Reşadiye'yi ve intiharları anlamak!
AKP’nin açılımı gerçekte üç sacayağı üzerine oturuyor. Bunlar: Ermeni, Kürt ve Rum (Fener Rum Patrikhanesi) Açılımlarıdır. Bunlardan ilk ikisi uzun süredir Türkiye’nin gündemini bloke etmesine karşın, üçüncü açılım olan Fener Rum Patrikhanesine yönelik açılım, adeta gündemden düşmüş durumdaydı. Sonuçta Patrik Bartholomeos’un “herkese var da bize yok mu” diyerek düğmeye basmasıyla Rum Açılımı da ülkenin gündemine oturmuş oldu.
Türkiye’yi yargılayanlar!
Patrik, “kendimi Türkiye’de çarmıha geriliyor gibi hissediyorum” deyince siyasetten daha çok Patriğin bu sözlerine malum medya sahip çıktı. Mehmet Ali Birand “Doğrudur, Patriği çarmıha geriyoruz”; Ergun Babahan, “Çarmıha germeyiz, evinizi yakarız”; Taha Kıvanç, “Patrik hazretlerine geçmiş olsun” vb. türden Türkiye’nin Patrikhane’ye karşı olan tutumunu yargılayan ya da eleştiren yorumlar yapıldı. Türkiye’deki medya gibi Yunanistan Başbakanı da Patrik’in haklı isteklerinin (!) arkasında olduğunu açıkladı.
Tuhaf, garip ve gizemli olaylar
Türk halkı, bir yandan AKP iktidarının kendine özgü açılımlarının neden olduğu gerilimleri yaşarken diğer yandan da gündeme düşen diğer gelişmelerin arka planını anlamaya çalışıyor. Ancak bu sanıldığı kadar kolay değildir. Çünkü hemen her gün ülkede tuhaf, gizemli ve esrarengiz olaylar toplumun üzerine adeta boca ediliyor. Meydana gelen bu olayları, formel mantıkla izah etmek imkansız bir hale gelmiştir. Asker intiharlarında yaşanan tuhaflık, suikast hazırlığı iddialarındaki gariplik, darbe iddialarında bu kadarı olmaz dedirten saptırmalar, PKK’nın katliamlarıyla ilgili devlet/TRT dilindeki akıl dışılık açıklanabilir değildir. Ülkede belirsizlik, resmen -bilinçli bir biçimde- kural haline getirilmiştir.
Genellemeler özeli anlamayı engeller
Meydana gelen bu olayları, “Türkiye dünyadaki konumunu değiştirmeye yönelik bir süreç yaşıyor. Bundan olumsuz etkilenecek odakların olması ve bunu engellemek ya da yönlendirmek istemesi de doğaldır. Olayların iç dinamikler kadar dış dinamikleri de hesaba katılmalıdır” şeklinde açıklayanlar var. Bu yorum çok genel hatlarıyla doğru gibi görünse de yaşananları açıklamaya yeterli değildir. Hatta tam tersine çok açık olarak meydana gelmiş olan özel olayları bu aşırı genellemeler anlaşılmaz kılar.
Olayların perde arkası!
Diğer yandan Türkiye’de yaşanan garip, tuhaf ve esrarengiz olaylardan çıkarı olanlar bellidir. Bu olaylarla kimlerin nereye varmak istedikleri de açıktır. Hatta yaklaşan seçimlerin yaşanan bu olaylarla manipüle edilmeye çalışıldığı da ortadadır. Kısacası garip görünen, açıklanamaz görünen her şey gerçekte açıktır. Her şey “yapmak zorundaydık, buna mecburduk, aksi takdirde daha kötü şeyler olacaktı” diyebilmek içindir. Bireye ya da vatandaşların yılana sarılabilmesi için onlara denize düştüğü duygusunu vermek gerekir. Yapılan da özünde budur.