Radikal'in ilanından korktuğu kitap: Efendi Teröristler
“Yılmaz Dikbaş’ı bilmeyen, Türk’ün düşmanını ne bilir?” desem, asla abartmış olmam. Dikbaş’ın “Avrupa Birliği Tabuta Çakılan Son Çivi”, “Gaflet, Dalalet ve İhanet”, “İsrail’in Nükleer Cephaneliği”, “Epilepsi ve Deha” adlı kitaplarını bu köşede tanıtmıştım. Benim tavsiyem üzerine bunları okuyanların bana nasıl dua edip, Yılmaz Bey’e övgülerini ibzal ettiklerini bu vesile ile belirtmem gerek.
Önceki bir yazımda da sanırım ifade etmiştim. Bu yazarın, adı ve soyadı kendisine pek uyup, pek yakışıyor. Hem dikbaşlı, hem de yılmıyor.
Yılmaz Bey’in son inceleme eseri de muhteşem. İsrail’i kuran ve yönetenlerin gelmiş-geçmişlerini öyle araştırmış ki, suçüstü olmuşlar bu efendi kılıklı teröristler. Zaten kitabın adı da bu tespitten esinli: “Efendi Teröristler” (Asyaşafak Yayınları).
“Terörün dini de, milliyeti de, coğrafyası da vardır” gerçeğini, aksini yutturmak isteyenlerin yüzüne çarparak işe başlıyor yazarımız. Sonra Siyonizm’i anlatıyor, hurafesiz, abartmasız ve de nesnel olarak. Siyonizmin babası, Dr. Theodor Herzl’in çalışmaları, ülküsü ve yöntemleriyle yer alıyor bu kitapta. Herzl ile II. Sultan Abdulhamit ilişkileri de dincilerin abartılı idealizesinden sıyrılarak, tarihi gerçekler çerçevesinde aktarılıyor. Dikbaş: “Herzl, ilk efendi teröristtir” diyor. Sonra diğerlerini anlatıyor sırayla. Çoğunu ismen biliyorsunuz, çünkü çoğu İsrail denilen bu terörist devleti yönettiler. Bir sayalım isterseniz: Ben Gurion, İzhak Şamir, Menahem Begin, Şimon Peres, Haim Herzog, Ehud Barak, Ariel Şaron, Haim Veizman, Golda Meir, Moşe Dayan.
Ve katliamlar (onların temizlik dedikleri). Sabra ve Şatilla, İbrahim Camii Katliamı, Kibya Katliamı, Davayma Katliamı, Tantura Katliamı, Cenin Katliamı, Deyr Yasin Katliamı, Mescidi Aksa Katliamı. Bu katliamları gerçekleştirenlerden Ariel Şaron bakınız ne diyor: “Ben askerlerimi, Arap kızlarının ırzlarına geçmeleri yolunda cesaretlendiririm.”
İsrail eski başbakanlarından David ben Guron’un şu sözü ise, bugünlerimize projektör tutuyor: “Hiçbir ülkenin hiçbir biçimde kesin toprak mülkiyetini kabul etmiyoruz”
Bu kitabın yayıncısı değerli dostum İsmet Arslan, kitabın tanıtımı için önce bizim gazeteye ilan verdi. Yeniçağ 3 gün yayımladı. Sonra Cumhuriyet kitap ekinde çıktı ilan. İsmet Bey, Radikal Gazetesi’nin kitap ekine de ilan vermek istemiş. Almışlar önce, fakat sonra telefon ederek, yayımlayamayacaklarını söylemişler. Yani bir İsmet, böylesine Yahudi ürküten bir kitabı her şeyi göze alarak yayımlıyor; bir başka İsmet, yani soyadı Berkan olan o solcu eskisi düzenzâde, ilanını yayımlamayı reddediyor. İsmet Berkan bunu izah da edemez, tevil de. Belli ki, o “tesirli argedeşler” girmişler işin içine.
Berkan’dan bu beklenir de, ben asıl Aydın Doğan’a, Kelkitli İrfani Bey’in oğluna, rahmetli babamın okul arkadaşı rahmetli Hacı Doğan’ın kardeşine şaşıyorum. Gazetelerindeki Türk Milliyetçilerini tasfiye edip Berkan, Özkök, Hakan ve Beki gibilerine ön vermesine karşın, ona liboşluğu yakıştıramıyorum bir türlü. Umarım bu yazımdan sonra, Berkan’a rağmen yayımlatır o ilanı.
Aydın Doğan Bey’e de bu kitabı mutlaka okumasını da salık
veririm.