Rum, Gezi Parkı olaylarına bayıldı...
Anavatan Türkiye’deki Taksim-Gezi Parkı’nda başlayan ve tüm ülkeye yayılan olaylar Güney Kıbrıs’taki Rumları sevindirmişe benziyor. Zaten Rumlar ezelden beri Türkiye’nin başının derde girmesini ve nihayetinde zayıf düştüğü bir anda Kıbrıs’ta şu veya bu şekilde ödün vermesinin hayaliyle yaşamıyorlar mı? Ruma göre güçlü bir Türkiye’nin adada Rumun taleplerini kabül etmesi mümkün değildir ve bu nedenle de Türkiye muhakkak zayıflatılmalıdır. Bu kafadaki Rum, Avrupa Birliği tam üyelik müzakerelerini sürdüren Anavatan Türkiye’ye elinden gelen zorluğu çıkarmakta, müzakere başlıklarının açılıp kapanmasında engeller çıkarmaktadır. Aslında gözü dönmüş Güney Kıbrıs, Anavatan Türkiye’nin AB’ye girmesini engellemekle veya geciktirmekle Türkiye’ye büyük iyilik yaptığını bile farkında değildir. Ekonomik sıkıntı içerisindeki birçok Avrupa ülkesinin üye olduğu AB’ye katılmak ve o ekonomilerin yükünü de sırtlanmak, sıkıntıları ithal etmek sizce akıl kârı mıdır?
Taksim Meydanı’nda başlayan ve devam eden olaylarla ilgili görüntü destekli haberler Rum basınında geniş yer almaya devam etmektedir. Haberler yanında şu anda yorumlar da yayınlanmaya başlanmıştır.
Rum tarafında yayınlanmakta olan Fileleftheros gazetesi “Kıbrıs’a Muhtemel Etkileri... Kriz Devam Ederse Ankara Kıbrıs Sorununda İnisiyatifler Almayacak” başlıklı haberinde göstergelerin, Türkiye’de devam eden olayların, özellikle protestoların çok uzun sürmesi halinde Kıbrıs’a da etkileri olabileceğini gösterdiğini yazdı.
Gazete şu yorumu yaptı: “Uzayan bir kriz Türkiye’yi bir içe dönüş sürecine sokacak. Erdoğan hükümetinin güvensizliği artacak ve o zaman da risk olarak algılanacağından Kıbrıs sorununda cesur bir adım atması çok zor olacak. Muhalefet bundan sonra Erdoğan hükümetini düşürmek için her tedbiri, hükümetin her önerisini kullanacak. Kriz uzarsa Erdoğan hükümeti bazı adımlar atma konusunda tereddüt edecek. Dahası, uluslararası arabulucular, krizin ortasında Türkiye’ye Kıbrıs sorununda inisiyatif alması yönünde baskı yapmak istemeyecek.”
Güney Kıbrıs’taki siyasetçiler de Anavatan’da olan biteni izlemektedir.
Rum Yönetimi Sözcü Vekili Viktoras Papadopulos İstanbul Taksim Meydanı’nda başlayan olayları “yakından” izlediklerini açıkladı. Haravgi’nin haberine göre Rum iktidar partisi DİSİ de yazılı açıklama yaparak Türkiye’deki gelişmeleri “dikkatle” izlediğini belirtti.
AKEL Genel Sekreteri Andros Kiprianu Simerini gazetesine verdiği geniş mülakatta Türkiye’deki gelişmelerin Kıbrıs sorunu prosedürünü etkileyebileceği görüşünü savundu.
Diğer taraftan Doğu Araştırmaları Merkezi Müdürü, Uluslararası Politika Profesörü Hristodulu K. Yalluridi, İstanbul-Taksim Meydanı’nda başlayan ve ülke geneline yayılan olaylar merkezindeki gelişmelerin Kıbrıs Rum tarafı açısından faydalı olabileceğini öne sürdü, şu değerlendirmede bulundu: “Bu, Türkiye’yi, demokratik kisve altında laik Kemalizm rejiminden gerilemelerle, tamamen denetim altında bir siyasi sistemde mutlak yetki sahibi olacağı ve Cumhurbaşkanı olarak önümüzdeki yıllarda halife rolünü de alacak tek sultanlı totaliter İslam rejimine götürecek bir stratejidir.”
Anavatan Türkiye’de yaşanan gelişmelerin dramatik boyutlar kazandığını, konjonktürün tesadüf veya geçici olmadığını savunan Yalluridi bu durumun her zaman perde önünde bulunan Kıbrıs ve Kıbrıs sorunu açısından, çeşitli düzeylerde kullanılabilecek altın bir fırsat olduğu görüşünü ileri sürdü. Yalluridi’nin demeci şöyle: “Türkiye, istikrarsız olduğu sürece Kıbrıs’a ve bölgeye karşı uluslararası talepkarlık rolü o kadar azalır. Özellikle son dönemde Kıbrıs kriziyle birlikte Türkiye, Washington’daki Türk-Amerikan Lobisi’nin de yardımıyla özellikle Kıbrıs’a ve Doğu Akdeniz’e karşı hegemonik istikrar sağlayıcı rolünü yerleştirmeye özen göstermişti. Kıbrıs’ın tamamıyla Türk nezaretinde verilmesi tehlikesi vardı ve bu tehlike devam ediyor. Bu, Kıbrıs ve Kıbrıs sorununun Türk projelerine göre çözüleceği ve bölgedeki Türk jeopolitik ve jeostratejik hegemonyasına dâhil edilmesi ve Ankara’nın himayesi altına girme anlamına gelir. Bu gelişmeler, Yunanistan’ın da işbirliğiyle Kıbrıs için faydalı olabilir.” Dayatma ve baskılardan bunalan Anavatan halkı Gezi Parkı’nda AKP iktidarına gerekli mesajı vermiştir. “Ben yaptım oldu” zihniyetiyle bir yere varılamayacağı umarım anlaşılmıştır. Bu zihniyet dış ilişkilerde olsa olsa düşmanlarımızın ekmeğine bal sürecektir.