Seçim ayarlı “kontra” operasyon
Serde sanat tarihçiliği olunca, Ahşap Ağaç Oymacılığı Atölyesinin -altını çize çize belirteyim- “sanat eseri” niteliğindeki üretimini gördükten sonra özel ilgi alanıma girmişti Isparta Belediyesi.
“Blok beton” çağında görmeye hasret kaldığımız oymalı, kakmalı, kabartmalı, kaplama, kafes, yakma, kündekâri yapılmış abidevi kapılar, çerçeveler, gül sandıkları, masalar, koltukların üretildiği atölye sayesinde dikkatimi çeken bu şehirde, kendisi de yüksek mimar olan Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’ın özel çabaları sayesinde sanatkâr ve zanaatkâr patlaması yaşandı son birkaç yıl içinde.
İtiraf edeyim, mimari dokunuşlarla “butik şehirleşme” yolunda ilerleyen Isparta’da olmasaydı bu kadar dikkatimi çekmeyebilirdi dünkü haciz “operasyonu”.
Habere göre Defterdarlık, 8 milyon lira vergi borcu bulunan Isparta Belediyesi’nden alacaklarını tahsil etmek için belediyenin tüm gayrimenkullerine haciz koymuştu.
Ee iyi de, hani bu belediye kenti -üstelik de kimseyi zenginleştirme levyesine dönüştürmeden- bölgenin ponza yatakları gibi nimetlerinden yararlanarak, Orta Doğu’nun en büyük bimsblok fabrikasını, ek olarak yalıtım, izolasyon ve kimyasal dolgu malzemesi tesislerini kurup -Isparta halkına kazandırarak- sil baştan inşa ediyordu? Hani bir yanda “gök kubbe” gibi fuar merkezleri yükseliyor, bir tarafta dinlerken insana rüya gibi gelen “üzerinden taşıt geçmeyen yaya şehri”nin altyapısı tamamlanıyordu ve hani bütün bunlar olurken bırakın zarar etmeyi, belediye “kâr” ediyordu, birdenbire ne olmuştu?
***
1999 seçimlerinde MHP’den seçilen, 2004’te belediyeyi AKP’ye kaptıran, 2009’da ise yine MHP adayı olarak girdiği yarışı belediyeyi geri alarak galip tamamlayan Günaydın, haciz işleminin belediyenin AKP’de olduğu geçen dönemden kalan borçla ilgili olduğunu söylüyor ve “AKP’li başkanın yaptığı 2 proje var, başka da bir iş yapmadılar. Birisi Özkanlar alt geçidi, diğeri Hal Projesi. İkisinin de İller Bankası’na olan borcunu ben ödedim. Bu dönemden 150 milyon TL’lik borç yapılandırdık” diyordu.
MHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz’la da konuştum. Açık sözlüydü, “AKP döneminden belediyenin sırtına yük edilmiş böyle bir borç var, dolayısıyla ’Niye belediyemize haciz geldi’diye soracak halimiz yok. Ama aynı işlemin, niye aynı durumdaki AKP’li belediyelere uygulanmadığını sormak hakkımız” dedi.
Çok daha yüklü meblağlarda borcu bulunan birçok AKP’li belediye olduğunu öne süren Durmaz, bu belediyelere hiçbir yaptırım uygulanmadığı gibi ödeneklerle beslenmeye de devam edildiklerini belirtti.
Isparta Belediyesi’nin geçtiğimiz yıl da bazı operasyonların hedefi yapıldığını, Prof. Dr. Turan Yazgan Etnografya Müzesi’nin açılışına bir gün kala İl Çevre Müdürlüğü ekiplerinin “gayriresmi baskını”nı da hatırlatan Durmaz “Belediye Başkanımız seçildiği gün, AKP’den devraldığı borcu kamuoyuyla paylaşmıştı, dolayısıyla bu yükün bizim dönemimizde oluşmadığı ilgili herkesin malumu. Isparta, MHP’nin belediyecilik alanında kendini kanıtladığı, halkımızın 30 Mart 2014 itibariyle “MHP’li Belediye Başkanı’yla devam” kararı vereceğine emin olduğumuz illerden biri. Bunu bizim kadar AKP de görüyor ve seçim günü yaklaştıkça baskısını arttırıyor, başkanımızı sıkıştırmaya çalışıyor. Şu anda belediyemizi işlemez hale getirecek bir durum söz konusu değil” şeklinde konuştu.
Durmaz’ın dikkat çektiği “zamanlama”nın bir ayağı daha var. AKP’li bakanlara, hatta Başbakan’a uzanan yolsuzluk soruşturmasına, AKP içinden ilk tepkinin verildiği yer de Isparta. Belediyeyi hedef alan haciz operasyonu, manidar bir şekilde, tam da İl Genel Meclisi Üyesi Yalçın Ulusoy’un istifasıyla birlikte Isparta’da AKP’den kopmaların başladığı günlere denk geldi.