Özür dilemek mi?
Türk milletinin ve tarihinin aleyhine faaliyet göstermek için örgütlenmiş entelektüel bir ekip var. Bu ekibe dahil zatların eylem ve tavırlarının kendilerine özgü tercihlerin sonucu olmadığı bilinmektedir. Bunlar Türkiye Cumhuriyeti, Türk Tarihi ve Türk milleti aleyhine akla gelen her olayı saptırarak kullanmayı bir yerlerden aldıkları görevlerin gereği olarak yerine getirdikleri açıktır. Bu çerçevede kendilerine tahsis edilen yerli ve yabancı sınırsız imkânların bir kısmını kitleleri küresel projeler doğrultusunda yönlendirmekte kullanırlar. Sureti haktan görünerek gerçekleri özgürce ifade ettikleri duygusunu yaratmaya çalışırlar. Hemen hepsinin zihninin şekillenmesinde Amerikan ya da AB’deki güç merkezlerinin etkisi vardır. Diasporayla nasıl bir dirsek teması içinde olduklarını ise zaman zaman kendileri itiraf etmektedirler. Tarihçi olmadıkları halde tarihi yargılarlar. Ulusal ve uluslar arası belge ve arşivlerden habersiz oldukları halde bilgi sahibi gibi davranırlar. Kendilerini Türk milletinden hissetmedikleri halde Türk milleti adına “özür dileme” kampanyaları başlatırlar. Duygusal ve subjektif oldukları halde tarafsız görünürler.
Yıkım ekibi!
Türkiye aleyhine faaliyet gösteren bu yıkım ekibi internette yaygın bir “özür dileme” kampanyası başlatıyormuş. Bazı gazeteci ve yazar kılıklı adamların önderliğinde başlatılması düşünülen bu kampanya “Ermenilerden” 1915 olayları, Rumlardan 6/7 eylül olayları ve mübadele dolaysıyla özür dilemek gereğini uzun zamandır savunuyorlardı. Yılbaşından itibaren de bunu geniş kitleler için yaygınlaştırmaya çalışacakları anlaşılmaktadır. Elbette kimin kimden “özür” dileyeceğine kendisi karar verir. Ancak Ermeni’den ya da Rum’dan “özür dileme” kampanyası düzenleyen bu kesimin “özrü” kimin adına yaptıklarının anlaşılması için hangi odakların adamı olduklarının da bilinmesi gerekir. Bu nedenle sözü edilen grubun kamuoyuna, dedelerinin 1915’li yıllarda hangi tarafın mensubu olduğunu dürüstçe açıklama borçları vardır.
Mavri Mira Cemiyeti, Pontus Rum Cemiyeti, Hınçak Komitesi, Makabi ve Alyans İsrailit Cemiyetleri, Kürt Teali Cemiyeti, Teal-i İslam Cemiyeti, İngiliz Muhipleri Cemiyeti, Hürriyet ve İtilaf Fırkası, Wilson Prensipleri Cemiyeti’dir 1915’lerde aleyhimize çalışanların mensup oldukları... Özürcülerin dedelerinin yukarıdaki cemiyetlerden hangisine mensup olduklarını açıklamaları “özür dileme kampanyası” nın daha da anlamlı bir hal alması bakımından önemlidir.
Aidiyetlerinizi açıklayınız!
Bu düne takılıp dünde kalan grup, gerçekte “tarihle yüzleşmek” adı altında Türkiye’nin kuruluş iradesini yargılamaktadır. Bu zevatın gerçekte insanlığın çektiği acıyla zerre misali ilgileri olsa dünden önce bugün bütün insanlığın gözleri önünde yaşanan insanlık suçları ve travmalarıyla ilgili olmaları gerekirdi. Örneğin Amerika’nın işgal ettiği ülke olan Irak’ta bir milyondan fazla insanın öldürüldüğünden bahsediliyor. Bugün Azerbaycan’da büyük bir kısmı katliama uğrayarak yok edilmiş, kalan kısmı da yerinden yurdundan sürgün edilerek kaçkın duruma düşmüş yüz binlerce insan var. Yunanistan’ın Avrupa’nın göbeğinde Avrupa ülkesi olarak Batı Trakya Türkleri için bölgeyi dünyanın en büyük hapishanesine çevirdiği biliniyor. Buna rağmen bu zatların kendileri dün için, efendiler önünde eğilmeye, iğdiş edilmeye, diz çökmeye ve özür dilemeye karar vermiş olabilirler! Bu onların bileceği bir iştir. Ancak yapılan işin ahlaki olabilmesi için özürcülerin acilen aidiyetlerini açıklamalarına ihtiyaç vardır!
Güncel acılara ve insanlık suçlarına yönelik olarak kıllarını dahi kıpırdatmayanların bundan yüz yıl öncesi olaylarına takılıp kalmaları manidardır. Bu zevatın yüz yıl önce Türklerin Balkanlarda, Rusya’da, Adalarda, Kafkasya’da nasıl bir yok ve sürgün edilme projesi sonucu Anadolu’ya doğru yola çıktıklarını görmezlikten gelmesi ayrı bir handikaptır. Mesailerini varsa yoksa Rum, Ermeni, azınlık, bölücü, terörist ve çetecilerin çektiği sıkıntılar üzerine yoğunlaştıranlar eğer ajan değillerse yabancılaştırılmış yerlilerdir.