Biz, ülke olarak çok zenginiz ancak vatandaş olarak çok yoksul bir ulusuz. Şayet yoksul halkın gece gündüz çalışıp alın teri ile oluşturduğu kamu kaynakları kamuya hizmet için harcansa eminim ki refah seviyesi çok artacak. Kamu kaynaklarının düzgün kullanılması için de kanunlarımız var.
Uyan var mı?
Bakın mesela Konya Selçuk Belediyesi kamu kaynaklarını nasıl kullanıyor…
Size 4 farklı olayla anlatayım.
Birincisi…
Selçuklu Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü çevre düzenlemesi için yeşil ve piknik alanlarında kullanılmak üzere bitki ve fidan almaya karar veriyor. İki, üç ay üreticileri geziyor, fuara katılıyor. Fiyat ve üretici araştırması yapıyor. Alacağı ürünleri planlıyor.
İhale açması lazımken ne yapılıyor?
İhale kanununda bulunan 3/a "istisnai" hükmüne istinaden alacağı ürünleri 1 milyon 400 bin TL ödeyerek doğrudan alım yapıyor.
Oysa ki…
Belediyenin dayandığı 4734 sayılı kanunun 3/a hükmü ile istisna kapsamına alınan kuruluşlar için, amacı veya mevzuatı gereği söz konusu ürünleri işlemek, değerlendirmek, iyileştirmek veya satma işlemlerini yapmakla görevlendirilmiş olması şartı aranmıştır. Bu nedenle bu alım bu hükme dayandırılamaz. Bu alım mevzuata aykırıdır, usulsüzdür.
İkincisi…
Belediye aynı maddeye sığınarak bu sefer de ihtiyaç sahiplerine dağıtmak üzere 801 bin TL''lik gıda maddesini doğrudan alıyor.
Neden ihale yapıp da kalitelisini, daha ucuza almazlar?
Cevabı hepimiz biliyoruz.
Toplamda 2.2 milyon lira paramız harcanıyor.
Devam edelim…
Üçüncüsü…
Belediye Meclisi, 8 Mayıs 2018 tarih ve 183-184-185-186 karar numarası ile Belediye Başkanına vakıflar ile protokol yapma yetkisi veriyor. Protokol içeriği; "Ortak hizmet projesi kapsamında Bosna Hersek Mahallesinde açılacak yurtlara yardım…"
Peki, vakıflar kim dersiniz?
TÜRGEV, Ensar, Türkiye Diyanet Vakfı, İnsan Eğitimi Kültür ve Yardımlaşma Vakfı…
Peki, "ortak hizmet" kapsamında ne yapılıyor?
Vakıflardan iki tanesinin kirasını ödüyor.
Biri için aylık 22 bin TL, diğeri için 51 bin TL.
Yanlış okumadınız aylık!
2018 yılında bu karar verildiğine göre kabaca hesapla 1.7 milyon TL ödendiği ortaya çıkar.
5393 sayılı Belediye Kanununun, "Diğer kuruluşlarla ilişkiler" başlıklı 75. maddesi ve 5253 sayılı dernekler kanununun 10. maddesi birlikte değerlendirildiği zaman; belediyelerin dernek vakıf, birlik ve benzeri kuruluşlara ayni ve nakdi yardım etmesi mümkün değildir. "Ortak hizmet" ile "yardım" ayrı kavramlardır.
Ayrıca bu vakıflar her öğrenci için devletten yardım alıyorlar. Öğrencilerden de para alıyor. Kanun gereği bazı öğrencileri burslu barındırmak zorundalar.
Belediye kamuya harcayacağı kaynağı neden vakıflara aktarır?
Bitmedi.
Dördüncüsü…
Bu da yetmemiş olacak ki Belediye, Hacıveyiszade İlim ve Kültür Vakfının erkek Kuran kursunun inşaatının çatısını yaptırmaya karar veriyor. İhale düzenliyor. İhale kayıt no 2018/255821. Çatı için tam 2 milyon 184 bin TL(!) ödüyor.
Bakın dostlarım sizlere sadece 4 bulguyu çok kısa bir şekilde yazdım. Hiçbir kamu yararı taşımayan bu ihale uygulamalarının maliyeti toplam 6 milyon TL''dir.
Daha dün hücremde çocukları ile manavın önünden geçemeyen bir babanın hikâyesini dinledim. Sizler de dinlemişsinizdir. Bu paralar yoksul halkın paralarıdır. Her kuruşunda emek, alın teri ve kul hakkı vardır. Hiç kimse şahsi parası gibi harcayamaz. Kanunlar kesin ve açıktır. Bu kararlarda her kimin imzası var ise (Arnavutköy kararında olduğu gibi) bu paralar tahsil edilmelidir.
Kaynakça:
1- Konya Selçuk Belediyesi 8 Mayıs 2018 tarih ve 183-184-185-186 Belediye Meclis Kararı
2- EKAP (Kamu İhale Kurumu 2018/255821 ihale sonuç kaydı
3- 2018 yılı Sayıştay Konya Selçuklu Belediyesi Düzenlilik Denetim Raporu Sy. 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 35, 36, 37, 38
