Rum Yönetimi lideri faşist Hristo-fiyasko geçen hafta İsrail’de idi.Hristo-fiyasko İsrail temasları çerçevesinde, Cumhurbaşkanı Perez’e Kıbrıs’ı yeniden birleştirme çabaları ve Kıbrıs sorunundaki son gelişmeler konusunda bilgi verdiğini duyurdu. Hristo-fiyasko Perez’le yaptığı görüşme sonrasında “Amacımız, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ilgili kararlarında ifade edildiği şekilde, siyasi eşitliğe dayalı, iki bölgeli, iki toplumlu bir federasyon bağlamında, uluslararası hukuk prensipleri esasında, devlet, halk, kurumlar ve ekonominin yeniden birleşeceği, adil, yaşayabilir ve işleyebilir bir çözüm elde etmektir” dedi.
Enosisçi Hristo-fiyasko, Kıbrıs’ın yeniden birleştirilmesine götürecek her yolu izlemeye hazır olduğunu belirtti ve çözümün tek devlet, bölünmez tek egemenlik, tek uluslararası kimlik ve tek vatandaşlıkla sağlanacağını, devletin insan haklarına tam saygı gösterilecek ve yasal vatandaşlarının refah içinde yaşayacağı bir devlet olacağını ifade etti.
Bir taraftan Faşist Eokacı Hristo-fiyasko Telaviv’den dünyaya mesajlar vererek bir nevi Rum-Yunan propaganda mekanizmasına destek koyarken diğer taraftan yine Rum-Yunan propaganda mekanizması tarafından beslenen Rum medyası da hayal ürünü haberlerle uluslar- arası camiayı manipüle etmeye devam etmektedir.
Rum kesiminin yüksek tirajlı gazetesi Politis’te yayınlanan bir habere göre Anavatan Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın seçimlerin ardından gündeme getirmek üzere bir Kıbrıs planı hazırladığı iddia edildi.Plana göre KKTC’deki limanların BM veya AB denetiminde açılmasına karşılık Türkiye de kendi limanlarını Rumlara açacak.Gazete, Erdoğan’la doğrudan teması bulunan diplomatlar ve işadamlarının açıklamalarına dayandırdığı haberde, seçimlerin ardından Kıbrıs sorununun çözümüne yönelik, şimdiki süreçle hiçbir ilişkisi olmayan bir paket gündeme gelecek. İddiaya göre pakette, Türkiye’nin limanlarını ve havaalanlarını Güney Kıbrıs’a açmasına karşılık, KKTC’deki Gazi Mağusa ve Girne limanlarının uluslararası gözetim altında doğrudan ticarete açılması öngörülüyor. Gazetenin yorumunda, Erdoğan’ın bu açılımının Kıbrıs sorununun temelini oluşturan mülkiyet ve toprak gibi hayatî konulara değinmediği halde, AB üyesi güçlü ülkelerin desteğini alabileceği ifade ediliyor.
Anlaşılacağı üzere Rum manipülasyonu sınır tanımamaktadır.Hayal ürünü haberlerle uluslararası camia etkilenmek istenmektedir.Erdoğan’ın söz konusu şartlarda,yani KKTC sınırları içerisindeki,KKTC’nin egemenliği altındaki liman ve havaalanlarını uluslararası gözetim altına vermesi mümkün değildir.Böyle bir hareket millî davamıza ihanettir.Erdoğan’ın bu denli hıyanet içerisinde olabileceğine pek ihtimal veremiyorum. Böyle bir açılım Kıbrıs Türk’ünün egemen toprakları üzerindeki varoluş mücadelesini sıfırla çarpmak olacaktır.Böyle bir kararın alınmasının mümkün olamayacağı bizzat Başbakan veya yetkili merciler tarafından hemen açıklanmalı ve Rum manipülasyonlarına engel olunmalıdır.Annan Planı referandumunda Kıbrıs Türk’üne evet dedirten Erdoğan’ın söz konusu açılımı/planı da hayda hayda Kıbrıs Türk’üne dayatabileceğini düşünebilirsiniz.Ancak rahat olun.Dost-düşman herkes, Mukavemetçi Kıbrıs Türk’ünün, devletimiz egemen KKTC’nin yok oluşuna yol açacak hiçbir açılımı/planı ne pahasına olursa olsun onaylamayacağını artık öğrenmelidir.
