Sanayisizleşme

Bugünkü siyasi, sosyal, hukuki ve ekonomik tablonun aynen sürdürülmesi imkânsızdır. Hayatın normal akışına aykırıdır. Türkiye''nin bu kritik eşiği geçmesi gerekir. Geçecek de… Geçeceğini gelen sorulardan anlıyorum. Artık herkes ''''Türkiye bu tahribatı ne kadar zamanda telafi eder?'''' şeklinde sorular sormaya başladı.

Zaman alacak olanların başında yurt dışına çıkan yerli sermaye var. Yerli sermaye mülkiyet güvencesi endişesi ile yurt dışına çıktı. Yine tahminlere göre iktidarın servet transfer ettiği yandaşlar da var. Bunlar da iktidar değişeceği korkusu ile servet çıkarmış olabilir. Ayrıca beyin göçü var. İşsizlik sorunu yaşayan, kamplaşmaya tepki duyan, ideolojik eğitime zorlanan gençler, yurt dışına gitti. Özetle maddi ve beşeri göçün geri dönmesi zaman alır.

AKP iktidarı, sıcak para, spekülatif finans ve kısa dönemli rant serabına takıldı. Sanayi sektöründe teknoloji yatırımları yapılmadı. Türkiye erken sanayisizleşme dönemine girdi. Sanayide toparlanma uzun zaman alacaktır. Ancak ekonominin iç dinamikleri artacağından yeni yatırımlar başlar ve işsizlik birkaç yıl içinde düşer.

Devlet parti devleti oldu. Yeniden kurumsal devlete ancak orta vadede dönülebilir.

Demokrasi ve hukuka dönüş, hem yasal altyapısı hem de uygulama olarak çok kısa zamanda sağlanır.

Uluslararası ilişkilerde, döviz sorununda, ülke riskinde iyiye gidiş uzun sürmez, zira Avrupa Birliği demokratik bir Türkiye''ye her zaman yakın olacaktır. Bu da Türkiye için çıpa olacaktır.

Yeniden teknoloji ve sanayileşme zaman alır.

1. Sanayi, kalkınmanın kalıcı, reel ve temel ögesidir. AKP''nin en büyük yanlışı, küresel heyecana kapılıp, finans sektörünü öne çıkarması, finansal sektörün reel sektörü temsil etmekten uzaklaşmasıdır. Bunun içindir ki kırılgan bir piyasa yapısı oluştu.

Ayrıca finans sektörünün spekülatif kâr cazibesi etkili oldu. 2004 sonrası sıcak para girişi, yüksek reel faiz düşük kur iş birliği ile sanayiciler de tasarruflarını kendi alanlarında değil, finansal yatırımlarda değerlendirdi.

2012 öncesi TL''nin aşırı değerli olması üretimin ithal girdiye bağımlı olmasına neden oldu. Ara malı sanayisi yok oldu.

2. Türkiye teknoloji çağını da kaçırdı. TÜİK''in dün yayınlanan verilerine göre, sanayide üretimden satışlarda yüksek teknolojinin yüzde payı çok düşüktür;

* Yüksek teknoloji; 3,4

* Orta Yüksek Teknoloji; 26,3

* Orta düşük teknoloji; 33,2

* Düşük teknoloji; 37,0

AKP iktidarında yüksek teknolojinin payı giderek azaldı. Bu pay 2003 yılında yüzde 7,6 iken, 2017 yılından beri yüzde 3,4 seviyededir.

Öte yandan; OECD ülkelerinde Ar-Ge için ayrılan kaynakların GSYH''ya oranı üye ülkeler ortalaması olarak yüzde 2,4 iken, Türkiye''de yüzde 1,03'' tür. Bu oranlar İsrail''de yüzde 4,9 ve Güney Kore''de yüzde 4,5''tir.

Hükümet de Ar-Ge için bütçeye yeterli ödenek koymadı. Bütçeye konulan Ar-Ge ödeneğinin GSYH''daki payı yüzde 0,28''dir. Dahası TÜBİTAK başkan ve üyelerini Cumhurbaşkanı atıyor. Devletin parti devleti olduğu bir ülkede, Ar-Ge fonlarının etkin kullanılmayacağı da açıktır.

3. 2015 ve 2016 Fetö olayları ve darbe teşebbüsü ile, başkanlık siteminin uyum sorunları, hukuk ve demokrasi tartışmaları güven kaybı yarattı ve sanayi yatırımları yapılmadı.

4. Siyasi iktidar, ekonomide geçici ve fakat hızlı büyüme sağlayan konut yatırımlarına ağırlık verdi. Bu alanda kamu kurumlarını görevlendirdi. Çünkü aynı zamanda kamuya rant geliri elde ederek, bütçe açıklarını düşürmeyi planladı. Kamu kredilerini, teşvikleri bu alana yöneltti. İmalat sanayisi daha az destek gördü.

5. Güneydoğu ve Doğu Anadolu''da terör sorunu imalat sanayisi yatırımlarını engelledi.

Sonuç olarak; Türkiye önce sanayileşme çağını, şimdi de bilgi çağını kaçırdı ve AKP iktidarında erken sanayisizleşme sürecine girdi.

Yazarın Diğer Yazıları