Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Neyin beraati?

Türkiye karanlığa gömüldüğünde benim aklım-fikrim bugünkü gazete manşetlerindeydi. Çağlayan Adliyesinde savcı rehin alınmışken, Kartal’daki Anadolu Adliyesinden Balyoz Davası ile ilgili kararın açıklanmasını doğrusu beklemiyordum. Seçim sonrasına bırakılacağı tahminim yanlış çıktı. En başından beri her birinin masum olduğuna inandığım 236 kişinin beraat kararına sevinemedim bile. Ardında kan, gözyaşı, mahvolmuş istikballer, karartılmış hayatlar, kanser illetleri, kalp hastalıkları en önemlisi “acının dibi” ni bırakan Balyoz Davası’nda geç gelen adalete söylenecek çok şey var. Sanki hiçbir şey olmamış, en azı üç yıl, çoğu 4-5 yıl hapis yatmamış gibi insanlara “Pardon” denmesi burktu yüreğimi...
Gazetelerin manşeti demiştim başta. Bu sütunun müdavimleri hatırlar. Silivri’de uygulanan “Düşman Hukuku” ile, ülkenin güvenliğinin teslim edildiği en seçkin askeri personele verilen haksız hükmü “Balyoz’a ceza yağdı” manşeti atanları merak ediyordum. Beraat kararı çıktığında “ne yazacaklar” diye tartıştık dostlarla...
***
Memlekette gündemin değişmesi an meselesi. Sistem mühendisleri 7/24 görev başında. Önce Türkiye’nin fişi çekildi. Ülkenin tamamına yakını karanlıkta kalırken, elektrik kesintisinin sebebi halen meçhul... Ardından “Adalete kurşun sıkıldı...” Hukuka inancın iflas etmek üzere olduğu anda adliyede savcıyı rehin aldı teröristler. AKP faşizmine karşı uyanışın, direnişin sembolü olan Gezi olaylarına gölge düşürüldü. Kara kaşlarıyla masumiyetin, çocukluğun sembolü olan Berkin Elvan’ın minicik bedenine yeniden kan bulaştırıldı... Güvenlik yasası adıyla diktatörlüğün meşru hale getirilmesi için çıkarılan yasalara yol açıldı. Bu arada “babalık hakları ellerinden alınan” askerlere beraat kararı çıktı. Sanki E-5 Karayolu üzerinde zincirleme trafik kazası olmuş. Beton mikseri, halk otobüsüne çarpmış. Haberin değeri ancak bu kadar işte! Silivri’de haksız cezalar verildiğinde naklen yayın araçları ile canlı yayın yaparken zil takıp oynayanlar ortalıkta yoktu. “Yazın yediğimiz hurmalar kışın bir tarafımızı tırmalar” yorumunu sırıtarak yapanlar gazetelerinde “Rütbeleri ve madalyaları iade edilecek” haberi yapacak kadar aşağılandılar. Neyin rütbesi? Hangi madalya? 3-5 yıl hapisten sonra zaten neredeyse tamamı emekli olmuş. Üniformasıyla Mustafa Önsel gibi, duruşmalar esnasında vedalaşmışlar. Başta terörle mücadele olmak üzere meslek hayatları boyunca aldıkları madalya ve başarı belgeleri Silivri hukukunda “suç delili” sayılmadı mı?
Nereden bakarsanız “Pardon” filmi/ Oysa amaca çoktan ulaşıldı. Türk ordusunun en seçkin personeli tasfiye edildi bile. Ege’de 16 adamız Yunan işgalinde. Suriye’deki saygı karakolumuzu koruyamayıp ecdadın kemiklerini gece yarısı kaçırıp, gecekondudan türbe yaparak vaziyeti kotardık ya...
Geçin bu işleri... Biz bu filmin diğer versiyonunu daha önce de seyrettik. Başkentin göbeğinde Alparslan Aslan denen avukata Danıştay hakimlerini vurdurtmuştu senaryo. Sonra da Ergenekon, Balyoz, Odatv gibi kurgu davalar açılmış, Danıştay cinayeti de aynı çuvala tıkılmıştı. Şanlı Gezi direnişini provake eden DHKP-C, PKK gibi terör örgütlerini açılacak yeni davaya dahil ederlerse şaşırmayalım.
Balyoz Davası, Gezi direnişi, elektrik kesintisi ve savcı cinayetine dair düşüncelerimizi paylaşmaya devam edeceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları