Tarih: 1 Eylül 1921… Türk ordusunun Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Yunan ordusuna karşı ölüm kalım savaşı verdiği günlerde Sultan Vahdettin, Yıldız Sarayı’nda görkemli bir düğünle beşinci eşi Nimet Nevzad Hanım’ı kendisine eş olarak aldı.
Vahdettin o esnada 61, Nimet Nevzad Hanım ise 18 yaşındaydı. O gün Yıldız Sarayı’nda akşam 9’a kadar şenlikler devam ederken Türk ordusu ise büyük bir özveriyle düşmanı boğazlıyor, Anadolu’dan gitmeyeceğini dosta düşmana gösteriyordu.
BU DÜĞÜN, VAHDETTİN''İN YAPTIKLARI ARASINDA ÇOK FARKLI BİR YERE SAHİP
Vahdettin, Milli Mücadele başarısızlığa uğrasın diye bir çok girişimde bulundu. Mustafa Kemal Paşa ve silah arkadaşları için idam fermanı çıkardı, Kuvay-ı Milliye’ye karşı Kuvay-ı İnzibatiye’yi kurdu, Atatürk hem işgalcilerle savaştı hem de işbirlikçi Vahdettin’in çıkardığı isyanları bastırmakla uğraştı.
Söz konusu düğün de en az diğer icraatları kadar affedilmez bir olaydı. Padişahlığını yaptığı ülkenin çocukları savaş meydanlarında bir bir şehit düşerken o, İstanbul’un en gözde konumunda; Boğaz’a nazır Yıldız Sarayı’nda, kendi kızlarından dahi küçük 18 yaşındaki Nevzat Hanım ile gönül eğlendiriyordu.
NİMET NEVZAD , VAHDETTİN’İN PEŞİNDEN GİTTİ
Vahdettin, bu düğünden yaklaşık 14 ay sonra İngiliz zırhlısıyla vatandan kaçtı. Vahdettin’in heyetinde Nimet Nevzad Hanım yer almadı.
3 Mart 1924’te hanedan mensupları yurt dışına çıkarıldı. Osmanlı saray erkanı bu kararla dünyanın dört bir yanına dağıldı.
Sultan Vahdettin’in kimi hanımları sürgüne gitmemek için boşanma yoluyla İstanbul’da kalmayı garanti altına alırken o, bunu yapmadı ve kocasının yanına; Sanremo’ya gitti. Vahdettin de onun gelmesi için çok çaba sarf etti.
TÜRKİYE''YE GERİ DÖNDÜ, YENİ BİR HAYAT KURDU
İtalya’nın Sanremo kentinde sabık Padişah’ın son nefesine kadar yanında olan Nimet Nevzad, Vahdettin’in ölümünden kısa bir süre sonra verilen izinle Türkiye’ye geri dönebildi.
İstanbul Boğaziçi’nde, Kandilli’deki akrabalarının yanına yerleşti. Komşu gözleri üzerinden eksik olmuyordu. Kandilli’nin yerli halkı onu bağrına basarken semtin yeni sakinleri ise ona “hain Vahdettin’in zevcesi” gözüyle bakıyorlardı. Bir gün ani bir karar verdi ve Küçüksu mesiresindeki bir gezinti sırasında kendisini beğenerek isteyen Küçüksulu Ziya Kaptan ile evlendi.
Nimet Nevzad''ın bu evliliğinden bir kızı ve bir oğlu oldu. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olunca Seferoğlu soyadını alan Osmanlı İmparatorluğunun son gelini, 1992 yılında İstanbul’da hayata gözlerini yumdu.
NİMET NEVZAD: "VAHDETTİN HATALIYDI, ATATÜRK BİZİ KURTARDI"
Bir gün Nimet Nevzat Hanım ile iletişime geçen dönemin kadınlarından biri kendisine şu soruyu sorar:
- "Nimet Hanım, Allah aşkına, Allasen söyle! Atatürk’e kızgın mısınız? Sizi saraydan sürdü, memleketten çıkardı. Eski günleri, sarayı arıyor musunuz?
Herhangi bir kayıt aletinin olmadığı yani rahat bir ailevi ortamda Nimet Nevzad''ın dudaklarından şu sözler dökülür:
- "Hayır. Eski günleri hiç aramıyorum. Vahdettin Efendi hatalıydı. Sağ olsun Atatürk bizi kurtardı."
yenicaggazetesi.com.tr