Peygamber Ocağı’ndan Peygamber kucağına
Yüzbaşı Barış’ı uğurlamak için gelenlere yine yasak kondu. Güvenlik gerekçesiyle cami avlusuna alınmayan halkın şehidine son vazifesini yapmasından kim rahatsız oluyor anlamıyorum. Yasak sadece Ankara’da değil. Geçtiğimiz günlerde Tokat’ın Artova ilçesinde araçlarına bayrak asarak şehit cenazesine gitmek isteyen vatandaşlara, “Sizi kim görevlendirdi?” diyen polisler vatandaşların törene katılmasına izin vermemiş. Yani yasak Türkiye geneline yayılmış gibi.
Yurtseven ailesinin duruşu görülmeye değerdi. Taziyeye gelip el öpen devre arkadaşlarına “Sizinle gurur duyuyorum” diyen baba emekli Albay Mehmet Yurtseven’in kollarında iki genç Harbiyeli vardı. Harbiyeliler silah arkadaşlarının düğün törenlerinde gelin ve damadı kılıçlarının altından geçirirler. Dün Kocatepe Camii’nin merdivenlerinin her iki yanında Yüzbaşı Barış’ın tabutunun geçişini selamlayarak onu düğüne gönderir gibi uğurladı Harbiyeliler. Okulun büyük bölümü Menteş kampında olmasına rağmen 30 Ağustos’ta Teğmen rütbesi takacak son sınıf talebelerinin hepsi Kocatepe’deydi. Kız öğrenciler hariç hepsi birden musallanın gerisinde cenaze namazı için saf tutarak haklarını helal ettiler Yüzbaşı Barış’a.
Şehit yakınlarının haklı öfkesi hükümet adına yalnız başına gelen Devlet Bakanı Ali Babacan’ın yüzünde patladı. Başbakan Erdoğan ve AKP’nin referandum telaşıyla açılışları mitinge çevirmesi ve şehit cenazesine katılmayışları öfkelendirdi insanları. Barış Yüzbaşının kız kardeşi Hülya “Bu adamların elini tutmam” diyerek Babacan ve Başbuğ’a gösterdiği tepki manidardı. Haksız da sayılmazdı elbette. Tabutun başında hıçkıra hıçkıra ağlayan “Rüzgârın oğlu Muhittin” i gördüm. MHP Eski Genel Başkan Yardımcısı Muhittin Çolak yeğeni Barış Yüzbaşıya ağlarken emekli Albay Nuri Alagöz, “Sayın Başbakan 30 yıl önce ölenler için ağlıyor, bir kere de şehitlerimiz için ağlasın da görelim” sözleri yankılandı avluda.
Ankara Müftüsü Hakkı Özer “Peygamber Ocağından, Peygamber kucağına yolcu ettiğimiz şehidimize haklarınızı helal ediyor musunuz?” dediğinde cemaatin “Helal Olsun” cevabındaki tok ses çınlattı Kocatepe’yi. Törene katılan binlerce subay, astsubayın ağızlarını bıçak açmasa da yüzlerindeki öfkeyi görmemek, hissetmemek mümkün değildi.
Hürriyet gazetesinin parlamento temsilcisi Süleyman Demirkan ile ayaküstü sohbet ettim. Vatandaşın cami avlusuna alınmayışını şikâyet etti görevlilere. Usanmadı protokolü aşıp, Genelkurmay Başkanına kadar ulaştırdı yasakları.
Peygamber Ocağından Peygamber kucağına yolcu ettiğimiz Yüzbaşı Barış Yurtseven ilk olmadığı gibi sonuncusu da olmayacak şehitlerimizin. Bu coğrafyada yaşamanın bedelini o ödedi. Bizim nasıl ödeyeceğimiz ise meçhul.