Tam da 17 Aralık 2013’te başlayan operasyonların “dış mihraklar”a ihale edilip toplumsal algıda “şaibeli/şüpheli” hale getirilmeye çalışıldığı dönemde, iktidara dönük yüzlerce hırsızlık-yolsuzluk-rüşvet iddiasının perde arkasındaki “iç mihraklar”ı ortaya koyan bir kitap çıktı piyasaya:
“AKP’li Belediyelerde Neler Olmuş Neler”
Neler olmamış ki!
Gazeteci Aykut Küçükkaya, özetle “Beraber yürüttük biz bu yollarda” destanını yazmış kitabında.
Yıl 2001...
İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü dava dosyasında yer alan ve Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı yaptığı dönemle ilgili olarak verilen ifadelerdeki iki isme dikkat çekiyor Küçükkaya.
Sanıklardan birinin verdiği ifade şöyle: “Harun Karaca, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde başkan danışmanlığı yapmaktaydı, tahminen bu görevini 1995 ve 1998 yılları arasında kesintisiz olarak sürdürdü. Bu dönemlerde belediyeden ihale alan firmalar için Harun Karaca önemli bir isimdi. Çünkü ihale şartnamelerini Harun Karaca inceler ve ihale alan firmalara belediyeye yakın olan vakıflara veya başka birimlere bağış yapılmasını sağlar... Söz konusu firma sahibiyle ben diyaloğa geçerdim. Ben belediyede resmi bir görevim olmadığı için İstanbul Eğitim ve Gençlik Vakfı’nda Yönetim Kurulu üyesi olduğum için böyle bir fonksiyon üstlenmişim.”
2001’deki bu itiraflardan sonra ifadede adı geçen isimler şimdi nerede, ne yapıyor dersiniz?
Ahmet Ertegün şimdi, 17 Aralık’ta başlatılan yolsuzluk operasyonunun kilit adreslerinden, Erdoğan ailesinin himayesindeki Türkiye Gençlik ve Eğitime Hizmet Vakfı; TÜRGEV’in Yönetim Kurulu Başkanı!
Diğer isim Harun Karaca ise AKP İstanbul Milletvekili!
***
Yerel seçimler öncesi yüzlerce AKP’li belediye ve iştiraklerinin nasıl denetim dışında tutulduğunu da anlatıyor Küçükkaya:
“Ceza İnfaz Kurumu’nun hesaplarını denetlemek için 7 kişilik denetim elemanı kadrosu görevlendirilirken, bütçesi çoğu bakanlığının toplamından da yüksek olan, koskoca İstanbul Büyükşehir Belediyesinin denetimi için 3 denetim elemanı tahsis edildi!”
***
AKP’li siyasilerin, belediyelerin “yolsuzluk-rüşvet-hırsızlık şüphelisi” haline geliş öyküsünde rolü olan iki isim daha:
“Biri AKP Bitlis Milletvekili Vedat Demiröz, diğeri AKP Sivas Milletvekili Ali Turan.
Ortak özellikleri, sahibi ya da çocuklarının ortak olduğu şirketlerin İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile Belediye şirketlerinden aldığı ihaleler.
Demiröz, 2012 yılında İBB’nin iştiraki olan ve aralarında BELTUR, İSTAÇ, İSTON, İstanbul Kültür ve Sanat A.Ş.’nin de bulunduğu 7 şirketin Yeminli Mali Müşavirlik Tam Tasdik ve Denetim Hizmeti Alım ihalesini alıyor.
2013’te ihalesini aldığı şirket sayısı 9’a yükseliyor. Sadece bu işten bir yıllık kazancı 936 bin 800 TL!
İhaleleri alan şirketin eski ortağı AKP İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu!
Ali Turan’a gelince...
İBB eski Meclis Üyesi, AKP Sivas Milletvekili.
2005: Ailesi ve akrabalarına ait şirketler 5 milyon TL’ye İDO güvenlik işini alıyor...
2006: Aynı kadro, 4 milyon TL’ye İBB’nin yemek dağıtım ihalesini alıyor.
2007: Aynı kadro, İSPARK’ın personel alım ihalesini alıyor.
2010: Aynı kadro, İSPARK güvenlik görevlisi alım ihalesini alıyor. İSPARK Avrupa Yakası Otopark İşletmeciliği ihalesini alıyor. 20 milyon liraya İBB’nin Malzemesiz Yemek Hazırlama ve Servis Hizmeti Alımı İşi ihalesini alıyor.”
***
“Birileri”nin İBB’ye olan borçlarının buharlaşması, fahiş fiyatlar, danışıklı dövüşler, ihaleden önce fatura kesen şirketler, gizlenen evrak, ihale alan işçiler... Bahçelievler, Kağıthane, Sancaktepe, Güngören, Gaziosmanpaşa, Çekmeköy, Eyüp, Küçükçekmece, Zeytinburnu ve Pendik’teki vurgun, talan öyle boyutlara ulaşmış ki, Küçükkaya “Ah İstanbul” diye ayrı bir başlık da açmış.
İstanbul’da “kul hakkı yağması” var da Türkiye’nin geri kalanı “adaletle” mi yönetiliyor peki?
Kitapta, son on iki yılda Elazığ, Malatya, Karaman, Çemişgezek, Kayseri, Çorum, Denizli, Bursa, Van, Zonguldak, Mardin, Sakarya, Bilecik, Antalya, Rize, Ankara, Hatay, Tekirdağ, Iğdır, İzmir, Şanlıurfa, Ordu, Manisa, Yalova, Kocaeli, Van, Adıyaman, Kars, Bingöl, Muğla, Siirt, Gaziantep, Erzurum, Bolu, Karabük, Mersin, Niğde ve Kırşehir’den -AKP’li il-ilçe ve belediye yöneticilerinin karıştığı- öyle yolsuzluklar var ki...
***
Ve Küçükkaya’nın final cümleleri:
“AKP iktidarında İçişleri Bakanlığı yapan isimler 29 Mart 2009’dan 1 Nisan 2013’e kadar AKP’li belediye başkanlarıyla ilgili tam 82 soruşturmaya izin vermedi. 29 Mart 2009 tarihinden 16 Temmuz 2013 tarihine kadar olan sürede ise yalnızca AKP’li 5 belediye başkanı görevden uzaklaştırıldı. Aynı tarihte muhalefet partilerinden görevden uzaklaştırılan belediye başkanı sayısı ise 24 olarak kayıtlara geçecekti...”
Yok medya patronunu neden azarlamış, yok kayan yazıyı neden kaldırmış, yok interneti neden yasaklamış;
Kitapları da toplatıp yaktırmaya başlamadan önce “Neler Olmuş Neler”i alıp okursanız “karartma günleri”nin nedenini anlarsınız...
