Rum saldırganlığı ve EOKA'yı aklamak
Devletimiz KKTC'nin 32. kuruluş yıldönümünü sözde "kınamak" için Rum tarafında "protesto" yürüyüşü düzenleyen lise-üniversite öğrenci gruplarının güzergahları üzerinde buldukları KKTC plakalı araçlara yaptıkları ve iki KKTC vatandaşı Türk'ün yaralandığı saldırı olaylarına karıştıkları nedeniyle tutuklananların sayısının 15'e yükseldiği açıklandı.
Rum polis kaynaklarından yapılan açıklamada tutuklanan 15 öğrencinin tamamının Cikko-A Lisesi öğrencisi olduklarına işaret edilmekte ve aleyhlerine dava okunan öğrencilerin serbest bırakıldığı, davanın görüleceği gün mahkemeye çıkarılacakları belirtilmektedir.
Kıbrıslı Türklere saldırıların farklı öğrenciler tarafından üç ayrı noktada gerçekleştirildiğini hatırlatan Rum medyası ise bu durumun "saldırının önceden planlanmış ve örgütlü olduğunu" gösterdiğine dikkat çekmektedir.
Bu arada Rumların, 2004 yılından bu yana Kıbrıs Türklerine yaptıkları saldırıların hiçbirinin cezalandırılmadığı bildirilmektedir. Alithia gazetesi "Kıbrıslı Türklere Saldırılar Cezasız" başlığıyla aktardığı haberinde, 2004-2012 Rum Polis Basın Bülteni'nde, Kıbrıslı Türkler aleyhinde onlarca saldırı ve maddi hasar haberi bulunduğunu ve büyük tepkilere yol açan tek bir vaka dışında, hiçbirinin cezalandırılmadığını yazdı.
Kıbrıs Türklerinin güneye geçişlerinde birçok kez saldırıya uğradıkları, araçlarının zarar gördüğü ve bazı kafeteryalarda da darp edildikleri vakalar yaşandığını belirten gazete, bir Kıbrıslı Türk müzisyenin 2010 yılında, ELAM ve KEA (Yunan Direniş Hareketi) sempatizanları tarafından, Güney Kıbrıs'ta her yıl düzenlenen "Rainbow" festivalinde bıçaklandığı olayı da hatırlattı.
Bu olayın, gösterilen büyük tepkiler ve Rum Eşitlik, Destek ve Irkçılık Karşıtı Hareket (KİSA) üyelerinin verdiği ifadelerin akabinde mahkemeye taşındığını yazan gazete, saldırıyı yapanlara ırkçı eylemde bulunma ve bu saldırıları teşvik etme suçundan dava okunduğunu; 19 Şubat 2014'te de delil yetersizliğinden serbest bırakıldıklarını belirtti.
AKEL'in Meclis Grup Eski Sözcüsü Nikos Katsuridis, Rumlar ile Kıbrıslı Türklerin birbirlerine yaptıkları saldırılarla, esasında Türkiye'nin politikasına hizmet ettiklerini söyledi. Haftalık Kathimerini gazetesine söyleşi veren Katsuridis, Eğitim Bakanı Kadis'in aksine, Rum öğrencilerin geçen Pazartesi Kıbrıslı Türklere yaptıkları saldırıların kendiliğinden yapılmış bir saldırı olmadığını ve birilerinin, öğrencileri bu yönde azmettirdiğini savundu. Katsuridis öğretmenlerin ve Rum Millî Muhafız Ordusu yetkililerinin, "en iyi Türk ölü Türk'tür" argümanını yıllardır işlediklerini ifade etti.
Anastasiadis'in yalanları
Rum tarafının saldırganlığı, Türk düşmanlığı Rumların iliklerine kadar işlemiş iken ve yakın tarihimiz Rum vahşetinin binbir örneği ile dolu iken, Rum Yönetimi Başkanı faşist EOKA'cı Anastasiadis'in geçtiğimiz Pazar günü "EOKA'cı Siyasi Mahkûmlar Derneği" tarafından düzenlenen etkinlikte yaptığı yalanlarla dolu konuşması yenilir yutulur gibi değildir. Yakın tarihimizde yaşanan gerçekleri gizlemeye, olmamış gibi göstermeye ve çarpıtmaya çalışan Anastasiadis'e güvenmek kesinlikle mümkün değildir. Anastasiadis hiç utanmadan, sıkılmadan EOKA'cıları örnek göstererek "kurtuluş mücadelesi sırasında hiçbir zaman Kıbrıslı Türk vatandaşlarımıza yönelmediler" iddiasında bulunmuştur. 1955'te başlayan EOKA terörünün Enosis hedefi önünde iki engeli vardı. Biri İngiliz Sömürge İdaresi diğeri ise Kıbrıs Türkü idi. Makarios'un ve Albay Grivas'ın öğrenci teşkilatları ile güçlendirdiği terör örgütü EOKA, adayı kan gölüne çevirmiştir. Binlerce masum kardeşimiz barbar Rum saldırıları sonucunda kahpece öldürülmüştür. Kıbrıs Cumhuriyeti'nin kurulması sonrasında Enosis'e ulaşmak üzere Akritas planını devreye sokan EOKA terör örgütü tarihimizde Kanlı Noel ile anılan soykırım teşebbüsünde bulunmuştur. Enosis'e ulaşmak için EOKA teröristleri 1963-74 arasında terör ve Türk avı eylemlerine kesintisiz bir şekilde devam etmiştir. 1974'te ise Yunan destekli darbe sonrasında EOKA-B teröristleri birkez daha iş başında idi.
Taşkent, Atlılar, Muratağa, Sandallar ve daha nice yerleşim bölgesinde yüzlerce masum sivil kardeşimiz hunharca katledildiler. Şimdi Anastasiadis bütün bunları yok saymakta ve adeta EOKA teröristlerini aklamaya çalışmaktadır. Anastasiadis yalan söylemek yerine, Kıbrıs Türklerinden özür dilemeyi denese çözüme katkı koyacak, Rum düşmanlığının verdiği acıyı hafifletecektir. Anastasiadis kesinlikle çözüme hizmet etmemekte ve yalanlarıyla barış ve anlaşma taraftarlarını dahi çileden çıkarmaktadır. EOKA'nın canlı olduğu ve ilk fırsatta Enosis için yeni bir maceraya yelteneceği gerçeğinin bilinciyle uyanık olunmalıdır.