MHP yönetimi ne yapmaya çalışıyor?
MHP milletvekilleri ve yöneticileri, ülkenin kötüye gittiğini yana yakıla anlatıyorlar... Haksız değiller.
Bu devletin acil bir şekilde milliyetçi anlayışa sahip bir hükümet tarafından yönetilmesi gerektiğini söylüyor...
Kesinlikle haklılar.
AKP iktidarının demokratikleştirme adı altında Türk kimliğini yok sayan yeni bir devlet inşa etme çalışmalarına acilen dur denmesi gerektiğini üstüne basa basa vurguluyorlar...
Tamam, bunların hepsinde haklılar.
Fakat haklı olmak ya da bir meselenin varlığından bahsetmek o meseleyi halletmeye yetmiyor. Bahsedilen sıkıntıların çözümü için bir şeyler yapmak gerekiyor. Bunun çeşitli
yolları var...
Durum bu kadar vahim haldeyse -ki öyledir-, sine-i millete dönersiniz; yani milletvekilleri istifa eder ve genel seçime gidilerek bu sürecin önüne geçilebilir. Böyle bir çalışma
var mı?
Bildiğim kadarıyla yok. Başta Ankara olmak üzere Türkiye’nin büyük illerinde binlerce, hatta milyonlarca partilimizin ve vatandaşımızın katılacağı büyük mitingler tertip eder ve hükümete ciddi bir uyarı yaparsınız.
Yapılıyor ya da yapılması planlanıyor mu?
Maalesef böyle bir çalışma da söz konusu değil.
Önümüzdeki seçimde partinin oylarını arttırarak bu sürece müdahale edilebilir. İyi bir seçim stratejisi oluşturulur ve Ülkücü Hareketin bütün insan unsurunu harekete geçirip herkesin gayretiyle bu pek âlâ başarılabilir.
Peki, MHP Genel Merkezinin bu yönde bir gayreti var mı?
Üzülerek söylüyorum ki, maalesef yok. Genel Merkezin bırakın kırgın küskün müntesiplerinin gönlünü alıp onları seçim stratejisinin parçası haline getirmeyi, şu an görevde olan teşkilatlar üzerinde terör estirerek teşkilatlardaki arkadaşlarımızın analarından emdiği sütü burunlarından getirmekle meşgul...
MHP camiası, geçtiğimiz cumartesi günü MHP’nin Teşkilatlardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Şefkat Çetin ve Genel Başkan Devlet Bahçeli imzasıyla Muğla MHP İl Teşkilatı’nın faksla görevden alınmasını konuşuyor. Gerçi siz benim ‘görevden alma’ dediğime bakmayın, fakstaki ifade, il teşkilatının kapatıldığı şeklinde.
***
Bu konunun detaylarını öğrenmek ve geçmiş olsun demek için Muğla İl Başkanımız Osman Güven’i aradım. Kendisi çok üzgündü. Marmaris teşkilatında önümüzdeki yerel seçim için istişare toplantısının yapılacağı sırada kendilerine gelen faks ve faksta geçen ‘kapatılmıştır’ ifadesine Osman Başkan epey içerlemiş.
Kendisine, ‘Genel Merkez ile ne yaşadınız ki bu şekilde sizi görevden aldılar?’ diye sordum. ‘Genel Merkez ile, 4 Kasım kongresinde Koray Aydın Bey’i desteklemek dışında hiçbir problemimiz olmadı’ diye cevap verdi.
Osman Güven daha önceki dönemlerde de Muğla’da İl Başkanlığı yapmış bir ülküdaşımız... Geçmişte iki dönem Devlet Bahçeli’yi desteklemiş ve onunla birlikte hareket etmiş... Muğla’da her kesimin sevdiği saydığı bir insan. MHP’nin Muğla’da, üçü büyük ilçe olmak üzere on tane belediyesi var... Anlayacağınız, teşkilat olarak başarıları Türkiye ortalamasının üstünde. Tek suçları 4 Kasım’daki büyük kongrede Koray Aydın’ı desteklemiş olmaları. Aldığım haberlere göre sırada görevden alınacak başka il teşkilatları da varmış. Hepsinin gerekçesi aynı; Koray Aydın’ı desteklemek.
***
Ülke elden gidiyor diye feryad-ı figan eden, acilen iktidara gelmemiz lazım diyen Genel Merkez yöneticilerine soruyorum; MHP’nin önümüzdeki yerel seçimde alacağı bir fazla oyun bile önemli olduğu gerçeği ortadayken, Büyük Kongrede sırf sizin otoritenize tabi olmadı diyerek teşkilatları kıyımdan geçirirseniz, bu tutumunuz karşısında hangi partiliyi sahada istekle çalıştırabilirsiniz?
Bu yaptıklarınızın kime ne faydası var?
Kongreyi kazandınız, daha hâlâ neyin kinini güdüyorsunuz anlamıyorum. Bu yaptıklarınız partimize en ufak bir fayda getirmediği gibi çok büyük zararlara neden oluyor. Bir an önce aklınızı başınıza almazsanız önümüzdeki seçimde yaşayacağımız âkıbet bir önceki seçimden farklı olmayacak maalesef...