MHP, Anı’da halkın yüreğine su serpmiştir
Sümela’daki tarihi yapının bir günlüğüne de olsa ayine açılması, Ortodoks dünyasını patrik başkanlığında bir araya getirmişti. Akdamar’daki tarihi Ermeni kilisesinin önce onarılması, ardından da uluslararası ayine açılması son derece anlamlıydı. Devlet yetkililerinin Akdamar’ı ayine tahsis edeceklerine ilişkin haberler üzerine, özellikle yurtdışından bazı Ermeni gruplar kilisenin tepesine haç yerleştirilmezse ayine katılmayacaklarını söyleyerek yetkililerle pazarlığa girişmişlerdi. Sonunda ayinler yapıldı ve haç da Akdamar kilisesinin tepesine ayinden birkaç gün sonra konuldu. Bu gelişmelerin akabinde Ayasofya’da da ayin yapmak için baş vuran ABD’li gruplar oldu. Onlar da sınıra kadar gelip sonra döndüler.
Kendi kendine sorun çıkarma politikası!
Din ya da ibadet özgürlüğü temelinde çeşitli din mensuplarına sağlanan bazı kolaylıklar elbette yerindedir. Buna kimse itiraz edemez. Ancak bu tür adımlar karşılıklı olur ve yumuşamaya katkı sağlarsa anlamlı olur. Yoksa tek yanlı olarak atılan adımlar her zaman muhataplar tarafından taviz olarak algılanır. Nitekim, AKP iktidarı Akdamar’daki tarihi bir kiliseyi bir günlüğüne ayine açma kararı alıyor. Buna karşın diaspora, kiliseye “haç takılmazsa gelmeyiz” diye dayatıyor.
“Dini hoşgörü” ya da “kültürler arası diyalog” adına bugün kendi iradesiyle Anadolu’da cemaati kalmamış eski kiliseleri onarıp sembolik ayinlere tahsis edenler, yarın bunu kendi iradeleri dışında yapmak zorunda kalabilirler. Osmanlı döneminde Fransıza ve İngilize verilen kapitülasyonlar da böyle başlamıştı.
Diğer yandan Batı Trakya’da Müslüman Türklerin AB üyesi bir ülke olan Yunanistan’da nasıl yaşadıkları ve hangi dini özgürlüklerden yararlandıklarını da iktidar bilmiyor değildir. Onlar için hiçbir iyileştirme gayreti görülmezken siz “Sümela”ya ayin için izin veriyorsunuz. Sonra birden karşınıza “hadi başladınız şu Ayasofya’yı da açın!” diye bir dayatma geliyor. Bu tür politikaya dense dense ‘kendi kendine sorun çıkarma politikası’ denir.
Kaldı ki Türkiye’nin dinsel hoşgörü göstermeye çalıştığı bir zamanda, Avrupa ve Amerika’da İslam düşmanlığı zirveye vurmuş durumdadır. ABD’de Kur’an yakılıyor. Avrupalı fanatikler utanmasalar İslam’ı yasaklayacaklar. Böyle bir zamanda tarihi kiliseleri ayine açmak çok açıktır ki kompleksli, edilgen, alttan alcı ve meşruiyet arayıcı bir tavırdır. Karikatürcü, kitap yakıcı, aşağılayıcı, Haçlı ruhlu tavırların devam ettiği bir zamanda tarihi yapıları ayine açmak, zamanlama yönünden yanlış olmuştur.
Anlaşılan AKP iktidarı bu politikasıyla en yumuşak, ılımlı ve ayarlı Müslüman’ın kendileri olduğunu kanıtlamak istiyor.
İçişlerimize karışın ricası!
Türkiye’deki iktidar, icraatlarıyla adeta yabancılara içişlerimize karışma davetiyesi çıkartıyor. Konu yalnızca kiliselerdeki tamir ve ayinlere izin verilmesiyle de ilgili değil. Başbakanın bizzat kendisi zaman zaman sonu nereye varacağı belli olmayan konuşmalar yapıyor. Nitekim Başbakan Erdoğan, uluslararası bir platformda ‘NATO, Kandil’e müdahale etsin’ anlamına gelen sözler etmişti. Uluslararası akil adamlar devletin tepesiyle görüşüyor. Açıktan ya da üstü kapalı bir biçimde “arabuluculuk” yapıyorlar. İktidar, Kandil’deki teröristlerin sorununu Uluslararası sorun haline getirmekte bir yanlışlık görmüyor. BDP, BM’nin duruma vaziyet etmesini istiyor. Çok açıktır ki birileri attığı adımların sonunun nereye kadar gideceğini anlamış değiller!
Gaflet ve dalaletin zirveye çıktığı şartlarda Anadolu’ya Müslüman Türk damgasının vurulduğu, ilk Cuma namazının kılındığı, ilk caminin yapıldığı, Anadolu’nun vatan olmaya başladığı yerden MHP, Türk milletine çok ciddi bir mesaj vermiştir. O mesaj da şudur; Türk milletinin üzerinde yaşadığı toprakların Türk İslam kimliği tartışılamaz. İktidarın milli, dini ve ahlaki duyarlılığını kaybetmiş görünmesi, ülkenin sahipsiz olduğu anlamına gelmez! Türk milletine yönelik olarak gerçekleştirilen psikolojik operasyonu izliyoruz ve farkındayız. MHP bu anlamda dünyada olanı biteni kendi gözleriyle görebilen kitlelerin duygu ve düşüncelerine derman olmuştur. MHP, Anı’da Türk milletinin yüreğine su serpmiştir.