Okuyucularım eleştirdi, kutladı...
Necdet Sevinç’in Antep savunmasını anlatan “İstiklâlin Bedeli” adlı eserini konu alan yazımda hep Türklerden söz etmeme Murat S. öfkelenmiş. Gönderdiği iletide (ifade biçimi kendisine ait) bana “Antep, Urfa ve Maraş 3’ü de Kürtlerin yoğun yaşadığı illerdir yani yalan ve korku üzerinde kurulan cumhuriyet yazılan tarihte yalan yanlış halka sunmaktadır. Neden Türklerin yoğunlukta olduğu illerde böyle bir unvan yok. Irkçı namussuz herif seni” diyor.
Ben polemik yazarı değilim. Beceremem de. Şu kadarını belirtmeliyim: Bu terbiyesizce haksız bir saldırı. Kendisine gönderdiğim iletide de belirttiğim gibi, bu güzel ülkenin güzel insanlarını şu veya bu ad ile tanımlamıyorum. Onları, yabancı tarihçilerin “Dünya tarihinden Türkleri çıkartınız, tarih ilginçliğini yitirir” diyerek yücelttiği, ulu bir milletin adı olan Türk adıyla anıyorum. Cihan bilsin ki; Antep, Urfa, Maraş ve diğerleri Türk ilidir. Murat Bey’in suçu yok; onun aklını karıştıran şu yaşadığımız psikolojik kaostur. Dur bakalım daha nelerle karşılaşacağız. Sevgili dostum emekli Noter Mehmet Ünal “Eşeğin aklına karpuz kabuğu düşerse, kendini yardan aşağıya atar” derdi.
Sayın Orhan Kılıçoğlu, kullandığım dili eleştirmenizi anlıyorum. Böyle yazışım, Türkçe’yi geleceğe daha ’Türkçe köklü’ bir dil olarak devretme heyecanımdan doğuyor. Atalarımız 1300 yıl önce Fars ve Arap’ın sözcükleriyle bezeli ’Türkçe’ yazıları okumaktan kuşkusuz zevk almıyorlardı. Sonra alıştılar, şimdi de biz sahiplendik. Ben bu durumu tersine çevirmeye çalışanlardan birisiyim. Ne olur bu konuda beni hoş görünüz. (Değerli okuyucular, Sayın Kılıçoğlu’nun eleştiri üslubuna egemen nezaket yanında; inanın, Nedim’in “haddeden geçmiş nezaket” tanımı zayıf kalır. Bu değerli okuyucuma teşekkür ediyorum.)
Sayın Erdem Akat, hiç üzülmeyiniz. Bu ülke elbette Yugoslavya olmayacak. Bu yurdun dağında taşında Türk mührü var. Pehlivan, güreş sonunda belli olur; ısınma hareketi ’perdah’ da değil!
Sayın Serhan Çelik, TTnet’in kotaları konusundaki çalışmanızdan dolayı sizi kutluyorum.
Sayın İnci Oğuz, haklısınız. Aklımız karıştı. Büyük bir yıkım projesi. Dilerim bu projenin ’tetikleme mekanizması’ kurulmadan bozulur.
Satın Murat Bekyürek, TOKİ’nin belirttiği sürede dairenizi size teslim etmemesinin hukuki bir yaptırımı olsa gerek. Bir avukatla görüşün.
Sayın Öner Çetinkaya, doğru düşünüyorsunuz. Barış gönüllülerinin geldiği yıllarda Vehbi Koç’un da desteğiyle ’doğum kontrolü’nün Doğu ve Güneydoğu’da değil de; İç Anadolu’da başlamasının sebebi incelenmelidir.
Sayın Mahmut Güler. Teşekkür ederim. Orgeneral Mustafa Muğlalı, Türk’ün has evlatlarındandır.
Sayın Celil Yamak, her yazımı sitenizde kullanabilirsiniz. Celil Bey çok çalışkan. Kurduğu internet sitesi çok doyurucu. Adresi:www.turkcelil.com/3v/. Ayrıca E. Posta adını, Sultan Galiyev olarak belirlemesini de çok beğendim.
Sayın Doğan Köseoğlu, sizlere layık olmaya çalışıyorum. Evet, Orgeneral Mustafa Muğlalı’nın adı Başkent’te en büyük bulvara verilmelidir.
Sayın Ali Y. Baltacıoğlu, İsmayıl Hakkı Baltacıoğlu için yazdıklarım az bile. O farklı bir deha idi. Takdirinize teşekkür ederim.
Sevgili Sinem Çakır, yazılarımı dikkatle takip etmen çok güzel. Ben de senin yaşındayken Yeni İstanbul ve Cumhuriyet gazetelerinin yazarlarını okurdum.
Haftaya buluşmak dileğiyle esen kalın.