CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın partisinin grup toplantısında yaptığı borç ödeme ve elektrik borçlarının bir bölümünün karşılanmasına yönelik açıklamalarının CHP'nin eski seçim vaatlerinden olduğunu söyledi.
Özel, Erdoğan'ın anketlerden gelen kötü sonuçlar üzerine böyle bir hamle yaptığını savunarak, "Eski seçim bildirgelerini karıştırmaya başlamış ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin proje ve vaatlerine sarılmıştır" ifadelerini kullandı.
Yerel seçimler öncesinde kendilerinin tekliflerine sarılmasının iyi niyetli olmadığını söyleyen Özel, "Yine Recep Tayyip Erdoğan’ın bu tutumu, partisinin iki numaralı ismi Binali Yıldırım’ın yerel seçimlerin genel seçim havasına büründürülmemesi yönündeki açıklamalarına da tezat oluşturmaktadır" şeklinde konuştu.
Özel'in açıklamaları şöyle:
"Anlaşılıyor ki Recep Tayyip Erdoğan, hepimizin gördüğü seçim anketlerinde 31 Mart günü alacağı seçim yenilgisinin de bilinciyle, Cumhuriyet Halk Partisi’nin eski seçim bildirgelerini karıştırmaya başlamış ve Cumhuriyet Halk Partisi’nin proje ve vaatlerine sarılmıştır.
Asgari ücretin artırılması, emekliye ikramiye verilmesi, taşerona kadro verilmesi gibi seçim vaatlerimizi önce uygulanabilir bulmayan, ardından yaklaşan seçimler arifesinde bunları eksikleriyle ve aksaklıklarıyla hayata geçirmeye çalışan Recep Tayyip Erdoğan, yine CHP’nin seçim vaatlerini eksik bir biçimde ele almıştır. Cumhuriyet Halk Partisi, 2015 seçimlerinden bu yana sadece elektrik tüketimini değil, doğalgaz ve su tüketiminin de belirli bir bölümünü karşılamayı hedeflemekte, yoksulların maruz kaldığı hayat pahalılığının olabildiğince giderilmesi ve sosyal devlet olgusunun hayata geçebilmesini öncelikleri arasına almaktadır. Yine aynı şekilde Cumhuriyet Halk Partisi, 2015 seçimlerinde kredi kartı borçlarının Ziraat Bankası eliyle yapılandırılmasını değil, kredi kartı borçlarının önemli bir bölümünün silinmesini vaat etmiş, seçimlerin ardından da tüketici ve kredi kartı borçlarının silinmesine ilişkin kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sunmuştur.
Adalet ve Kalkınma Partisi, özellikle yoksullar olmak üzere her sosyal statüden yurttaşlarımıza ekonomik darboğaz yaşatmaktadır. Yıllar boyunca bu tekliflerimizi işleme dahi koymayan iktidarın, seçim öncesi bizim tekliflerimize sarılması iyi niyet ve samimiyetten uzaktır.
Yine Recep Tayyip Erdoğan’ın bu tutumu, partisinin iki numaralı ismi Binali Yıldırım’ın yerel seçimlerin genel seçim havasına büründürülmemesi yönündeki açıklamalarına da tezat oluşturmaktadır.
Adalet ve Kalkınma Partisi, 16 yıl boyunca vatandaşlarımızı ciddi bir ekonomik sıkıntının içine sokan, emeklilerin, işçilerin, memurların ve çiftçilerin ay sonunu getiremediği bir Türkiye yaratmıştır. 31 Mart seçimleri, Adalet ve Kalkınma Partisi’ne ve Adalet ve Kalkınma Partisi’nin vatandaşlarımızı hiçe sayan politikalarına sarı kart göstermek için önemli bir fırsattır."