Neo Turcomans (1)
Neo deyince tüylerinizin diken diken olduğunu bilmekle beraber Neo Turcomans’ı yazmadan önce düşünce dünyamızın derinliklerine sallandırılan “Neo Com, Neo Osmanlı” gibi kavramları hatırlatmakta fayda görüyorum.
Küresel diktanın okyanus ötesindeki hakimiyet mücadelesinin sahnesini sergilemektense Neoconların Türkiyemiz ve kapsama alanımızdaki etkinliklerini de tartışmaya niyetim yok. İktidara demokratların ya da cumhuriyetçilerin gelmesi başkan adaylarının x ya da y kişiler olması hedeflerini değiştirmeyecek sermayenin. Günlük, haftalık, aylık hatta yıllık gelişmelere reaksiyon göstermek yerine 50 - 60 hatta 100 yıllık planlara göre aksiyoner vaziyet alacaklar. Kendi hinterlandımızdaki katalizörlükle görevlendirdiklerine reaksiyonu yükleyeceklerinden muhtemel reflekslerle uğraşmak yerine şeytanın gizli olduğu ayrıntıları projelendirmekle meşguller.
Devlet olmak ciddi iştir a dostlar. Gazi, Adana Türk Ocağı’ndaki ünlü nutkunda “Sovyetler Birliği bir gün mutlaka dağılacak. Oradaki akrabalarımızla tarihi, kültürel ilişkilerimizi geliştirerek bugünden hazırlık yapmalıyız” dediği günden 1990’daki kağıttan kulelerin yıkılışına kadar ne yaptık?
10 Kasım 1938’den itibarenki mevcut durumu koruma, Türkiye’nin NATO’ya dahil edilmesiyle neye gebe kaldığıyla ilgili ayrıntılar da sizleri sıkacaktır. NATO karargâhlarında Türk subaylarından saklanan çok gizli planları benden çok önce yazanlar olduğu için söz konusu detaylarla da uğraştırmayacağım sizleri. Hafıza ile benim gibi sorunları olanlar tarihin tekerrürü ile pek uğraşmıyor. Yeni neslin ne derece umurunda olduğu da şekil bir A’da görüldüğü gibi belli. Ama çok geriye değil 1987’de ilk işaret fişeğinin patladığı Fergana olayları ABD’nin yeşil kuşak projesinin kilometre taşı değildi de neydi acaba?
Harita okumak adını verdiğimiz kavram ile ilgili bu sütunlardan yıllardır yazıp çizmemize rağmen eline işaret sopası alıp kurmay edalarına bürünenlerin yakın tarihte sınıfta kaldığını algılayanlar sonuçta onların da taşeron olduğunu tarihin kayıtlarında bulacaktır.
Figüranlar neyse de karakter oyuncuları bile yeşil kuşak projesinin demografik yapıya uygun olmadığını anlamadı, gerçek kurgucu bunun farkına varıp biraz da nefsimizi okşamak için kısa adı BOP olan Büyük Ortadoğu Projesi’ni Neo Osmanlı diye yutturmaya kalkıştı. Diş fırçalama kültürünün yerleşmediği coğrafyada misvak alışkanlığı gargara yapmamızı engellerken yuttuk bu zokayı. Yutmadık mı? Necip milletimin yöneticileri eşbaşkanı olmakla üstelik gurur duymadılar mı?
Neo Osmanlı havucu
Harita dedik ya a dostlar. Harita sadece BOP deyince Türkiye ve Ortadoğu coğrafyası olmayacak elbette. 3 kıtaya hükmetmiş geniş Osmanlı coğrafyasının kapsama alanındaki özlenen düzeni Neo Osmanlı havucu ile uzatanlar nihayet BOP’un dışında Kuzey Afrika ve Orta Asya’nın da bu hinterlandın dışında tutulamayacağını jeo stratejik bakışla görebildiler.
Yitik kuşakta çıkmaza saplananlar BOP aşamasından sonraki projenin adını koydular. Geçtiğimiz yıl Prof. Dr. Hasan Köni’nin “Son küresel kart Amerikan Turanı” adıyla yayınlanan kitapta işaret ettiği konuların hedefe ulaşamayacağını öngördükleri için akabinde Neo Turcomans’ı sahneye sürecekler. Ne de olsa alt yapısı Ilımlı İslam ve Ilımlı Milliyetçilik ile şimdiden hazırlandı.
Neo Turcomans’tan önce dilerseniz son küresel kart Amerikan Turanı’nı önümüzdeki yazıda ele alıp ufuk çizgimize biraz daha ışık tutalım. Belki çeşitli cemaat yapılarıyla D tipi milliyetçilik anlayışının sahnelendiği perdeyi aralamış oluruz. Ne dersiniz?
Projenin yeni adı Turca Osmanlıcılık yani Amerikan Turanı ile Yeni Osmanlıcılık anlayışının harmanlanmış halidir. Detaylarını öbür yazıya bırakıyorum.