Lefkoşa’da 28 Ocak’ta gerçekleştirilen miting sonrasında Anavatan Türkiye ve KKTC hükümet yetkilileri arasında yaşanan olumsuz-tatsız gelişmelerin yerini diyalog ve işbirliğinin alması en büyük temennimizdir. Bu doğrultuda somut adımların atılmaya başlanması bizi sevindirmektedir. Yaşanan tatsızlıklardan umarım gerekli dersler alınmıştır. İnşallah bundan sonra Anavatan-Yavruvatan ilişkisi üzerinde oynanmaya çalışılan kirli oyunlara kimse alet olmaz.
Geçen hafta KKTC Başbakanı İrsen Küçük beraberindeki heyetle Ankara’ya giderek başta Anavatan Türkiye Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere yetkililerle görüşmelerde bulundu. Bu önemli ve kritik temas sonrasında Başbakan Küçük’ün açıklamaları yüreklere su serpmiştir. Başbakan İrsen Küçük, çeşitli basın kuruluşuna yaptığı açıklamalarda, KKTC’de çalışmalar yürütürken zaman zaman Ankara ile istişare ihtiyacı duyduklarını, bu kez de öyle olduğunu belirterek, “Ankara’nın görüşme talebimize anında yanıt vermesi önemli” dedi.KKTC’deki sendikal hareketler sırasında bazı küçük grupların TC ile KKTC arasını açmaya yönelik bazı söylemleri günışığına çıkardığını belirten Küçük, Ankara’nın bundan tedirgin olmasının haklı olduğunu söyledi.TC Başbakanı Erdoğan ile yaklaşık 45 dakika ve Kıbrıs İşlerinden Sorumlu Devlet Bakanı Çiçek ile iki saat süren birer görüşme yaptığını ve bunların çok olumlu geçtiğini ifade eden Başbakan Küçük, “Her iki görüşmede de Ankara’nın KKTC’ye olan ilgisinin ve desteğinin azalmadığını gördük” ifadesini kullandı. Başbakan Küçük, KKTC-TC ilişkilerinin normale döndüğünü gördüklerini, bundan sonraki ilişkilerin daha da iyi olacağını belirtti.
Kıbrıs sorununa çözüm bulmak amacıyla sürdürülen müzakerelerin kritik bir süreçten geçtiği bir dönemde yaşanan olumsuzlukların sona ermesi çok önemlidir. Biz birbirimizle uğraşıp, Anavatanla ilişkilerimize telafisi güç zararlar verirken, Rum-Yunan ikilisi boş durmamaktadır. Anavatan Türkiye ve KKTC arasında yaşanan gerilimin verdiği haz ve dinamizmle Rum-Yunan ikilisi dayanışma ve işbirliğini artırarak dünya kamuoyunu etkilemek üzere yeni eylemler-yeni atılımlar içerisindedir. Bu amaçla Yunanistan Dışişleri Bakanı Dimitris Drutsas, geçen hafta Lefkoşa’da önemli temaslarda bulunmuştur. Drutsas’ın, Rum Yönetimi Başkanı faşist Dimitris Hristo-fiyasko’nun kısa süre önce Atina’ya gerçekleştirdiği ziyaret sırasında kararlaştırıldığı üzere; Rum ve Yunan hükümetlerinin Kıbrıs sorunundaki hareketlerini koordine etmek, bundan sonra atılacak adımları belirlemek ve detayları görüşmek üzere ziyaretini gerçekleştirdiği anlaşılmaktadır.
Rum Yönetimi ve Yunanistan’ın, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri Ban Ki-Moon’un Kıbrıs’la ilgili Şubat ayı sonlarında Güvenlik Konseyi’ne sunacağı raporunda kendileri ile ilgili olumsuz en küçük bir ifadenin yer almaması için diplomatik seferberlik başlattığı görülmektedir.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Drutsas Lefkoşa’nın ardından Kıbrıs konusunda temaslarda bulunmak üzere Londra ve New York’a gitmiştir. Drutsas, Başkan Hristo-fiyasko tarafından kabul edilmesinin ardından yaptığı açıklamada Londra ve New York’a yapacağı ziyaretleri hatırlatarak “Bundan sonraki hareketlerimize müştereken hazırlanıyoruz. Hep birlikte her tahriki göğüsleyebiliriz” dedi ve âdeta meydan okudu.
Rum-Yunan ikilisinin “Hep birlikte her tahriki göğüsleyebiliriz” açıklamasına imrenmemek mümkün değildir.Anavatan-Yavruvatan hükümetlerinin geçirilmekte olan kritik süreçte Millî Kıbrıs Davamız konusunda işbirliği, dayanışma ve güçbirliği içerisinde olmaları gereklidir. Didişme zamanı değildir. İlişkileri gerip Davamıza zarar verme zamanı ise hiç değildir. Anadolu’daki kardeşlerimiz ile Mukavemetçi Kıbrıs Türk’ünün başarıya ulaşmaması için hiçbir neden yoktur.Yeter ki Millî Davamız üzerinde birleşebilelim ve emperyalistlerin oyununa gelmeyelim...
