Sevgili Okuyucum, Millî Düşünce Merkezi, 29 Nisan 2015’te Millî Kütüphane Salonu’nda Ermeni Meselesi konusunda harika bir panel düzenledi. Konuşmacılar; Yazar Hanefi Işık, Prof. Dr. Nurullah Çetin, E. Devlet Bakanımız Sadi Somuncuoğlu idi. Gözde Özgürel Hanım’ın yönettiği panelde, izleyicileri geniş bilgilerle donatan değerli konuşmacıların sadece bir-iki cümlesini sizlere sunabileceğim.
Sayın Hanefi Işık: “Ben Karslıyım. Ermeniler Kars köylerinde öldürdükleri Türklerin etlerini pişirip, yine Türklere yedirdiler.”, “Göle’nin Sugüder köyünde yıllarca canciğer yaşadığımız Ermeniler, komşularını parçalayarak öldürdüler”. Sayın Nurullah Çetin: “ ‘Hepimiz Ermeniyiz’ kampanyasıyla, ‘özür dileyin vicdanınızı rahatlatın’ sözüyle; Türk milletini değerlerinden koparmaya çalışıyorlar”, “Ülkemizde iki edebiyat var. Türkiye edebiyatı ve Türk edebiyatı. Türkiye edebiyatı, emperyalizmin köleliğini yapıyor.” Sayın Sadi Somuncuoğlu: “Ermenilerle 800 yıl kardeşçe yaşayan Selçuklu ve Osmanlı niçin Ermenilere kötülük etsin? Bu sorunun bir cevabı olmalı.”, “Kimse Ermenilere; ’Siz Azerbaycan topraklarına niçin girdiniz; Hocalı’da niçin katliam yaptınız?’diye sormuyor” dedi. Panel Prof. Dr. Hanım Halilova’nın konuşmasıyla sona erdi.
Değerli okuyucum; 06 Mayıs 2015’te de Millî Düşünce Merkezi’nde Prof. Dr. Hikmet Özdemir - Ermenilerle ilgili- “Harpte İsyan ve Hasımlarla İşbirliği” konulu bir konferans verdi. Muhteşem bir konferanstı. Sunulan belgeler Ermenilere ve Ruslara aitti. O belgeler Türklerin masumiyetini adeta haykırıyordu. İşte Sayın Özdemir’den bir-kaç cümle: “Ermeniler, Osmanlı Devleti’ne karşı silahlı isyanda bulundular. Belgeleri fotoğraflarla elimizde.”, “Yine elimizde yanmamış Van’ın ve Andranik komutasındaki Ermenilerce yanmış Van’ın fotoğrafları var.” , “Tatvan’daki çocukların hepsini Andranik’in doğradığını Rus belgelerinden öğreniyoruz. Biz nedense bunların filmlerini yapmıyor; anıtlarını dikmiyoruz”...
Efendim, 9 Mayıs 2015’te Türk Ocakları Genel Merkezi, 14 Mart Tıbbiyeliler Derneği ve Kamusen; şehit gencimiz Fırat Yılmaz Çakıroğlu anısına “Üniversitelerde Terör ve Öğrenim Hürriyeti” konulu panel düzenledi. Kamusen Genel Merkezi Konferans Salonunda gerçekleşen panelde, ev sahibi olarak konuklara seslenen Kamusen Genel Başkanı İsmail Koncuk şöyle dedi: “Anneler gününü ve tüm annelerimizi kutluyorum. Milliyetçiliği ayaklar altına alıyorum diyenlerin durumunu millet çözecek. Üniversitelerimizin durumu belliydi. Fırat Çakıroğlu bu ihmalin şehididir”. Türk Ocakları Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Filiz Avşar açış konuşmasında “Üniversitelere PKK’lıların kontrolsüz olarak yerleşmesi, devletin ’devletliğini’yapamadığının kanıtıdır. Devletin yapamadığını Fırat kanıyla yaptı.” dedi. Şehit Fırat’ımız için sinevizyon gösterisinde “Ruhi Kılıçkıran’dan Fırat’a, dirilir Yusuf yüzlüler” sözleri ekrana yansıdı. Oturum Başkanı Türk Ocakları Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Şahingöz, konuşmacılar, Doç. Dr. Abdullah Temizkan, Dr. Bahadır Bumin Özarslan, Öğrenci Ahmet Aydın, Öğrenci Kadir Şahin, üniversitelerdeki yönetici aczini ve PKK yapılanmalarını anlattılar. Özellikle Abdullah Temizkan “Ben Ege Üniversitesi Öğretim üyesi olarak can güvenliğimi tehlikede görüyorum” diyerek, acı gerçeği ifade etti.
Ve kitap...
Sevgili okuyucum, yazar Emrullah Özdemir, Akçağ yayınlarından çıkan o harika TOMRİS romanından sonra, yeni romanı “Ruhum Kıyama Kalktı” eseriyle, hepimizin duygu dünyasını sarstı! Ermeni komitacılarının Türklere uyguladığı vahşet, ancak bu kadar anlatılabilirdi. 190 sayfalık romanın her sayfası insanı dehşete düşürüyor. Öyle ki, romana daldığınızda, aldatılmış Ermenilerin ’insan olup olmadığı’ bir an aklınıza takılıyor... Bu roman her Türk’ün evine girmeli. Yazar Emrullah Özdemir’i alkışlıyorum. Eseri yayımlayan Akçağ Yayınevi’ni kutluyorum. Esere Akçağ Yayınevi’nin 312 432 17 98 numaralı telefonundan ulaşabilirsiniz.
Esen kalın efendim.
