Pazar günü Anıtkabir’deyiz...
Türk siyasi tarihinde böylesi bir seçim yaşanmadı. Her gün patlayan kasetlerden etrafa yayılan kokuya rağmen pişkinlik ve yüzsüzlük sınırını aşan tavırlar çürümüşlüğün de göstergesi. Eski Bakan Egemen Bağış ile gazeteci kimliği taşıyan Metehan Demirci arasındaki konuşma kelimenin tam anlamı ile mide bulandırıcı. Söz konusu diyalog sehven CHP’li ya da MHP’li bir milletvekili ile geçmiş olsa, AKP ve yandaşları yeri göğü inletirdi. Başbakan seçim meydanlarında “Bunlar Fatiha’yı bile bilmezler.. Bunlar google Müslümanları.. Bunlar patates dini mensupları..” sözleri ile en ağır eleştirileri yöneltmez miydi? Dedik ya kösele.. Halen çalıntı seçim şarkısını kullanmaktan geri durmayanlara Yüksek Seçim Kurulu ders verdi. Seçim şarkısı çalıntı olur da seçim filmleri çalıntı olmaz mı? Dervişin fikri neyse zikri de o olur.. “World War 2” filminden alınan görüntülerle yapılan montaj, seçim yasaklarına takıldı. Tek fark İsrail’in ördüğü duvarları aşmaya çalışan zombiler yerine yandaşların Türk bayrağı açmaya kalkışması. Kurdukları partinin programını bile ABD’den ithal eden zihniyetten yerli bir şey beklemek de mümkün değil. Nitekim çalıntı müzik, çalıntı film ortaya çıktı. Buna rağmen milletimizin zeka seviyesi ile alay edilmeye devam ediliyor. Dünkü Star gazetesi “Türkiye’yi ağlatan filme yasak!” haberini yapıyor. Ne diyelim Allah ıslah eylesin..
AKP ile cemaat arasındaki satrançta müthiş hamleler yapılıyor. Zaman’ın müdürü Ekrem Dumanlı Pensilvanya’ya gidip Gülen ile röportaj yaptı. Tam o sırada eski İstanbul Emniyeti İstihbarat Daire Başkanı Ali Fuat Yılmazel televizyon ekranlarından saatlerce Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi davalarda tutuklama talimatlarının Başbakan Erdoğan tarafından verildiğini iddia etti. Zamanlama ilginç.. Söz konusu davaların mimarları arasındaki Yılmazel’den sonra geçtiğimiz hafta silahı ve rozeti elinden alınan Ramazan Akyürek de ekranlarda arz-ı endam ederse şaşırmayalım. Öfkesi mantığını aşan Erdoğan ise bodoslama dalışa devam ediyor. Pensilvanya’ya dair şantajcı iddialarına yarın öbür gün yeni kasetlerle cevap verileceği kesin. Her ne kadar Bülent Arınç arabuluculuğa soyunup gerginliği yatıştırmak için çaba sarf ediyorsa da Araf’ta kalmanın bedelini seçim sonrası ödeyecek. Erdoğan’ın seçim sonrasında kabinede yapacağı köklü değişiklik üzerine başkent kulislerinde Bakan toto oynanmaya başlandı bile..
Erdoğan-cemaat arasındaki kavganın gölgesinde kalan bir iddia var.. Kemal Kılıçdaroğlu, Türk ordusunun Suriye’ye girebilme ihtimalini yüksek ses ile söylese de bu müthiş iddia TBMM’deki fezlekeler ve seçim meydanlarının gürültüsü arasında kaybolup gitti. Gözünü hırs bürüyen Erdoğan’ın Suriye sınırları içindeki Türk Şehitliği’ni bahane ederek Türk askerini Suriye’ye sokacağı iddiasını şahsen ciddiye alıyorum. “Olağanüstü Hal” ilan edilmesi için bundan daha iyi fırsat olur mu? 30 Mart seçimlerinde sandıktan çıkacak sonuç ne olursa olsun, olağanüstü hal ilan edebilir.
Siz bu satırları okurken Türk Dünyası “Yeni Gün” yani Nevruz’u kutluyor olacak. Seçim sonrası özerklik provalarının da yapılacağı Güneydoğu’daki olaylara dikkat çekmek istiyorum. Bölücü terör örgütü ve uzantılarının böylesi şımartıldığı dönemin mimarı da AKP’dir. Sadece seçim dönemlerinde “Tek bayrak, tek devlet” söylemleri ardına gizlenen Erdoğan bakalım BDP’ye bir laf edebilecek mi?
Gelelim Aytaç Yalman’ın yazdığı “1283 Harbiyeli Mustafa Kemal” adını verdiği kitaba.. Yalman’ın, herkesin anılarının peşinde olduğunu belirttiği ropörtajı acı tebessüm ile okudum. Aytaç Bey’in gerçek anlamda Harbiyeli olmadığından emin olduğum için yazdıklarını da ciddiye almayacağım. Çoktan inandırıcılığını yitirmiş birinin beyhude çabaları tarih önünde düştüğü aczin de göstergesidir.
Gelelim Fenerbahçe yürüyüşüne.. Sıkı bir Galatasaraylı olarak Pazar günü Fenerlilerle beraber Arslanlı Yol’da yürümekten onur duyacağım. Arslanlı Yol sadece Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzon, Ankaragüçlülülerin değil bütün Türkiye’yi birleştiren yoldur. Pazar günkü tablodan sonra Tayyip Erdoğan ve danışmanlarına uyku haram.. Pazar günü tüm Ankaralı dostları bekliyoruz.