Sahipsiz amatör kulüpler
Şairin "Şu yakın suların kolu neden bükülmez. Fırat niçin, Dicle niçin, Aras niçin benden doğar bana dökülmez" mısralarından da anlaşılacağı üzere, tüm dere ve akan sular bir kaynaktan doğar ve en son denize dökülür. Benzetme yerinde olursa, Türk futbolunda da Amatör Spor Kulüpleri'nin döküldüğü deniz, profesyonel kulüpler ve milli takımımız olur. Unutmayınız her amatör futbolcunun hayalini Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ya da Ay-Yıldızlı forma süsler. Bu sistemin kurgu ve başlangıç noktasıdır. Bu gerçek ışığında ise spor yöneticilerine düşen kendi kaynağınızdan doğup kendi denizinize ulaşma çabasında olan akarsularınızı engelsiz ve berrak, kendi denizinize dökmek olmalıdır. Bunu başarırsanız görevinizi hakkını vererek tamamlamış olursunuz. Nasıl mesela? * Akış istikametinde bir engel varsa kaldırmak. * Berraklığına ve kalitesine mani bir atık varsa engel olmak gibi. Siz de amatör kulüplerin saha, malzeme, ulaşım gibi sorunlarını amasız ve fakatsız çözeceksiniz. Çözeceksiniz ki bu sistem aksamadan yürüsün. Bununla ilgili plan ve stratejiyi kim yapacak? Anayasa'nın 58 ve 59. maddeleri gereği başta Spor Bakanlığı olmak üzere bağlı kuruluşlar, belediyeler, gönül verenler ve tabii ki Amatör Spor Kulüpleri Federasyonu (ASKF).
***
Şimdi Türkiye'de 4 bin 500 amatör ve 126 profesyonel futbol kulübü bulunmaktadır. Bu 4 bin 500 amatör kulüpten de İstanbul'un hissesine düşen çoğu Avrupa yakasında olmak üzere üç aşağı beş yukarı 700 kulüptür. Çağ ve imkânlar gelişim açısından çok önemli olmakla birlikte İstanbul'da amatör kulüplerimizin imkân ve kabiliyetleri eskiye göre fevkalade azalmıştır. Modern çağ ve gelişen ekonomik şartlara rağmen Türkiye'nin en önemli ili İstanbul'da da amatör kulüpler acınacak duruma düşmüşler ve gördüğünüz gibi profesyonel ve milli takımı besleyemez hale gelmişlerdir. Demek ki süreçte bu görev başarılamamıştır. Elbette bu durumu sadece kişisel hatalarla izah edemeyiz. Zira eski İstanbul'da tüm semt ve sokaklar saha iken ve buralarda kum gibi genç kaynayıp bunlar da amatör kulüplerde oynarken, şimdi yanlış yapılaşma nedeniyle Türkiye'de bu imkân ortadan kalkmış, dolayısıyla bir yandan sokak futboluna son verilirken yerine de bir planlama yapılamamıştır. Suçlu, bu kadar sürede bu planı yapamayanlar ya da 2003'ten sonra yapılı planı bozanlardır. Bu sonuca göre, niyetler iyi olsa dahi bu plansızlık bugünkü başarısızlığı getirmiştir. Durum aynı yazının başında arz edilen şairin dizeleri gibidir.
Peki çare? Tüm amatör kulüplerimizin ihtiyacını başta İstanbul olmak üzere görecek, amatör futbolcularımıza da hayal ettikleri Ay-Yıldızlı formayı giydirmek için kolları sıvayacağız. Biz hazırız. Amatör kulüpler hazır. Başta bakanlık, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Sayın Ekrem İmamoğlu'nu, ardından Ankara'da Sayın Mansur Yavaş Bey ve diğer kuruluşları bekliyoruz. Başka çaremiz yok.