Reel sektörün morali bozuk (28 Ağustos 2022)

Merkez Bankası Ağustos ayı ''''iktisadi yönelim istatistikleri ve reel kesim güven endeksi''ni ''''açıkladı. Bu endeks reel kesim yöneticileri ile yapılan anket sonuçlarını gösteren bir ankettir.

Ankete katılanlar geçen yılın aynı dönemine göre, son üç ayda;

*Üretim hacminin düştüğünü,

*Toplam sipariş miktarının azaldığını,

*İhracat sipariş miktarında düşme olduğunu,

*Ortalama birim maliyetin arttığını; söylüyor.

Ankete katılanlar aynı şekilde önümüzdeki üç ay içinde de, benzer şekilde üretim ve siparişlerin azalacağını ve birim maliyetlerin artacağını bekliyor.

Öte yandan 2021 Ağustos ayında yüzde 77,1 olan imalat sanayi kapasite kullanım oranı bu sene aynı ayda 76,7''ye geriledi.

Hazine Bakanı; ''''Finans ve sermaye piyasasını destekleyeceğiz." diyor. Fiilen de hükümet finans sektörünü destekliyor.

Merkez Bankası''ndan bankalara yüzde 13''ten fon sağlanıyor. Bu parayı ticari kredi olarak en fazla yüzde 30 faizle satabilirsin diyor. Tüketiciye de istediğin faizle ver diyor.

Merkez Bankası verilerine göre;

*Ortalama ihtiyaç kredisi faizi yüzde 34,25''tir. Yani bankalar MB''dan aldıkları fonları satarak, bu kredilerden yüzde 263 kâr sağlıyor;

*Ortalama tüketici kredisi faizi yüzde 31,6''dır. Yani bankalar bu kredilerden de yüzde 243 kâr sağlıyor.

*Ortalama ticari kredi faizi yüzde 25,87 dir. Bankalar bu kredilerden de yüzde 199 kâr sağlıyorlar.

Bu durumda finans sektörü, reel sektör için haksız rekabet oluşturuyor.

Türkiye''deki krizin bir nedeni de sektör arasındaki dengenin bozulmasıdır.

Kalkınma politikalarında, ekonomide sektörler arası denge kurulması gerekir. Söz gelimi borsa aşırı şişerse, reel sektörü temsil etmekten uzaklaşır. Dünyada yaşanan krizlerin -2009 krizi dahil- çoğu bu nedenle ortaya çıkmıştır.

Türkiye''de Sermaye Piyasası ve Borsa spekülasyon alanıdır. Reel sektörü temsil etmekten uzaktır.

Özellikle, gelişmekte olan ülkelerde, finansal kurumlar ve sermaye piyasaları, küçük tasarrufları, elinde fon fazlası olanların fonlarını toplayıp, işletmelerin yatırım ve işletme finansmanlarına yardımcı olur. Ancak borsa spekülasyon alanı olursa, yatırımcı da spekülatör olur.

Dahası da; Planlamanın kaldırılması ile imalat sanayisine yapılan destekler azaldı. Bazı destekler ilan edildi ve fakat özellikle doğu ve güney doğuda yatırım yapılmadı.

İhmalden dolayı ve haksız rekabetle baş edemeyen sanayi sektörü, sanayisizleşme dönemine girdi.

Türkiye''de, sanayi sektörü için ayrı bir planlama yapıp, teşvikleri artırmak gerekir. Çünkü bir ülkenin gelişme sürecinde sanayileşme, sabit sermaye birikimini (reel sermaye stoku), sürdürülebilir büyümeyi ve ihracatı artırır.

Yazarın Diğer Yazıları