Nutuk şehide can vermiyor
Önce bölgeye gizli gezi yapan ve verdiği moralin tutmadığı anlaşılan Gül, esti kükredi. Ardından Tayyip Erdoğan, ülkemiz Türkiye’ye yaptığı kısa ziyareti sırasında konuştu. Televizyonlarda haberi veren bir çok sunucunun zorla üzülmüş havaları bile bence kimseyi etkilemedi. Hepimiz o denli yalancı olmuşuz ki, çok popüler olan yalandan üzülmüş numaralarına yattı herkes. Evet, sizleri de pek etkilemediğini biliyorum. Utanmayın itiraf edin, sadece kızdınız, sırası mı şimdi diye. Sonra dizilerin başına çöküp Kanuni’nin uçkurunu, sarışın oğlanın gönül maceralarını izlediniz.
Olan körpecik yavrularını, fidanlarını askere gönderen, onları kaybeden gariban ailelerin yüreğine, ateş düşen ocaklara oldu. Dün bir yazar arkadaş soruyordu, zengin ve yüksek düzeyde kaç kişinin yakını bölgede askerlik yapıyor diye. Onlar memleketi iş yaparak, gemicikler alarak kurtarıyorlar. İş alanları yaratıyor 15 yaşındaki girişimcilerimiz.
Olayı telin edenler arasında, hani bizlerle istihbarat paylaşımı yapanlar da var. Hani anında bize sınır ve çevresindekiler hakkında bilgi verdiği, vereceği söylenenler, nasıl olduysa bu katil sürüsünü ve ağır silahlarını görememişler. Kuraldır, önce düşman düşmanın acısına katılır düşmanlığı anlaşılmasın diye. Daha sonra koro halinde onların tutturduğu türküye siz de katılırsınız.
Siz zaten uzun süredir Türkiye’yi, Türklüğü unutmuştunuz. İngilizce konuşup onlardan kotarılan programlar seyredip müzikleri dinliyordunuz. Uzun süredir sizler de, kendinizi Ermeni, Arap, Kürt, Somalili ve Filistinli olarak haykırdınız. Türküm diyenleri, Türklükten gurur duyanları yakalayıp yakalayıp içeri tıktınız. Diyarbakır Üs Komutanı Beyazıt Karataş Paşa’yı bile içeri aldınız.
Evet, siz, halkım, en az onlar, teröristler kadar suçlusunuz. Oğlunuzu evladınızı, bahçede oynayan çocuğunuzu öldürenlerle oturup pazarlık edenler kadar suçlusunuz. Onları işbaşına sizler getirdiniz. Terörle mücadele edenler hapsedilirken oturup seyrettiniz. Cumhuriyetin temel taşları sökülürken kafanızı öteye çevirdiniz.
Bence yeni Genelkurmay Başkanı bu olaydan sonra istifa etmeli. Biliyorsunuz bu komutan daha önce bölgeden sorumlu İkinci Ordu komutanlığı ve sonra da Jandarma Genel Komutanlığı yaptı. Ve bu kuvvetlerin başındayken de terörle mücadelede ihtisaslaşmış olması gereken Jandarma kuvvetleri büyük kayıplar verdi. 2007 Dağlıca ve 2008 Aktütün saldırılarını hatırlayın. Yani bu iş fırsat değerlendirmek ve Çankaya’da boyun kırmakla halledilmiyor.
Batıda sorumlular, sorumluluklarını üstlenir görevi bırakır. Aynı şey sivil görevliler için de geçerli ama, bizde böylesine bir teamül yok ve bugüne kadar bırakıp gideni de görmediğimden boşuna nefes tüketiyorum. Aslında onlar da bir bakıma haklı. Zira başarısızlık ve halkı kazıklama bizde ceza değil ödül getirir. Piyasayı yüzde 175 pahalandıran bir iktidara % 50 oy çıktı. Anlamı az acıttınız biraz daha acıtın herhalde.
Terör kadar acil son günlerin en önemli olayı, ekonomi. Birçok ülkede ekonomi uzmanı gelişmeler konusunda uyarıyor. Türk Lirasındaki bu hızlı düşüş tehlikeli diye. Merkez Bankası piyasaya bir ayda bir milyar dolar pompaladı. Uzmanlar, bu miktarda para pompalayabilmek için Merkez Bankası rezervinin en az birkaç yüz milyar dolar olması gerektiğini ileri sürüyor. Gerekçeleri de Türkiye’nin çok miktardaki dış ödemeleri için rezervin zaten yeterli olmadığı yolunda.
Köylüler için hayati olan motorine yeni zam geldi. Sanırsınız akaryakıt fiyatları arttı, hükümet de mecbur kaldı artış yapıyor. İşin aslı öyle değil. Temmuz ayında Türkiye’ye gelirken ABD’de benzinin galonu yani yaklaşık dört litresi 3.40 ile 3.50 dolar arasındaydı. Eylül sonu Ekim başında geldiğimde 3.40’ın altına inmiş. Türkiye’ye geldiğimde litresi 4.10 lira olan benzin ayrılırken 4.40 liradan satılıyordu. Anlaşılan Tayyip Beyin ekonomi kurmayları paraya ihtiyaç duydukça benzine bastırıyor. Tabii akaryakıttaki bu artış ekmeğe, domatese, zeytine, peynire, her şeye yansıyor. Ama boş verin, civanım yiğidime kendinizi feda ettiniz, yediğiniz kazık sizi acıtmaz.