Olimpiyat oyunlarının gerçek misyonu barışı ve halkların kardeşliğini perçinlemekti.
Ancak sporun sanayileşmesi ve emperyalist yayılma ile birlikte bu misyondan uzaklaşıp farklı amaçlara hizmet etmeye başladı.
1936 Berlin Olimpiyat Oyunları Hitler'in Nazi Almanyası'nı meşrulaştırmak için düzenlenmişti.
Hitler faşizmi oluk gibi kan dökerken, bu oyunların Berlin'e verilmesinin tek nedeni o kan denizini dünyadan gizlemekti.
Bugün yapılan da çok farklı değil.
Paris'te başlayan olimpiyat oyunlarına Ukrayna'da kan döken Rusya'nın alınmaması doğru bir karardır.
Ancak, Filistin'de çoluk çocuk, kadın erkek, yaşlı genç bakmaksızın 40 bine yakın Filistinli'yi katledilen İsrail'in alınması neyle açıklanabilir?
Bu emperyalizme, zulüme hizmet etmekten başka nedir ki?
Gelin bu acı gerçeği kısa bir şekilde özetleyim.
Filistinli yüzücü Yazan Al Bawwab Paris'te 100 metre serbestte madalya için kulaç atarken, soydaşları Gazze açıklarına bırakılan yardım paketlerine ulaşıp hayatta kalabilmek için yüzecek.
Kimi de Akdeniz'in karanlık sularında kulaçlarıyla yaşam savaşı verecek.
Bazıları boğulacak.
İşte bu bir örnek bile Paris Olimpiyatları için kara lekedir.
Eli kanlı İsrail'in tıpkı Rusya gibi olimpiyatlara alınmaması gerekiyordu.
Bu insanlık utancına Türkiye dahil tüm vicdanlı dünya devletlerinin tepki koymasını beklemek insani görevimiz.
Çünkü zulüm karşısında sessiz kalan dilsiz şeytandır.