Sözde Kıbrıs Cumhuriyeti’ni 1963’te bir oldu bitti ile yıkarak, Kıbrıs Türklerinin haklarını da gasp ederek ele geçiren Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Sağlık Bakanlığı’nın bedava sağlık hizmeti alma hakkına sahip olanlarla ve devlet hastanelerinde uygulanacak harçlarla ilgili yeni yasayı 1 Ağustos 2013 itibarıyla uygulamaya koyacağını daha önceki bir yazımda bildirmiştim. Bu kapsamda Ağustos ayından itibaren, hali hazırda B sınıfı sağlık kartı hamili olanlar ile Kıbrıslı Türkler hastanelerden bedava sağlık hizmeti alamayacak.
Yeni düzenlemeye göre Kıbrıslı Türkler; üç yıl Sosyal Yardım Dairesi’ne yatırım yapmaları, gelirlerini Kıbrıs Cumhuriyeti makamları aracılığıyla ispat etmeleri ve gelir kriterlerine uymaları halinde bedava sağlık hizmeti kartı alabilecekler.
Kıbrıs Türklerinin sözde Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşları olduğu propagandasını yıllardır yapmakta olan Rum Yönetimi mali zorluk içine girince en sonunda çark etmek zorunda kaldı. Yıllarca “Kıbrıs Cumhuriyeti’ne” sigorta yatırımı yapmış binlerce emekli Kıbrıs Türkünün bu düzenlemeden etkilenmesi bekleniyor.
Aslında bu düzenlemenin ardında Rum tarafının bir kurnazlığı da yatmaktadır. Her ne kadar da mali zorunluluktan dolayı söz konusu kararı almak zorunda kalsa da Rum tarafının başka bir hedefi daha vardır. Şikayetçi olabilecek Kıbrıslı Türkler üzerinden dünyaya dönüp “bakınız vatandaşımız Kıbrıs Türkleri bizden yardım bekliyor, kuzeyde işgal altında sağlık hizmeti alamıyorlar. İşgali sona erdirin ve bize yardımı artırınız”.
Rum tarafı maalesef her fırsatı değerlendirmekte Anavatan Türkiye’nin adada işgalci olduğunu ortaya koyarak yaygara koparmaktadır. Rum tarafı sağlık konusunu dahi istismar edebilecek şerefsizlik içerisindedir. İnsani konuları gündeme getirecek kadar seviyesizdir.
Rum tarafında yayınlanmakta olan Fileleftheros “Ya Ordunuzu Çekeceksiniz Veya Utanç İçerisinde Gideceksiniz... Hacigeorgiu ve Antigoni Türklere Söyledi” başlıklı haberinde Hacigeorgiu’nun Türk milletvekillerine hitaben sözlerini şöyle aktardı:
“Aklınızı kullanır ve Kıbrıs’tan işgal ordunuzu çekerseniz, üyelik süreciniz ilerler ve AB’ye üye olursunuz veya utanç içerisinde gidersiniz! Neden mantığı seçmiyorsunuz? Üyelik başlıklarının açılmadığını söylüyor ve sebebin de siyasi olduğundan şikâyet ediyorsunuz. Bunu hepimiz kabul ediyoruz. Sebep siyasidir. Kıbrıs sorunudur.”
Simerini “Türkler Annan Planı’nda Israr Ediyor ve Bekliyor” başlıklı haberinde ise Takis Hacigeorgiu’nun, müzakereler yeniden başladığında geçmişteki gibi olmaması için Ekim sonrasında Kıbrıs sorununda ne değişebileceği sorusuna Türk temsilciliğinin verdiği yanıtı şu ifadeyle öne çıkardı: “Kıbrıs sorununun çözümünün Annan Planı’ndakinden başka bir şey olamayacağı görüşünde olan Türk hükümeti Başkan Nikos Anastasiadis’ten açılımlar bekliyor”.
Öte yandan gazete bir diğer haberinde, Rum Dışişleri Bakanlığı’nın Türkiye’yi ziyaret edecek Kıbrıslı Rumlara uyarıda bulunduğunu yazdı.
Habere göre Bakanlıktan yapılan açıklamada, Türkiye’ye giden, kalan veya gitmeyi planlayan Kıbrıslı Rumlar, “son dönemde Türkiye’de gerçekleşen protesto gösterileri sebebiyle tedbirli olmaları ve can güvenliklerinin sağlanamayabileceği” yönünde uyarıldılar.
Rum fanatiklerin Türk düşmanlığı hastalık boyutundadır ve tedavi edilmesi mümkün değildir. “En iyi Türk ölü Türk’tür” inancındaki Rumlarla bizim kader birliği yapmamız beklenmemelidir. Rum tarafı ile üzerinde mutabık kalabileceğimiz hiçbir mesele yoktur. Rum tarafı ile müzakere sürecinin sil baştan başlaması birçok tehlikeyi de beraberinde getirecektir. Rum tarafı ile yollarımızın hemen ve tamamen ayrılması ve Devletimiz KKTC’nin tanınmasının sağlanması için çalışılmaların başlatılması şarttır.
