Senatör Biden, ne iş?
Sevgili okurlarım, 2011 yılı Aralık ayı Türkiye için yeni bir milat olacak. Bunun ilk işareti hafta sonunda ABD Başkan yardımcısı Joe Biden’ın Türkiye ziyareti ile verildi. Bu ziyaret öylesine önemli ki Başbakan Erdoğan bile ameliyat sonrası hasta yatağını terk ederek Ankara’ya gidip kendisi ile görüşecek.
Belki biliyor, belki de bilmiyorsunuz ABD Başkanlık sistemlerinde Başkan yardımcıları hep geri plandadır ve genellikle de pek işe yarar bir görev yapmaz. Bu gelenek Obama’dan önceki Başkan oğul Bush’un Başkan yardımcısı Cheney ile bozuldu. Cheney ABD gibi bir ülkeyi Bush’un ardından gerçekten yöneten kişiydi.
Gelelim Senatör Biden’a. Biden 30 yaşında ABD kongresine Delaware senatörü olarak girdi. Rum lobisine hep yakın oldu. Senato’da Adalet ve Dışişleri komisyonunda görev yaptı. İlgi çekici tarafı, Irak’ın işgali için oy kullanan az sayıdaki Demokrat partili politikacılardan biriydi. Biden, 1988 yılında Demokrat parti Başkan aday adaylığı için çalıştı. Ancak bir anda yaptığı konuşmalarından birinin, İngiliz politikacılardan alıntı olduğu ortaya çıkınca adaylığını geri çekti.
Biden, 1974 yılında Kıbrıs barış harekâtı ardından Türkiye’ye silah ambargosu uygulanmasını öneren yasa tasarısını hazırlayan dört senatörden biriydi. Öteki senatörlerden ikisi Rum asıllı Sarbanes ile Olympia Snowe, dördüncü de Tom Eagleton’du. Daha sonra da Türkiye’ye yardımın kesilmesi, Türk askerlerinin Kıbrıs’tan çıkması ve Kıbrıs Rum kesiminin Avrupa Birliğine girmesi konusundaki önerilere ve tasarılara destek verdi.
İşte Ankara’da AKP hükümetinin görüşeceği Biden bu Biden. Ankara’ya geliş nedeni bir başka konferansla maskelense de asıl neden Irak ve Kıbrıs bağlantılı. Biliyorsunuz, Biden Türkiye’ye Irak’tan gelecek. Türkiye’den de Atina’ya gidecek.
Şimdi bu konuya malzeme taşırsak, ABD Başkanı Obama Aralık ayında Irak’tan tüm Amerikan askerlerinin çekileceğini açıkladı. Ama bu askerler unutmayın daha önceki 100 bin asker gibi Basra körfezinden değil Türkiye üzerinden güvenle çekilecekmiş. Sanki daha önce Basra körfezi üzerinden çekilen 100 bin Amerikan askeri güvenle gidememiş gibi nedense Türkiye üzerinden ve İncirlik İskenderun bağlantılı. Bu başka bir tezgâh, kokusu yakında çıkar.
Biden’ın yapacağı görüşmelerde ele alınacak konular arasında Kıbrıs ve İsrail en az Suriye ve İran kadar önem taşıyacak. Emin olun İstanbul’da Fener Rum patriğini de ziyaret edip elini öpüp hayır duasını da alacaktır. Biden günahı kadar Türkleri sevmez. Hatırlıyorum bir dönem Özal hayattayken ve Washington’u ziyaret ederken Madison otelin arka lobisinde onunla görüşmek istemiş ve kendisinden Kıbrıs’tan Türk askerlerinin çekilmesini istemişti. Türkiye’ye bu kadar kötülük yaptıktan sonra hâlâ bir şeyler isteyebilmişti.
Sözcüsü ziyaret öncesi bizim yeşil basının ağzına bir parmak bal çaldı ve PKK konusunu görüşeceklerini söyledi ama bence inandırıcı değil. PKK konusunda ne söyleyebilir. Başbakan’ın Barzani ve Talabani biraderler ikilisi maşallah adımıza bu konuyu çözüme ulaştırmaya çalışıyor. Ne garip değil mi sorunun esas sahibi Türkiye olayda figüran, esamisi bile okunmuyor. Washington’dan Biden’ın getireceği talimatlar uygulanacak.
Bu yazının sonunda bir iki kelam da bizim boyalı basına etmek istiyorum. Herkes bir yerinin korkusundan Başbakanın ne ameliyatı olduğunu yazamıyor. Diyeceksiniz adam hasta ne olmuş yani. Doğru. Ama bu siyasetçi Türkiye’nin kaderiyle oynayan bir kişi. Onun sağlığı doğrudan Türkiye’yi etkiler.
Ama kahraman Türk basını Başbakanlıktan yapılan açıklamaya kadar adamı bulamadılar. Buldular bulmasına ama hâlâ ne ameliyatı geçirdi belli değil. Düşünün adam ameliyat olup dört gün hastanede yatıp sonra da evde istirahat ediyor. Belli ki bu basit bir olay değil ciddi bir şey. Hastanede alınan tedbirler ve basına uygulanan karartma da haklı olduğumu gösteriyor. Maça kızı meselesi.