Sevgili okuyucum; kadınlarımızı aşağılayan bir kitaptan kısaca söz ettikten sonra konularımıza dönceğiz.
Efendim, Belediyeler bir devlet kurumudur. Devlet kurumları, topluma yayımlayacağı eseri, yoğun bir dikkatle hazırlamak veya hazırlatmak zorundadır. Kütahya Belediyesi'nin yayımladığı "Evlilik ve Aile Hayatı" adlı kitap, kadınlarımızı aşağılamanın ötesinde -burada yazamadığım- çok çirkin iğrençliklerle de doludur. Ben bu kitabın yazarına şunu diyorum: Sen bu kitabı Araplara, Afrikalılara ve diğer aklını yitirmişlere gönderebilirsin. Ama Türk milletini asla uyutamazsın! Şu son 15 yıldaki akıl dışı tuhaf maceramıza sakın ha aldanma!
Ey sözde yazar efendi; şimdi sana Türk kadınının ne olduğunu kısaca öğretmek durumundayım. Şu cümlelerimi iyice oku ve öğren: Ebûl Gâzi Bahadır Han, Secere-i Terakime'de, Oğuz ilinde, yedi kızın uzun yıllar beylik yaptığını anlatır. Türk kadının yüceliği Altay Dağları'nın en yüksek tepesine "Kadınbaşı" adı verilerek yaşatılmıştır. Arap kültüründe değil; o eski Türklerde kadın miras hakkına sahipti. Kadının kendine ait mülkü vardı. Kadının o mülkü istediği gibi kullanma hakkı vardı. Aklının ermediği o eski Türklerde koca, karısını boşayabildiği gibi, kadın da kocasını boşayabilirdi! Yazar efendi, şimdilik sana sözüm bu kadar. Sana daha çok sözlerim olacak!
Ve kitap...
Değerli okuyucum, olayların yoğunluğu nedeniyle kitap tanıtmayı biraz erteledik... Kitap çok önemli. Kitap, aklımızın donanımında birinci etken. Sevgili Hayri Yıldırım'ın yazdığı o görkemli Nejdet Sançar eseri bir aydır masamda duruyordu. Nejdet Sançar büyüğümüz Atsız Bey'imin kardeşidir. Atsız Beyimizle tanışırdık; ama Nejdet Beyimizle sadece 1972'de Ankara Site yurdundaki konferansında görüşebildim. O görkemli bir zekâ ve kültür deryasıydı. O bilge insan, özellikle Ankaralı liselilerin efsane öğretmeniydi.
Sevgili Hayri Yıldırım'ın görkemli Nejdet Sançar eseri, o değerli büyüğümüzü eksiksiz olarak anlatıyor. Kitap kaç sayfa biliyor musunuz? Büyük boy 690 sayfa! Bu 690 sayfada Türklüğün varlığı ve bu erdemli büyüğümüzün duvarlara asılacak nice görkemli sözleri var.
Sevgili Hayri Yıldırım'ı kutluyorum. Değerli okuyucum bağrı yanık Türklüğün yaşamını öğrenmek istiyorsanız Nejdet Sançar'ı okumalısınız. Diyeceğim bu kadar... Yazarımız Hayri Yıldırım'ı bağrıma basıyor; onu Tonyukuk olarak değerlendiriyorum. Kitaba, Aygan Yayınları'nın 0216 348 00 28 numaralı telefonundan ulaşabilirsiniz.
Sevgili okuyucum; Başta, değerli büyüğümüz Sayın Sadi Somuncuoğlu ile pek çok bilge insanlardan oluşan "Birlikte Türk Milletiyiz Hareketi"; 13 Aralık 2016'da Başkentimizin Türkiye Barolar Birliği Konferans Salonu'nda "Başkanlık Sitemi ve Mîllî Egemenliğimiz" konulu panel düzenledi. Paneli Vali, E. Anayasa Mahkemesi Üyesi Sayın Mustafa Yıldırım yönetti. Panelistler ise, Prof. Dr. Birgül Ayman Güler, Prof. Dr. Ümit Özdağ, Doç. Dr. Ümit Kocasakal idi.
Değerli okuyucum, paneldeki konuşmacıların varlığımızla ilgili olan o dehşet sözlerini gelecek hafta sizlere ileteceğim.
Ve dergimiz Yesevî...
Sevgi Dergisi Yesevî'nin 276. sayısı yine dopdolu... Erdoğan Aslıyüce'nin "Edebali'nin Babası Pervane Taceddin'in recm edilmesi" Hüdavendigâr Onur'un "Erol Güngör'e Göre Kültür ve Medeniyet Tartışmaları" Ahmet Özdemir'in "Kültüre Adanmış Bir Ömür; Erdoğan Aslıyüce" Oğuz Çetinoğlu'nun "Kıbrıs Elimizden Gidiyor mu?" Süheyl Başaran'ın "Uzak Eller", Mehmet Sayan'ın "Çanakkale" Özcan Pehlivanoğlu'nun "Hayat Sahnesinde Siyaset Oyunu" Cengiz Arslan'ın "Aydın ve Aydın Sorumluluğu" Dr. Yusuf Gedikli'nin "Türk Kültürünün Yabancı Kişi Adlarına ve Soyadlarına Etkisi", Seyhan Çağlar Emen'in "Rum Mehmet Paşa kimdir?" Mehmet Şadi Polat'ın "Zembil'i" kesinlikle okunmalı.
Esen kalın efendim.
