak üzere aktardığı dosya ve kendisine verilen "Açık yaraları kapamadan ülke huzur bulamıyor. Kapatacağız" sözü gibi…
