Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Dr. Tolga ŞAHİN
Dr. Tolga ŞAHİN

POS tefecilerini anında yakalayan bankacılık sistemi Polatgilleri nasıl yakalayamadı?

Evvelki gün Dilan ve Engin Polat çiftinin kara para aklama iddialarına ilişkin bir yazı kaleme aldım.

Biliyorsunuz iddialar arasında çiftin mail order yöntemiyle kara para akladığı var!

Ben de doğal olarak sordum:

“Dilan Engin Polat olayında hangi bankalar işin içinde?” diye!

Bankaları neden bu işe dahil ettiğimi anlaşmıştım ama ufak bir tekrar daha yapayım!

Polat çiftinin kullandığı iddia edilen mail order sistemi, şöyle çalışıyor:

Sistemle beraber kredi kartıyla POS cihazını fiziksel olarak temasa gerek duymadan kart bilgileriyle işlem imkanı elde ediyorsunuz!

Peki ilgili MASAK kanunu konuyla ilgili ne diyor?

MASAK tarafından hazırlanan Şüpheli İşlem Bildirim Rehberi’nin T-001-3.44 kodlu “bankacılık işlemlerine ilişkin tipler”le ilgili maddesi aynen şöyle:

“Kredi kartı müşterilerinin sürekli olarak dikkat çekici tutarlı nakit para çekimleri yapması, kredi kartlarının altın gibi nakde tahvili kolay olan kıymetli malların alışverişinde sürekli ve/veya sıra dışı kullanılması”

Kara para aklamanın önüne geçmek için oluşturulan bu rehberi uygulamak üzerine bankalarda “Uyum Servisi” adında bağımsız statüde servisler bulunmakta!

Bu birimlerde çalışan “Uyum Görevlilerinin” başında bulunan sorumlu bulunan kişiyi ise BDDK kendisi atıyor!

Kimseye bağımlı olmayan bu servis dışında bankaların bir de anti-money laundering (AML) isimli kara para aklama kontrol sistemi bulunuyor.

Bu sistem dikkat çekici finansal hareketleri tespit ediyor, analiz ve raporlama yapıyor, gerekli durumlarda hesaplara bloke koyuyor!

Peki Dilan Polat’ın milyon dolarları bulan para trafiği nasıl bu sisteme takılmadı?

Ben bu yazıyı yazdıktan sonra şüpheli işlemler yapan ve AML ağına takılan birkaç olay önüme çıktı!

İsminin gizli kalmasını isteyen bir uzmanın anlattıkları karşısında hem şaşırdım kaldım hem de “demek ki istenildiğinde nasıl da tespit edilebiliyormuş” dedim!

Örneğin raporlara yansıyan benzer bir olayda bir firmanın bir günde 300’den fazla şüpheli işlem yaptığı tespit ediliyor, bir başka firmanın ise 500’den fazla şüpheli işlem yapmaya çalıştığı tespit ediliyor.

Rapora göre, bu işlemlerin yapıldığı saatlerde ortalama 1-2 dakika arayla işlem yapılıyor!

Ayrıca mevduat hesabında sadece 15 TL olan bir firma, bir günde 1 milyon dolardan fazla işlem yapmaya çalışırken yakayı ele veriyor!

Pos tefeciliğiyle ilgili raporla ilgili daha fazla detay veremiyorum ancak görüldüğü üzere AML sistemi canavar gibi çalışıyor!

Peki gündeme gelene kadar, haklarında soruşturma açılana kadar bu sistem Polatgiller için neden çalışmadı?

Hangi banka ya da bankalar Polatgillerin işlemlerine göz yumdu?

Peki kimler, AML sisteminin içine Polatgillerin POS’unun terminal ve üye iş yeri numarasını yazıp sistemin uyarı vermemesini sağladı?

Yazarın Diğer Yazıları