Sahnedeki Baş Aktör: Siyaset

Siyasi partiler arasında söylem ve politika açısından benzerlik bulunanların aynı noktada buluşmaları herhangi bir mahsur içermez. Buna yönelik olarak da ittifaklar oluşur ve bu dâhilde yapılan bir güç birleştirme organizması ortaya çıkar. Peki, Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici ile HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun yan yana gelmesi buna örnek olarak gösterilebilir mi?

Genel anlamıyla demokrasinin yeterli ölçüde gelişmediği ülkelerde geniş perspektifle bakıldığı zaman siyaset denilince insanların aklına düzenbazlık, sahtekârlık, ikiyüzlülük gibi kavramlar gelmektedir. Milleti temsil etmek iddiası ile yola çıkan ve vekâleti elinde bulunduranların odak noktasına çıkarı alması milletin demokrasiye olan inancını törpüler ve bu da toplumsal anlamıyla siyasi, kültürel, ekonomik çöküşün başlangıcı niteliğindedir. Oysaki siyaset böyle bir şey değildir veya böyleyse dahi böyle olmamalıdır. Sadece siyasilerin yapmış olduğu politikalar sonucunda toplumda böyle bir karşılık bulmuş durumdadır.

Siyaset insanların hayatını daha güzel bir yer haline getirme; çocuklar ve kadınlar için daha yaşanılabilir bir dünya oluşturma yönünden iyi bir araçtır. Ancak Türkiye’deki mevcut siyaset ne yazık ki tamamen bir rant kavgasına gelmiş durumda olup toplumun kutuplaşmasının meşalesidir. Toplum birliğini sağlama açısından bir dayanak olabilecekken siyaset, siyasetçiler açısından bir zenginleşme ve saygınlaşma aracı olarak kullanılmaktadır.

Sözlük anlamıyla devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış olarak kabul edilen siyasetin Cumhur İttifakı’ndaki karşılığını ise Destici ve Yapıcıoğlu’nun yan yana gelmesinde görebilirsiniz. İki çok ayrı zıt kutbun temsilcilerinin aynı ittifak içerisinde buluşmaları ilk bakıldığında her ne kadar toplumsal barışın simgesi olarak gözükebilse de aslında bu durumun perde arkası hiç de öyle değildir. Söylem ve politika açısından çok farklı geleneklerin bugün ki temsilcisi olan bu partilerin gayesi milletin menfaatine hizmet etmeye yönelik değil de alışagelmiş siyaset anlayışının bir devamcısı olma niteliğindedir.

Hatırlayalım, yakın zamanda Destici HÜDA PAR’ın Cumhur İttifakı’na katılması ihtimaline karşılık, “HÜDA PAR''ın AK Parti listelerinden seçime girmesi AK Parti''nin bileceği iş. Ben BBP olarak HÜDA PAR''la böyle bir işbirliği yapmam.” demişti. Bugün geldiğimiz noktada ise birlikte kameralar karşısında poz verdiklerini görüyoruz. Yani siyasetin iyi ve kötü arasındaki kırılma anı tam olarak burada başlıyor ve sonuçlarını hepimiz ödüyoruz. Ne diyelim, aynılar aynı yere…

Yazarın Diğer Yazıları