İbrahim Melih Gökçek, Türkiye’nin başkenti Ankara’yı tam 25 yıl yönetti.
Yönetti de nasıl yönetti kamu malını har vurup harman savurarak yönetti.
Ankapark gibi bir ucubeye tam 750 milyon dolar harcadı, 750 milyon dolar!
Elon Musk, 90 milyon dolara uzaya roket yollarken Gökçek, kamu malını israf etmesi yetmezmiş gibi Ankapark’ta dinazorlarla poz verdi.
Diğer taraftan ne yaptı?
Ankara’yı parsel parsel sattı, bunu ben söylemiyorum.
Eski yol arkadaşı, dava arkadaşı Bülent Arınç siyasi çıkarları uyuşmayınca pat diye söyleyiverdi!
Gazeteci Murat Ağırel de “Parsel Parsel: Bir Ankara Hikayesi” ve “Parsel Parsel: Vurgun” adlı iki eserinde bu durumu belgeleriyle yazdı.
İlk kitaptaki en can alıcı iki soru şöyleydi:
17-25 Aralık’tan sonra FETÖ’ye imar rantı sağlandı mı?
15 Temmuz’dan sonra FETÖ’cü isme parsel verildi mi?
İkinci kitaptaki kritik noktalar ise şunlardı:
FETÖ itirafçısı, Gökçek’in atadığı FETÖ’cüleri isim isim açıkladı.
Belediyeden FETÖ’ye himmet hangi yollarla aktarılıyordu?
Gökçek’in FETÖ ile olan ilişkisi belgeleriyle ortaya konulduktan sonra ne mi oldu dersiniz?
Ağırel’in belgeleriyle ortaya koyduğu duruma cevap veremeyen Gökçek koşar adım mahkemeye gitti!
Mahkeme “kovuşturmaya yer yoktur” dedi. Gökçek kala kaldı.
Son çareyi yavaş yavaş başladığı sosyal medya trollüğünü tamamlamakta buldu!
Öyle ipe sapa gelmez açıklamalar yaptı ki, insanın nutku tutulur.
Bir TV programında çıktı Sözcü yazarı Murat Muratoğlu’nun "Adıyaman’da iki kuyuda 6 milyar dolarlık jelibon rezervlerine rastlandı" ironisini gerçek sandı ve “Jelibon bulunmuş. Ne demek jelibon bilmiyorum. Yeraltında 6 milyar dolarlık jelibon bulunmuş. Bu ne anlama gelmiyor bilmiyorum. Bugünkü medyaya baktım. Fake değil. Resmî şey. Arka arkaya bulunuyor” dedi.
Gökçek, jelibon açıklamasına gönderme yapan şarkıcı Teoman’a kendisine yakışan bir üslupla “Dingirik” diye karşılık verdi.
Gökçek’in bu sözü Ankara’da vatandaşlara soruldu: 40 vatandaştan 30’u “Türkiye için büyük gelişme” dedi.
Gökçek Ankara’yı nasıl 25 yıl yönetti sorumuzun cevabını bulduk sanırım!
Bu açıklama sonrası alay konusu olan Gökçek, utanmış mıdır? Sanmam!
Çünkü Putin’in Erdoğan’la ilgili övücü sözlerine yer verildiği iddia edilen videoyu “Müthiş” diyerek paylaştı sosyal medya hesabında.
Yahu insan bir yanılır iki yanılır üçüncü de araştırarak yorumda bulunur.
Gökçek ekonomik krizi de Lozan’a bağladı ve "Batum''u, Musul''u, Rakka''yı, Süleymaniye''yi ve Kerkük''ü Lozan''da satanlara lanet olsun. Bugün buralar Türkiye topraklarına dahil olsa ekonomik sıkıntı mı kalırdı? Bu toprakları yabancılara peşkeş çekenlerin mezarları ateşle dolsun inşallah” ifadelerini kullandı.
Peki Gökçek geçmişte neler yapmıştı?
Ulusal bir kanalda çıkıp milyonların önünde “FETÖ hepimizin beynini üç harflilerle ele geçirip istediğini yaptırdı” gibi bir cümle kurabildi Gökçek.
Cristiano Ronaldo’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çerçeveli resmini tuttuğuna yönelik paylaşımı gerçek sanarak “Gel de bu futbolcuyu sevme” yorumunda bulundu.
Atom bombasının yapılışının anlatıldığı gazete küpürünü “Gezi Parkı’ndaki çadırlardan çıkan marjinal örgütlere ait vahşet planları” yorumuyla paylaştı.
Geçmişteki bu trollüklerini ayyuka çıkararak kendine bir çıkış yolu arıyor Gökçek!
Bence bunların hepsini ve hepsini bilerek ve isteyerek yapıyor.
Yoksa sağında solunda hiç mi kimse yok onu doğru yönlendirecek biri!
Parsel parsel sattığı Ankara’yı, FETÖ’ye yardım ve yataklıklarını tüm yaptıklarını bu şekilde unutturmaya çalışıyor.
Sempatik ve şirin gözükerek, unutkan Türk halkının bu özelliğinden yararlanmak istiyor.
AKP’nin iktidardan uzaklaştığını gören Gökçek, bu oyuna daha fazla sarılıyor her geçen gün.
Sanıyor ki jelibon örneğinde olduğu gibi 40 Ankaralı’dan 30’u ona inanacak!
Sempatik gözükerek geçmişin karanlığını temizleyebilecek!
FETÖ ile yaptığı menfaat ilişkilerini “Cinlerle bize yaptırdılar” diyerek aklayamaz oysa ki!
Kendini aklamaya çalışırken her geçen gün daha komik duruma düşüyor Melih bey!
