MHP’ye haksızlık

Görünenin aksine CHP’nin -pardon Y-CHP diyor okurumuz mesajında- TBMM Başkanlığı seçiminden son derece memnun olduğunu savunan Cemil Can “MHP’yi günah keçisi ilan edip, paklanmaya çalışmak; MHP’ye yapılan açık bir haksızlıktır... Deniz Baykal’a, MHP’lilerin oy vermesini beklemek, hayal dünyasında gezinmekle eş değerde bir aymazlıktır!.. Eğer MHP’liler, böyle bir durumu umursamaz olsalardı, aynı iş başlarına gelen arkadaşlarını istifa ettirip, milletvekilliğinden geri çekmezlerdi!..” diyor.

Can’a göre CHP kadrolarının çıkardığı gürültünün asıl sebebi “CHP tabanının dikkatini MHP’nin üzerine çekerek, kendi partilerinde tartışılmayı bekleyen konuları gündemden düşürebilmek.”

“Genel kanı böyledir diye, bütün suçları Bahçeli’ye yıkamazsınız!..

Tartışma zemininden kaydırılınca, tartışılması gereken temel konular ötelenir ve bu büyük tezgâhı hazırlayanların oyununa düşme tehlikesi ile karşılaşırız!..

(...) MHP dördüncü tura kadar kendi adayını destekleyeceğini ilan ettiğine göre; sırf AKP karşıtlığından yola çıkarak, MHP’yi CHP’nin adayı Deniz Baykal’a oy vermeye mecburmuş gibi var sayıp, siyaset oluşturmak siyasi ahlakla bağdaşmamaktadır...

Dersimli Kemal, bu fırsattan yararlanarak; olası rakibi Baykal’ın durumunu yeniden kamuoyunun gündemine getirip tartıştırmış ve CHP tabanının hafızasını tazelemiştir.

Bu şekilde Baykal, yaklaşan büyük kurultayda rakip olmaktan temelli çıkartılmıştır... (...) Kim ne derse desin, TBMM Başkanlığını AKP’ye hediye eden Y-CHP’dir ve bu durumun başlıca sorumlusu Dersimli Kemal’dir...”

*

Bir sosyalistin anatomisi

Avukat Çağrı Kavaklıoğlu, yurdum sosyalistinin anatomisini çıkarmış:

“Evvela Türk dışında herkesin sana dost olduğunu unutmayacaksın...

Tehcirden bahsedeceksin, bağıra bağıra soykırım diyeceksin ama Erzurum’da, Van’da çıkan toplu mezarlardan hiç söz etmeyeceksin.

Ah mübadele vah mübadele diye dert yanmadan katılamazsın o kutsal topluluğa; Selanik’te, Üsküp’te yok edilen köyler, köylüler unutulacak sakın ha.

İzmir’e hiç girmemiş Rumlar, hiç iğfal edilmemiş masum kadınlar. Stalin’in Moskova savunması çok daha kutsaldır İnönü’den, Sakarya’dan, büyük taarruzdan aman ha.

Hakkari’de, Silopi’de, Erbil’de, Kandil’de sakın Telafer, Kerkük, Halep deme. Hele Çin’in Doğu Türkistan’da yaptığı zulümden hiç bahsetme.

(...) Keşkeler çok, mühim olan gelecekte. Emperyalistlerin, kapitalistlerin oyununa gelmeden vicdan sahibi olabilmekte...”

*

Karınca kararınca...

Irak ve Suriye’den kaçıp Türkiye’ye sığınan Türkmenlere yardım etmek isteyen ama muhatap bulamamaktan yakınan okurlarımız vardı. Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı’nın hemen her ildeki temsilciliklerinin bu konuda gönüllü aracılık yaptığını bir kere daha hatırlattıktan sonra, bu konuda Ankara’dan İsa Yıldırım’dan gelen mektubu paylaşalım:

“Ankara’nın çeşitli semtlerinde, çoğunluğu bodrum katlarda yaşam mücadelesi veren Türkmenler çok zor durumdalar. Tamamen bir tesadüf sonucu, birkaç Türkmen aileye ulaşma şansımız oldu. İlk önceleri kendi imkanlarımızı zorlayarak destek olmaya çalıştık. Ancak, gün geçtikçe artan ihtiyaçlara yetişmeyince, akraba/arkadaş çevremize konuyu açıp, destek talebinde bulunduk. Böylece 15 günde bir gıda/temizlik maddeleri/giysi/çocuklar için oyuncak...vb. paketleri hazırlayıp, ulaşabildiğimiz 6 aileye teslim ediyoruz. Bu organizasyonu eşim ile birlikte yapmaya çalışıyoruz.

“Türkmen Yardım Hesabı” adı ile bankada hesap açmak istemiştik. Ancak banka yetkilisi, bu tür bir hesap açmak için dernek veya vakıf adı ile müracaat gerektiğini belirtti. Bunun üzerine, yıllardır kullanmadığım bir banka hesabıma işlerlik kazandırdık. Böylece gelen yardımları bir araya toplayabileceğimiz bir hesabımız oldu. Şu anda 6 aileye, bu hesapta biriken küçük meblağ ile ulaşmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda, çeşitli yerlere atılan tahta parçalarını da toplayarak(ailelere teslim ederek),kışa yakacak hazırlığı da yapmaya çalışıyoruz. Türkmenlerin çözülmesi gereken o kadar çok sorunu var ki(Sağlık birimleri kendilerine kapalı-çocuklar kısa zamanda Türkiye Türkçesine alışmalarına rağmen eğitim sorunları ne olacak, belirsiz/önümüz kış, yakacak sorunu bizi şimdiden düşündürüyor/...

Bizim yaptığımız organizasyon, tamamen gönüllülük esasına dayalı amatör bir girişim. Türkmenlere yardıma niyetli olanlar bize itimat edebilirler mi, bilemiyorum. Bu işin yelpazesi genişlerse, yasal bir prosedüre bağlamak gerekir mi? Bu konuda nasıl bir yol izlemek gerekir, fikri olan varsa, bize ulaşırsa sevinirim...”

İsa Yıldırım’a 0533 3746265 numaralı telefondan ulaşabilir, en azından ne yapılabilir, nasıl yapılabilir fikir alışverişinde bulunabilirsiniz...

*

Dil Derneği’ne destek

12 Eylül darbesiyle Türk Dil Kurumu’nun özerk kimliğinin yok edildiğinden yakınan Evren Elçiyel, Dil Derneği’ne destek bekliyor: “Duru Türkçeye adanmış, dil bilinci olan, dilsever tutumlu her bireyinin bulunması gereken yer Dil Derneği’dir. Sizi kutlu yürüyüşü Ulu Önder Atatürk’ün kurduğu kurumun yasal kalıtçısı Dil Derneği’nde sürdürmeye çağırıyorum...”

*

Denetmenler mağdur

Mağduru bol, mağduriyetten yana bereketli(!) memleketiz. Haklarının teslimi için aylardır mücadele veren 659 Sayılı KHK mağduru denetmenler “sesimizi duyun artık” diyorlar.

Seslerini duyan var mı!

*

İtiraf

Celalettin Kuşçu, Tayyip Erdoğan’ın “Türkiye’nin önünde ciddi sorunlar var. Acilen çoğunluğu olan hükümet kurulmalıdır” sözlerindeki itirafa dikkat çekiyor:

Demek ki ülkeyi sorunlu hale getirdiniz!

Yazarın Diğer Yazıları