'Muhteşem'in dokunulmazlık korkuları...

Terör örgütü PKK’nın sivil uzantılarına dokunacaklardı. Bugüne kadar hiç alışılmamış bir karar alacaklardı. Teröristlerle kucaklaşıp fotoğraf çektirenlere faturayı keseceklerdi..
Ne oldu?..
Suyunu çekti pilav oldu.
“Muhteşem” yine makul ve de mantıklı(!) gerekçelerle geri vitesine taktı. Akıl hocalarından Meclis Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu topu nasıl dolaştıracaklarının formülünü ustaca buldu. İşi iyice yayıp alt komisyonlara havale edecekler.Alt komisyonlar çalışacak da sonra karma komisyona binlerce dosya gelecekte, oradan çıkabilirse karar çıkacak da, oradan da genel kurula gelecek deee..
Menfaatleri ve maaş zamları söz konusu olunca hiçbir görüş ayrılığı ve tartışma yaşamayan mebuslarımız kendilerine de dokunan tüm dokunulmazlıkların kaldırılması için “evet” diyecekler !...
Yazın tahtaya, görürsünüz çıkmaz ayın son Çarşambasında.
“Muhteşem” meydanı boş bulduğundan sık sık sallar da; zatı şahanelerinin sıkıntısı bir tek partisi içindeki Kürtçü isyancılarla değil ki..
AKP’yi tam destekleyen geniş ölçekli toplulukla köprüleri attığı ve bu yüzden yargı üzerinde öyle göründüğü gibi hakimiyeti olmayan “Muhteşem”, “hesapsız” salladığı için önemli bir uyarı aldı.
Parti içindeki akil adamlar, “Muhteşem” e dedi ki; “Şartlar 1994’deki gibi değil diyorsunuz. Güzel de, biz bu BDP’lilerin dokunulmazlıklarını kaldırırsak. Kontrol edemeyeceğimiz bir savcı çıkar ’tutuklama” isterse ve de kontrol edemeyeceğimiz bir hakim çıkar ’atın içeri’derse ne yaparız? Bu konuyu isterseniz biraz zamana yayalım. Bunların artı tüm Türkiye çapında il genel meclisi ve belediye meclislerini boşaltma gücü de var. Çok sıkıntıya gireriz. “
”Muhteşem“ de ne yapsın?.. Bundan sonra işi geniş çaplı istişareye yayacak!..
Ha!.. Bu arada konuyla ilgi kurar mısınız?. Bilemem..
İmralı’daki hobi evinde MİT Müsteşarı Hakan Fidan ile ” istediği şartlarda “ görüşen cani Öcalan’ın yaşam koşulları daha da lüksleştirildi. Öcalan şimdi eskisinden daha sık sağlık kontrolünden geçiriliyor. Her daim çeşnicibaşısı tarafından kontrol edilen yemeklerinin çeşitliliği ve kalitesi artırıldı. Öcalan, MİT Müsteşarı’nın alt kadrosu ile de sürekli ” istişare “ içinde..


28 Şubat mektubu
28 Şubat soruşturması kapsamında tutuklu bulunan Çevik Bir Paşanın dönemin Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı hakkında suç duyurusunda bulunmasının ardından AKP’nin sinsi planlarının aydınlatılabilmesi açısından önemli olacak bir mektup aldım. Mektubu Sincan’dan Emekli Albay Alican Türk, eşi vasıtasıyla iletti. ” 28 Şubat iddianamesinde sona gelinmiş. Yaklaşık 8 aydır sabırla iddianameyi bekleyen biz 60 ’günah keçisi’ için sevindirici bir haber bu “ diyerek söze başlıyor, Alican Türk ve Karadayı’nın mutlaka ifadesinin alınmasını istiyor.
Şu soruları gündeme getiriyor Alican Türk;
1) Sn. Karadayı’nın ifadesi alınırsa bu davanın daha baştan çökeceğinden mi korkuldu/ korkuluyor?
2) Aynı soruyu şöyle de sorabiliriz: Davayı mümkün olduğunca uzatabilmek ve böylece ’içeridekileri’mümkün olduğunca uzun süre orada tutabilmek amacıyla mı onun ifadesine başvurulmuyor?
3) Eğer çağırılırsa, ifadesinin sonunda onu da tutuklamak zorunda kalınacağı riski ve endişesi olduğu için mi sorgulan(a)mıyor?
4) Onun söyleyeceklerinin özellikle hükümete yakın başka birilerini zor duruma düşürmesinden mi çekiniliyor?
5) Son olarak, bilhassa şuna dikkatinizi çekmek isterim. Balyoz tutukluları, o dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök ve Kara Kuvvetleri Komutanı Org. Aytaç Yalman’ın ifadesine başvurulması konusunda çok ısrar etmiş, ama mahkeme bu talebi dikkate almamıştı. Şimdi aynı durum bizim başımıza da mı gelecek?
Şu hale bakın ki, Meclis Darbeleri Araştırma Komisyonu 28 Şubat dönemine ilişkin esas soru sorulması gereken Fadime ŞAHİN, Müslüm GÜNDÜZ, Ali KALKANCI gibi sembol isimleri çağırmamış, hatta kanımca bundan bilerek ve özenle kaç(ın)mıştı. Şimdi iddianamenin çıkmasına ramak kala, savcılığın yine dönemin 1 numaralı aktörünü hala çağırıp bilgisine başvurmaması sizce de manidar değil mi?
Abdullah Gül ile Tayyip Erdoğan’ın Çevik Bir ile sıcak muhabbetlerine ve iş birlikteliklerine tanıklık eden biri olarak, ustaca bir tiyatro oyununu seyrettiğimize eminim. Bu oyunun arkasından da ne çıkacağını izleyip göreceğiz...

Yazarın Diğer Yazıları