MHP, sinsi tezgahtaki imzalarını geri çekmeli...

“Büyük vizyon” adı altında sahnelenen tezgahı hep birlikte gördük ve de izlemeye devam edeceğiz.
Terör örgütü PKK’nın hamisi ve de abisi çapulcu başı Barzani’nin AKP kongre salonunda nasıl büyük iltifatla karşılandığına hep birlikte şahit olduk.
“Türkiye seninle gurur duyuyor” sloganları...
AKP’lilerin -en hafif deyimiyle- densizce, Barzani için attıkları bu slogan, artık kimi seversek sevelim Türk evladı için haramdır. Bu sloganın bundan sonra sevdiğimiz bir lider veya herhangi biri için tekrar kullanılması ona yapılabilecek en büyük hakarettir. Orayı-burayı bırakın!.. Şehit ailelerine küfreder gibi atılan bu slogan, AKP’nin “yeni vizyonu” ve sözde kongresinin de gerçek yüzünü faş etmiştir.
Evet!..
30 Eylül Pazar günü yapılan AKP sözde kongresinin gerçek adı adeta; “Kürt Ulusal Konferansı”dır.
Kongre kamuflajlı konferansı yapan ve gerçekleştiren PKK’nın hamisi sözde Büyük Kürdistan’ın başı Barzani’dir.
Aynen öyle!..
Barzani, Erbil’deki Kürt Ulusal Konferansını Ankara’ya taşımayı becermiş ve bunu da büyük ustalıkla yapmıştır.
30 Eylül 2012’de “Büyük Kürdistan” Erbil’de değil başkent Ankara’nın göbeğinde, gözümüzün içine resmi olarak sokulmuştur.
Bakmayın siz, o ağlak fotoğraflara, helalleşme görüntülerine!..
Sahtekarlığın zirvesine çıktılar. Şehitler için ağlamayanlar, sahte gözyaşlarını iki dakikada elleri ile kurulayıp avuçları patlarcasına Barzani’ye alkış tuttular.
Sözde AKP kongresinin kirli kodlarını biraz daha açalım mı?..
Tayyip Erdoğan’ın konuşmasının en flaş cümlesi ne?
“Yeniden, Kürt kardeşlerimizle yol haritası çizmek istiyoruz.”
Kongre öncesinde yapılan İmralı övgülerini hatırlayın.
Neyin haritası çizilecek?
Yeni federe devletin.
Barzani ve yandaşlarının istediği ve okyanus ötesinden dayatılan projenin bir bölümü de bu değil mi?
Sözde kongrede dağıtılan ve kamuoyuna “AKP’nin yeni yol haritası” diye servis edilen okyanus ötesi kitapçıktan bazı başlıklara göz atalım;
* Şartlar ne olursa olsun mutlaka yeni bir anayasanın ülkeye kazandırılması.
* Anadilde savunmanın sorun olmaktan çıkarılması.
* Kürtçe tercümanlık(kamu hizmetlerinde).
* Kamu hizmetlerinden yararlanmada her türlü etnik ayrımcılığa son verilmesi.
* Mevzuatta etnik ayrımcılık algısı yaratan bütün hükümlerin ayıklanması.
Altında bir Obama ile Barzani’nin imzaları eksik kalmış!..
Bunların nereye dayandırıldığını ayrıntılı olarak izah etmeye gerek var mı?
Gördüğünüz gibi, Türklük yalnızca anayasadan silinmeyecek, nerede izi varsa oradan kazınacak.
Akredite yandaş medya sözde AKP kongresini nasıl servis etti?
“Milliyetçi-mukaddesatçı çizgi” ..
Vay... Vay... Vay!..
Eh biraz da hakları var!..
Tayyip Erdoğan’ın Kürdistan ağırlıklı sözde kongre ve vizyon konuşmasında CHP’yi eleştirirken MHP’ye hiç çatmaması, arkadaşları bu yönde düşünmeye sevk etmiş de olabilir.
Federe devletin altyapı taşlarını ustaca döşeyen ve kendi planını başarı ile devam ettiren Tayyip Erdoğan’ın final aşamasında yaptıklarından biri neydi?
Mahalli seçimlerin erkene alınıp, 27 Ekim 2013’de yapılması için Anayasa değişikliğinde MHP ile anlaştı. Değişiklik teklifi TBMM’ye AKP ve MHP milletvekillerinin imzaları ile verildi. 4 Ekim Perşembe günü de Anayasa Komisyonu’nda görüşülmesi bekleniyor. Fire vermezlerse değişiklik teklifi TBMM’den geçer.
Hatırlarsak; MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de “neden destekledikleri” sorusuna pek de inandırıcı olmayan açıklamalar yaptı.
Bir de MHP’nin Barzani’yi gerekçe göstererek (haklı olarak) sözde AKP kongresini protestosu var.
Peki öyleyse!..
Barzani’nin sözde AKP kongresine davet edildiği ve geleceği haftalar öncesinden belli değil miydi?
Devlet Bahçeli, sözde kongreye temsilci göndermeme kararını neden Pazar sabahına kadar bekledi?..
Bu tepkisini daha önceden gösterip bunun şiddetini artıramaz mıydı?
En azından “Barzani’nin davet edildiği kongreye daveti ben kabul etmiyorum” diyerek Tayyip Erdoğan’ı elinin tersi ile itemez miydi?
Şimdi bu yazdıklarımı oraya-buraya sündürebilecekler olabilir.
Peki o zaman!..
MHP, erken seçim için verilen anayasa değişikliğinden imzalarını çekerek bu sinsi tezgahı bozsun. Böylece, AKP’nin yol haritasında belirttiği gibi, “Şartlar ne olursa olsun, mutlaka yeni bir anayasanın ülkeye kazandırılması” diye adlandırdıkları yeni anayasa için AKP’ye destek olup olmayacakları konusundaki soru işaretlerini de ortadan kaldırsınlar.
(Çünkü; taraftar medyada, erken seçim için verilen desteği, Erdoğan’ın milliyetçi mukaddesatçı söylemi ile MHP’nin yeni anayasaya destek vereceğini iddia edenler var.)
Ben de o zaman “haksızmışım” deyip, özür dileyeceğim.

Yazarın Diğer Yazıları