Esasında bugünkü yazımın gazete manşeti olabilecek nitelikte iki başlığı vardı. Birini okudunuz. Diğeri ise “Sıra PKK’nın Finans Kaynaklarının Çökertilmesine Geldi” şeklindeydi.
Haberciliğin en sıkıntılı anlarındandır bu, “Acaba hangisini öne çeksem” diye kaşınır durursunuz. Sonunda bir karar verirsiniz. Ama siz ne derseniz deyin okuyucu her zaman en doğruyu bulur.
Habur açılımı çöktü
Dış politikada tam bir çöküş yaşadığımız ve sözde restleşmelerle oyalandığımız şu günlerde uzun yıllardır hasret kaldığımız bir Devlet duruşu ve kararlılığına şahit oluyoruz. “Habur açılımı” zırvası ile önümüze konan acı fotoğrafın ardından Devlet içindeki güç dengelerinin -bugünden görebildiğimiz kadarıyla- olumlu manada değiştiğini fark ediyoruz. Her ne kadar Başbakan Yardımcısı hâlâ “Habur açılımı” diye feryat edip kendine pay çıkarmaya çalışsa da adı konmadı ama bu açılım çöktü.Yerine yenisi geldi.
***
Devlet kararlılığıyla terör örgütü PKK’ya hem şehirde hem de kırsalda ağır darbeler indiriliyor.Terörle mücadelede yıllardır sürdürülen “muhabbet” li ikna yönteminden vazgeçilip devlet otoritesinin yeniden tesis edildiği günlerdeki uygulamalara şahit oluyoruz.
AKP iktidarının yanlış uygulama ve politikaları yüzünden terörle mücadelede kışlasına hapsedilen TSK’nın yeniden tam inisiyatif alarak sahaya döndüğünü görüyoruz. TSK sivrisinekle mücadele için içerideki bataklığı kurutmakta önemli hamleler yapıyor. Bunu yurt içinde yapılan ve terör örgütünün uğradığı ağır zayiattan anlayabiliyoruz.
Önemli bir noktanın da altını çizmek gerekir. Terör örgütü ile yaptığı görüşmenin basına sızması ile zor duruma düşen MİT yeni strateji planında geri plana çekilmiş durumda.
Mücadelenin ana hatları
Terör örgütü PKK’ya karşı yürütülen yeni mücadele planının ana hatlarını ise şöyle sıralayabiliriz:
-Terör örgütü ile şehirde ve kırsalda sürdürülen paralel mücadele aynı yoğunlukta kesintiye uğramadan sürdürülecek. Ta ki canilerin beli kırılana kadar.
-Psikolojik harekâta önem verilecek.Terör örgütüne kaptırılan psikolojik üstünlük tekrar ele geçirilecek.
-Yandaş basına tavır konulacak.
- PKK ve KCK operasyonları “Devlet Operasyonları” olarak devam edecek.
-Bütün istihbaratlar (askeri, siyasi) Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığında toplanacak.
-Yeni bir politik açılım için askeri operasyonlardan sonuç alınması beklenecek.
-Terör örgütü ile dolaylı veya direkt masaya oturulması gerektiğinde güç tam olarak Devlette olacak ve sadece “teslim olun” denecek.
-Terörist Öcalan’ın avukatları ile görüştürülmemesi uygulaması devam edecek. Öcalan’a uygulanan tecrit daha da arttırılacak.
-Terör örgütünün finans kaynakları kurutulacak. Örgütün her türlü kaçakçılık faaliyetleri ile yurtiçi ve dışı para transferleri bitirilecek..
***
Biliyorsunuz!..
AKP iktidarında İmralı sakinine her türlü konfor sağlanmıştı. Sıkılmasın, muhabbet etsin diye yanına hükümlüler bile getirilmişti.
“Yeni strateji” yi konuştuğum üst düzey yetkiliye “tecrit nasıl arttırılacak?” dedim. Aldığım yanıt ise net oldu:
“Bu kadarı ile yetin” .
Yetkili bir noktanın daha altını çizdi:
“PKK, BDP’lilere arkamızda durmuyorsunuz. KCK operasyonlarında pasif tutum alıyorsunuz diye devamlı fırça atıp talimatlar gönderiyor” .
Başkentte yavaş yavaş değişimi hissedilen güç dengesini yorumlayan başka bir uzmanın cümleleri ise şöyle:
“Bu kararlıktaki esas faktör Başbakan Tayyip Erdoğan’ın tam manasıyla TSK’nın yanında yer alması yeni strateji için çok önemli. Bu Devlet duruşu yeni bir Devlet dengesini de beraberinde getirdi.”
Asker kaşıntısı
Konuyla direkt alâkası olduğu için yazmadan geçemeyeceğim. TBMM’deki taburun kaldırılmasından sonra AKP içinde yeniden sancılara tutulan bazı akımlar “Anıtkabir Komutanlığı da kaldırılsın” diye karınlarından konuşmaya başladı. Bazıları bunu “sohbet ortamında” medya temsilcilerine taşıyor. Bazı “şirincik”ler de bu vızıltıyı köşelerine taşımaya başladı.
Yel kayadan ancak toz alır.
Bir kez daha yazıyorum:
TSK’nın arkasında derin millet var... Bu milletin sabrı da derindir.Ama Türk’ün sabrı bir taşarsa...
Akıllı olun!...
