Nursultan Nazarbayev aydınlığı...
Sevgili okuyucum; öncelikle, Kazakistan'ın değerli Cumhurbaşkanı Nursultan Nazarbayev'den söz edeceğim...
O gerçek bir bilge!
O benim Cumhurbaşkanım!
Onun bilgeliğini anlatan o kadar çok olay var ki... İşte onlardan bir-kaçı!
Türkiyemiz, Hoca Ahmet Yesevî'nin Kazakistan'daki kabrini görkemli biçimde yenilemişti. 2000 yılında açılış töreni için -Sayın Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer'in de katıldığı- uçak dolusu toplulukta gazeteci olarak ben de vardım. Kazakistan'da bulunduğumuz süre içinde, Fetullah'ın Kazakistan'daki okullarıyla ilgili kişilere Sayın Cumhurbaşkanımız Nursultan Nazarbayev "Türkler olarak bu okullara Amerikalıları niçin sokuyorsunuz?" diyordu. İnanın bu söz, 2000 yılından beri belleğimden hiç çıkmadı. Nitekim Türkiye'mize, 15 Temmuz hainliğini yaşatanları -sözde müttefikimiz- ABD'nin nasıl koruduğuna da hepimiz tanık olduk!
Evet... Cumhurbaşkanımız Nazarbayev, Fetullah'ın ABD köleliğinde yanılmamıştı!
Sayın Nazarbayev'in her ifadesi mantık ve muhakeme dolu. Nitekim Nur Otan Partisi'nin bir kongresinde kadınlarla ilgili o harika sözlerini sizlere sunacağım. Şöyle diyor o Türk Bilgesi:
"Biz İslam'ı resmi din olarak kabul ediyoruz ve bundan gurur duyuyoruz. Fakat Müslümanlığımızı konu ederek bir yerlere gelemeyiz. Diğer Müslüman devletlere ve İslami yaşama biçimlerine saygımız sonsuz, fakat biz Arap değiliz. İslam öncesi dönemlerde, kadınlarımız nasıl isterlerse öyle giyinirlerdi ve toplumu rahatsız etmek gibi bir amaçları hiç olmadı. Bugün ise bir sorun olması, bizim halkımız için mümkün değil. Müslüman ve Sünni bir halk olmamız, insanların hayatlarına karışmamız için sebep değildir. Bizim kızlarımız nasıl giyineceğini bilir, Araplardan öğrenecek değiliz. Biz göçebe ve Türki bir halkız, Araplar gibi kızlarımızı, dini, kültürel ve toplumsal baskılarla kapatıp, bunu Müslüman devlet imajı olarak kullanamayız. Onları çarşaflara bürüyerek, eve hapsetmek, bizim yolumuz değildir. Tekrarlıyorum! Herkese saygımız sonsuz fakat giyim kuşam insanların kendi özelindedir."
Sayın Cumhurbaşkanımız Nazarbayev geçtiğimiz ay çok önemli bir şey daha yaptı. O da şudur: Kazak dilinde Kiril alfabesinden, Lâtin alfabesine geçme talimatını verdi.
Sayın Cumhurbaşkanımıza sağlıklı uzun ömürler diliyorum.
Ve Ankara Türkocağı...
Sevgili Okuyucum; bilge eğitimci, Türkân Hacaloğlu hanımefendi yönetimindeki Ankara Türkocağı, çok etkin çalışmalar yapıyor. Özellikle üniversite gençliğini panellerle, konferanslarla sürekli olarak donatmaya gayret ediyor. Nitekim 13 Mayıs 2017 tarihinde Ocak salonunda yine çok ilginç bir etkinlik gerçekleştirildi.
"Tarihi Çin Kaynaklarına Göre Türklerin Kökeni" konulu harika konferansı Doç. Dr. Sayın Erkin Ekrem sundu. Sayın Ekrem'in bilgelik dolu yoğun anlatımından sadece bir-kaç cümle sunabileceğim:
"Hunların ortaya çıkışıyla özellikle Hun hükümdarı Mete, (M.Ö.209-M.Ö.174) döneminde Kuzey Asya'da kudretli bir hâkimiyet kurmakla birçok topluluğu siyasal olarak bünyesine almıştı.", "İkinci Gök Türk Devleti (682-745) kurulduktan sonra Çin kaynaklarında bütün Türk boyları Türk adı ile tanımlayan bitişik sözcükler görünmeye başlamıştı.", "Divanü Lügâti't-Türk yazarı Kâşgarlı Mahmud da Karahanlıların soyunun Türk'ten geldiğini ileri sürer. Kâşgarlı'ya göre Türk, Nuh'un torununun adıdır. Bir topluluğun adı olarak Türk adını Allah vermiştir ve Türkler, Allah'ın ordusudur.", "T'ang Sülâlesi döneminde Çinliler Gök Türklerin Hunlardan geldiği kanaatindedirler".
Esen kalın efendim.