Bir süredir, şu İsrail soytarılığına alet olmayayım dedim ama baktım ki iş ayyuka çıkıyor dayanamadım uydum cemaate. İsterseniz sondan başa gidelim. Birincisi İsrail yalanlasa dahi Türkiye’ye dış politikada ne zarar verebileceğini bir gazete haberi ile duyurdu. Hoş, bunu mollalaşan Türk hariciyesi de bugüne kadar çözemediyse bundan sonra yapacak bir şey yok.
Sen siyaseten Yahudilerin desteği ile iktidara gel, onlara bağlılıklarını bildir, onlardan aldığın istihbaratı kullanıp düşmanlarını yok et, sonra da sırtını dönüp borcunu ödemeden git. Adama yedirtmezler.
ABD ve Avrupa’daki Yahudi lobisi, “one minutes” vakası ardından, önce Türkiye’ye verdikleri desteği kesti ve yavaş yavaş da Türkiye aleyhtarı lobilerle dans etmeye başladı. Türkiye Yahudilere öylesine sarılmıştı ki kendi lobi grubunun başı Wexler bir Yahudi, PKK konusunda akıl hocası Henry Barkey bir Yahudi, Erdoğan’ın hâmisi Büyükelçi Abramowitz, AKP danışmanı Grossman hep Yahudi... Bu durum ardından Türkiye aleyhtarı Rum, Ermeni ve Kürt lobileri derhal Yahudilere sarıldı. Bizim Hamas kardeşi BOP eşbaşkanının ayranı kabardıkça aradaki bu bağ daha da kuvvetlendi. Bu yasama dönemi içinde Amerikalı Ermeniler artık önlerinde engel kalmadığı için doğrudan saldırıya geçeceklerdir emin olun. Soykırımı tasarısı 12 ay içinde ABD Kongresinden geçecek. Bu tasarı ABD mahkemelerinde açılmış ve açılacak birçok tazminat ve toprak davalarına temel olacak. Ardından iyi örgütlenmiş Kıbrıslı Rumların Türkiye’den tazminat davaları başlayacak.
R umlar bir süredir Karadeniz kıyılarının ellerinden alınıp aynı Ermenilere yapıldığı gibi soykırımına uğradıklarını ileri sürüyor ve bu konuda kavgaya hazırlanıyorlar. Biliyorsunuz, Atina’da Meclislerinden bu konuda bir anma tasarısını geçirdiler, ne tesadüfse 19 Mayıs’a denk geliyor. Bu vesile ile bizimkilerin Karadeniz’deki bazı akrabalarına ait toprak ve mal varlıkları üzerinde hak iddia edilecek. Ve eminim alacaklardır da. Zira civanımın Türk halkına kafa tutması ile gâvura kafa tutması farklı.
Bunlar olacaklar. İnşallah olmaz. Bunların olacağını Tayyip ve heyet-i mehterânı da biliyor. Ama bu gürültüler şimdilik işlerine geliyor. Zira Türk basını iki gün önce ABD Başkanı Obama’nın ABD Kongresi birleşik oturumunda yaptığı konuşmayı ne hikmetse değerlendirmiyor. Yalnız goy goy, yalnız goy goy. Allahtan CNN televizyonundan canlı izlemiştim.
Adam, işsiz vatandaşları için 450 milyar dolarlık istihdam paketi ve planı hazırlamış. Planın ayrıntıları 19 Eylül’de açıklanacak. Öne çıkan ana fikir, dar gelirli halka iş alanı yaratmak, çalışabilecekleri iş imkânları sağlamak. Okullar onarılacak, yeni donanımlar verilecek, büyük şirketlerin değil küçük işletme ve sermayenin vergi borçları azaltılacak. Orta sınıfa yeni vergi koymayacağım ama büyük sermaye için garanti veremem diyor Obama.
ABD Başkanının bir yıl sonraki seçimler için bunu hazırladığı söylenebilir. Olabilir ama 12 ay içinde bu planın tamamının uygulanması biraz safdillik. Asıl önemli olan ABD’li yetkililerin yaklaşan ekonomik kriz için bir şeyler yapıyor ve bunu da halklarıyla paylaşıyor olması. Bakın beğenmediğiniz İtalya’ya ekonomik paketi her türlü protestoya rağmen uygulamaya başladı. Yunanistan, Fransa, İspanya, İngiltere ve Almanya hep aynı yolda. Önlem alıyorlar.
Peki, biz ne yapıyoruz? Libya’ya elden para gönderiyoruz, bizimkiler açken. Deniz Feneri’nde de elden taşıma olmuş deniyor. Tabii bu elden taşımalarda paranın ne kadarının amacına ulaştığı kuşku yaratır. Gazze’yi kurtarıyoruz. Somali’yi kurtarıyoruz. Mısır’ı kurtarıyor, Tunus’a çıkarma yapıyoruz.
İçerde ise halka kredi muslukları açılmış, herkes evini arabasını, nerede ise ailesini ipotekleyip borç alıyor. Bankalardaki kişisel kredi miktarı akıl almaz boyutlarda; olmayan iş ve kaynakla alınan evler, arabalar. Televizyonlarda holding çocuklarının maceralı yaşam öyküleri. Gecekonduda oturan da kendini holding yöneticisi sanıyor. Sezon açıldı ya. Gözler iki çeşme, salya sümük diziler gırla. Padişah efendimizin yatak odası maceraları. Halk farkında değil ama yakında kendi haline ağlayacak.
