Kuruluşu ve 5 yıllık iktidarına her fırsatta muhalefet ettiğimiz AKP’ye karşı tutumumuzu “ön yargılı davranış” olarak algılayanlar Yeniçağ’ın haklılığını bir defa daha kabul etmeliler. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının başta dini inançlar olmak üzere söylemlerinin tümünde samimi olmadıklarını ifade ettiğimizde, bizi haksızlıkla suçlayanlar baklanın ağızdan çıktığına tanık olunca bakalım ne diyecekler ?
Profesyonelce yaptıkları işin hakkını verdiklerini kabullendiğim AKP’nin danışman ekibi “Atlantik’te Kurgulanan Proje”nin felsefesinden şaşmıyorlar. BOP’un Eş Başkanlığı’ndan ekonomide IMF ve Dünya Bankası politikasına kadar okyanus ötesine verdikleri sözü yerine getiren ekip, dünyanın hiçbir yerinde olmayan kârlı yatırımı ya da sıcak parayı Türkiye’de tutmak adına özelleştirmeyi de kelimenin tam anlamıyla peşkeşe dönüştürürken, iktidarda kalmanın bedelini ödüyorlar.
84 yıllık Cumhuriyet tarihindeki toplam borcu 4 yılda ikiye katlayan AKP, 2008’de 56 milyar dolar borç faizi ödeyeceğini söylemekle övünüyor. Vatandaşımızı borçlandırıp istikbalini ipotek altında tutmanın karşılığında yüzde 46 oy alanlar ele geçirdikleri siyasi iradenin tapusunu üç 30 kuruşa satmaktan da geri durmuyorlar.
Bu sütunlardan “Erdoğan-Bush görüşmesinde Türkiye sınırları içinde PKK terörünün bir süre uykuya yatırılması karşılığında, Barzani’nin tanınma” mutabakatının yapıldığını yazdığımda “O kadar da değil” diyenler, işin ortaya çıkmasıyla sözlerine “Ama” diye başlayarak savunmaya geçmişlerdi. Yine Temmuz seçimlerinden önce AKP’nin teröristlere genel af çıkarma hazırlığında olduğunu, Güneydoğu’da bu propaganda ile malum partinin oylarına talip olduğunu vurgulamıştık. Karşılığında dönme-devşirme tayfasınca “Sizde AKP takıntısı var” suçlamasıyla karşılaşmıştık.
Şemdinli’deki tezgah bomba olayından hemen sonra Van’a geçip hakim ve savcılara “Kamuoyu baskısı var, tutuklayın bunları” talimatı üzerine “Yargıya müdahale var” diye bas bas bağırdık. Terör örgütüne karşı aslan gibi savaşan personel halen hapishanede.
Hakimler ve Savcılar’ın atanmasıyla ilgili karar Çankaya’da tasdik edildi ve adaletin terazisi artık tartışmaya açıldı. Sipariş üzerine hazırlanmakta olan Anayasa taslağı da bir süre sonra kör gözün içine parmak sokmak gibi işlemini de gerçekleştirdiklerinde bakalım kimlerin sesi çıkacak?
Lafa gelince “Basındaki tekelleşme”den ve “Maksatlı ve taraf” yayın yapmakla suçladıkları sektörü, planlı olarak ele geçirmekte olan AKP’nin medyada oluşturduğu tekel ile kim mücadele edecek?
“Askerlik yan gelip yatma yeri değildir” sözleriyle binlerce yıllık ordu - millet geleneğini tahrip etmeye kalkışan zihniyetin AB dayatmasıyla çıkardığı yasalarla güvenlik güçlerinin elini kolunu bağladığını herkes biliyor. Şehit cenazelerinde cami tuvaletine sığınanlar, bıçak kemiğe dayandı mavrasıyla meydanlarda oy talep etmişti. Şimdi aynı kafa baklayı ağzından çıkarıp “Gençleri dağdan indirme” söylemiyle af getirmeye hazırlanıyor. AKP’nin İl Başkanları toplantısında konuşan Erdoğan, yıllardır dayatılan ve PKK’nın birinci hedefi olan genel affı süslediği ambalajla hediye paketi haline getiriyor. İl Başkanları’na “Bölgenize gidin, vatandaşın nabzını tutup gazını alın” talimatını veren Erdoğan, böylece malum partinin Meclis’e sızan unsurlarına sabırlı olun mesajını veriyor.
Türk milletinin hafızasıyla alay edenler, “Nasıl olsa 4 yıl daha iktidardayız. Tek başımıza olan gücümüzü sonuna kadar kullanana kadar yapılanlar unutulur” diye kendilerini avutuyor. Terörle mücadelede iz bıraktığı halde siyasi manevra adına düz ovaya davette bulunan malum siyasinin akibetini unutmuşlar. Sadece kendi siyasi ikbalini değil yarım asırlık partisini de gömen Ağar’dan ders almayanlar tarihin tekerrürüne bir kez daha tanık olacaklar. Tayyip Erdoğan’ın ağzından çıkardığı af sözünün bizim gibi “ön yargılı” ların yorumladığı gibi olmadığını savunanlar, terörün kapılarını çaldığında ne yapacaklarını merak ediyorum. Memlekette oy uğruna yapılan afların sonuçlarından habersiz olanlar, adli sicil sayfalarını birazcık karıştırsınlar. Seçmeni yönlendirmek için yaptırdıkları kamuoyu araştırmalarına bir de şu malum af konusunu eklesinler bakalım. Sonuçta patlayan öfkeyi millete yansıtmak kaydıyla tabii.
