Türkiye'nin başkenti Ankara'da bombalar patlarken, üniversitelerinde ise o PKK uzantıları ellerinde sallama ve sopalarla gençlerimize saldırıyor, canlarına kast ediyor.
Hacettepe Üniversitesi'nde Nevruz'u bahane ederek Beytepe kampüsünde izinsiz gösteri yapan PKK'lı grup önce Apo lehine slogan atıp sonrasında ise etrafa tehdit yağdırmaya başladı.
Tehditler yerini kısa bir süre içinde palalı, döner bıçaklı saldırıya bıraktı. Hedeflerinde aylar öncesinden sosyal medya üzerinden hedef gösterdikleri milliyetçi öğrenciler vardı. Alınmayan güvenlik önlemleri, göz göre göre gelen saldırıya adeta davetiye çıkardı. PKK'lıların saldırısında 2 milliyetçi öğrenci yaralanarak hastaneye kaldırıldı.
Öldürmek için geldiler!
PKK'lıların saldırısı son derece planlı ve organizeydi. Nevruz provokasyonundan sonra Yıldız Amfi kantinine girdiler. İçeri girer girmez "Nevruz varken burada oturamazsınız" diyerek PKK lehine slogan atmaya başladılar. Hedeflerinde ise daha önceden belirledikleri bir isim vardı.
Okuldan yeni mezun olmuş ve KPSS'ye hazırlanan bir öğrenci... Suçu ise milliyetçi olmak, PKK'lıların yapılanmasına, örgütlenmesine müsaade etmemekti. Onun da fotoğrafı aylar öncesinden sosyal medyada PKK sitelerinde yayınlanmış ve açıktan hedef gösterilmişti.
Teröristler doğrudan gence yönelip kafasına doğru sallama tabir edilen uzun bıçakla vurmak istediler. Gencin kendini koruma refleksiyle kolunu siper etmesi belki de hayatını kurtardı. Ancak saldırının etkisiyle ilk gelen bilgilere göre kolundaki sinirler zarar görmüş durumda ve ameliyata alındı. Uzun zamandır hazırlandığı KPSS sınavına giremeyecek. Durumunun ağır olduğu ifade ediliyor.
PKK'lıların saldırılarında yaralanan diğer gencimizin de parmağında kopma tehlikesi olduğu edindiğimiz ilk bilgiler arasında.
Okulun bir başka noktasında ise PKK'lıların hedefinde kız öğrenciler vardı. Yollarını kesip "siz bize karşı gelemezsiniz, biz örgütüz" diyerek PKK propagandası yapmaya başladılar. Önleri kesilen 3 öğrencinin karşısında 9 PKK'lı vardı. Gruptan birisi kız öğrencilere yönelik "ben canlı bombayım aklınızı başınıza alın" diyerek bağırdı. Araya girenler sayesinde kız öğrenciler olayı yaralanmadan atlattı.
Kısacası Hacettepe'de yaşananlar son derece planlı, hazırlıklı ve organizeydi.
Saldırgan PKK'lılar 3 ay öncesinden ellerinde palalar, şişe ve sopalarla ortalıkta dolaşıp olay çıkarırken görüntülenmişlerdi. Buna rağmen ne haklarında bir kovuşturma yapıldı, ne de gerekli önlemler alındı.
Şimdi burada fazla söze, konuya, derinlemesine analize gerek yok. Bunların hepsini defaatle yaptık.
Üniversitelerdeki PKK'ya göz yumulduğu, gençlerin hayatını kaybetse bile hukukun tam olarak işletilmediği bir ortamdan bahsediyoruz. Bu durum karşısında susan; STK'lar, partiler, görevlerini yerine getirmeyen savcılar, hukukçular görüyoruz...
Artık susacak, çekinecek, duracak vakit değil...
Gençlerimizin anayasal eğitim haklarını ellerinden alanlardan, canlarına kast edenlerden, kampüsleri PKK üslerine çevirenlerden hesap sorulmalıdır.
Hukuk devleti nerededir?
Evlatlarımız, gençlerimiz ölmek, yaralanmak ya da PKK propagandasına maruz kalmak için mi üniversitelere gitmektedir?
Aydınlık yarınlarımız dediğimiz gençlerimize nasıl bir gelecek bırakacağız?
STK'lar, siyasiler, hukukçular, ekranlardan gün boyu caka satanlar nerededir?
***
Ege, Hacettepe, Ankara, Boğaziçi, ODTÜ, İTÜ, İstanbul, Dumlupınar, Uludağ, Atatürk ve daha birçok üniversitemizde PKK'lılar cirit atıyor. Yetmiyor,
aylar öncesinden üniversitelerde "ölüm listesi" yayınlıyorlar. Bu listedeki öğrencilerin bir tanesine bile Emniyet koruma vermiyor, okul yönetimi izliyor. 3 ay sonra gelip o öğrenciyi bıçaklayarak öldürmek istiyorlar!
Bu hazin tablo karşısında yetkilileri görevlerini yapmaya çağırmaktan bıktık.
Üniversitelerden PKK'yı temizlemek için toplumsal bir uyanış, ortaklaşa bir eylemlilik hali gerekiyor. Yoksa daha çok canımız yanacak!
