Şaman, Udagan, Ötüken ve Türk Şamanlığı

Birkaç hafta önce bu köşede “Zerdüşt Türk mü, Zerdüşt, Şaman ve Ateş” başlıklı bir yazım yayımlanmıştı. O hafta sonu bir televizyonda, Matûrîdilik çalışmaları dolayısıyla saygı duyduğum bir bilim insanı, adımı vermeden taşlar atmaya başladı bana. “Bazı Türkçü arkadaşlar, dans trans, dans trans deyip vecde bile geliyorlar” diyordu alaycı bir gülüşle. Ve sonra sözde bilimsel saptamalarda bulunuyordu. Şamanlık oryantalistlerin bir takıntısı ve oyunundan ibaretmiş. Türk tarihinin hiçbir döneminde şaman sözcüğünün geçtiği tek bir belge ve bulgu yokmuş. Sözgelimi Orhun yazıtlarında şamandan hiç söz edilmiyormuş.
El-cevap: Evet, Türk tarihinde şaman sözcüğü geçmez, doğru, çünkü şaman sözcüğü Türkçe değil, Türkler Şaman’a “Kam” ya da “Baksı” derlerdi. İşlev olarak Şaman’la Kam arasında bir fark yoktur. Şaman terimi genel kabul gördüğü için biz onu kullanıyoruz. İki: Orhun yazıtlarında Şaman sözcüğü geçmez ama Ötüken geçer. Ötüken adı ise Şaman’dan gelir. Azerbaycanlı Prof. Dr. Fuzuli Bayat’ın Ötüken Yayınları arasından çıkan “Türk Tarihinde Kadın Şamanlar” adlı değerli bir eseri var. Bayat, Ötüken adının kadın Şamanlardan geldiğini belirtiyor. “Utkan”, “Udagan” deniliyordu kadın Şamanlara; ateşi, ocağı koruyan demekti. Ötüken ya da Otukan da “ateşin sahibi”, “ateş han” anlamında.
Evet, o ki, Fuzuli Bayat’tan başladık onun “Ana Hatlarıyla Türk Şamanlığı” (Ötüken Yayınları) ve yukarıda adını zikrettiğim eserinden önemli birkaç başlığı paylaşayım sizlerle:
-Şamanlık inancına göre ilk şamanlar kadındı.
-Tespih (tepse) Şamanlıktan kalma.
-Türk toplumu gönül genişliğini ve ruh yüceliğini Şamanlara borçludur.
-Ruslar Şamanlara çok zulümler ettiler. Oysa Şamanlar doğayı canlı bildiler, her şeyin ruhu olduğuna inandılar ve asıl ereğin barış içinde yaşamak olduğuna inandılar.
Atatürk’ün isteği üzerine kaleme alınmış, ikinci bir kitaptan söz edelim şimdi de. “Müslümanlıktan Evvelki Türk Dini Şamanizm” adlı bu eserin yazarı Prof. Dr. Yusuf Ziya Yörükan (Ötüken Yayınevi). İşte bu eserden de tadımlık bölümler:
-Şamanlıkta Türkçe olmayan hiçbir ifade yoktur. Bir millete yabancı dille ibadet mecburiyeti marazi bir şeydir.
-Şamanizm bir kült değil dindir.
-Şamanizmin Sünni Türklerdeki izleri Ve Cemal Şener’in baskı üstüne baskı yapan “Şamanizm” adlı kitabı (Ant yayınları). Birkaç önemli başlık da ondan verelim:
-Şamanlar binlerce dizeyi ezbere biliyorlar.
-Alevi dedeleri, Şaman bağlantısı
-Çuvaşistan’da Çubuksarı (Sarıkamış) Şaman Tepesi.

Gürbüz Azak’ın “Tatar” Romanı Babıâli Kültür Yayıncılık tarafından yayımlanan 95 sayfalık bir roman. Geçmiş ve bugün iç içe. Kurgulama kurnazca ve hoşça, anlatım akıcı ve sürükleyici. Bir posta tatarı anlatılırken, tarihin hangi bilgilerinden yararlanacağını Gürbüz Azak iyi belirlemiş, tam isabet var. Ve hikmetli, imgeli sözler var, şiir bunlar aslında. İşte onlardan birkaç örnek: “Diken yüzlü acabalarla çevriliyim”, “İnsanın kendisinden utanması az-buz ceza değil”, “İstanbul aynılıktır. Fotokopi ömürler yığınıdır”, “Politika asla bir fikir işi değil, sinir işidir”, “Siz, şiir gibi, türküye benzer yağışları arıyorsunuz”.
Evet, bu kitap, Yazar’ın deyişiyle “Nur topu aklığında bir destan”, okumak gerek.

Yazarın Diğer Yazıları