Moğol Hükümeti için son çağrı
Eyvah eyvah; Göktürkler’in abidevi yazıtlarını ziyaret edecekmiş!
Moğol hükümetinin yerinde olsam, beş dakika durmam olağanüstü hal ilan ederim!
Sıkıyönetim!
Her nevi kesici, delici, kırıcı, silici aleti/maddeyi toplattırmaya dönük bir seferberlik!
Malum “Türk” adının dağa taşa yazılması gibi “ilkelliklere” hiç tahammülü yok bizimkilerin!
Geçirmesinler ellerine çekici; bin yıldır yöre kuşlarının dışkılarıyla yarattıkları “kimyasal reaksiyon”la yapamadığı tahribatı dakikada yaparlar vallahi;
Oldu da bitti maşallah!
***
Size yersiz bir panik hali geliyordur bu şimdi;
Ama düşünsenize, baştan aşağıya silme “Türk” olan yazıtlar bin küsur yaşında; neredeyse taş devrinden(!) kalma.. Ya “Hazır gitmişken biraz” medeniy-yet(!) “biraz da” ileri demokrasi “götürelim Moğolistan’a” der ve “balyoz”larına davranırlarsa!
***
(Konuta “saray havası” versin diye “müze”deki eserleri “mobilya” olarak “değerlendirmeye(!)” kalkıştıkları gün “tarihi miras, kültür varlığı” gibi kavramlardan ne anladığı ortaya çıkmıştı bu zihniyetin!
Bakacak şöyle bir;
Şamdan olmaz...
Elbise askısı yapılmaz...
Bahçeye yerleştirsen; “putperest” derler mazallah!
“Hayrını görün” deyip öylece bırakır da;
Ah şu “ilkel” düşüncelere “ebediyet” katıcı özelliği olmasa yazıtların!)
***
Yoksa Stockholm Sendromu’na yakalanmış değil ya;
Ne diye gitsin de Türk Milletinin, “Türk adını bırakan bilgisiz, kötü beyler”e isyanını dinlesin!
Ne diye “Türk Milletinin adı sanı yok olmasın diye”, “aç milleti tok, fakir milleti zengin, az milleti çok kılan” bir “kağan”ın tarihi “azar”ını işitsin!
Sado-mazohist değil ya!
***
Ülkede “cevap” yetiştirmediği kişi, kurum, fikir kalmadı; sıra
“Türk, Oğuz beyleri, milleti işit: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, ilini, töreni kim bozabilecekti?” diye soran Bilge Kağan’a geldi demek ki!
“Ben” diyecek belli ki;
“Sayın Öcalan’ın da desteğiyle, Türk Milleti’ni, ilini, töresini bozmaya ben talibim...”
***
Aman diyorum;
Artık bariyer mi olur, Ulan Batur önlerine barikat mı kurulur, içine boya, kum, çakıl, çamur bulaşmış şebeke sulu tomalar mı konuşlandırılır bilmem;
Ama bizim “medeniy-yet” havarileri ülkelerine ayak basmadan “bengü taşlar”a kazınan “ilkelliğimizi”
korumak için bir tedbir alsın Moğol Hükümeti!
Al bak bu da “fitne”nin resmi
Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı’na bağlı hastane ve sağlık kuruluşlarının tabelalarından ve resmi evrakından “Türkiye Cumhuriyeti” ile “T.C.” biçimdeki kısaltmasının kaldırıldığını ortaya koyan “T.C. devletten siliniyor” haberimizden sonra Egemen Bağış aynen şöyle yazdı resmi twitter hesabında:
“Bazı fitneci kesimler T.C. ibaresinin kaldırılacağı iftirasını yayıyormuş. T.C. ibaresi sadece Türkiye Cumhuriyeti ibaresi ile değişebilir...”
Madem bu fitne, kuyruklu yalan hatta...
Madem siz “T.C.”yi ancak yerine “Türkiye Cumhuriyeti” yazmak için silersiniz;
Eee hani nerede “T.C.”den arındırılmış(!) Hakkari Şemdinli Devlet Hastanesi’nin tabelasında “Türkiye Cumhuriyeti” ibaresi!
Biz her pikselini inceledik ama hilal ile yıldız arasına yerleştirilmiş -margarin logolarını andıran- stilize insan figüründen başka bir şey göremedik;
Ama bir de siz inceleyin; kim bilir, fitnenin başı asıl kimmiş onu görürsünüz belki!
Kargaları bile güldürmeyi göze alıp da “foto-montaj” demezseniz tabii!