Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Yavuz Selim DEMİRAĞ
Yavuz Selim DEMİRAĞ

Mamak’tan yükselen ses

Onüç il ve ilçe merkezinde her hafta Cumartesi günleri saat 13:00’te yapılan “Sessiz Çığlık” eylemlerine tanık oldunuz mu? 64 haftadır Ankara Sakarya Meydanı’nda gerçekleşen bu gösterinin en az ellisinde bulundum. Gidemediğim günler konferans ve panellerdeydim. Tutuklu asker ailelerinin yanında ellerinde, ceplerinde Yeniçağ, Aydınlık ve Sözcü gazeteleri olan okuyucular gelir. Genellikle “Vardiya Bizde Platformu” nun mahkemelerdeki gelişmeleri anlatan açıklamasından sonra, hapishanedeki tutuklulardan birinin yazdığı mektubu emekli bir subay ya da tutuklu eşlerinden biri okur. Siyasi partilerin yöneticileri pek fazla uğramaz. Duyarlı bazı milletvekilleri toplamda bir saat süren eyleme katkı sağlamak için geldiğinde hukuksuzluğu özetleyen bir konuşma yapar. Arada bir de gazeteci-yazarlar uğrar. Ankara ya da İstanbul’a... Üç-beş kelime de onlar eder. Emniyetin görevli sivil ekipleri söz konusu eylemi baştan sona kamera ile kaydeder, arşivler. Cumartesi günleri 12 merkezde yapılırken yerel pazarın olduğu Perşembe günü Trabzon’un Beşikdüzü İlçesinde gerçekleşir. Allah selamet versin Beşikdüzü’nde bu işi eczacı Hayrettin Kalay yüklenmiştir. Ablasının oğlu olan yeğeni Kur. Alb. Mustafa Önsel, Balyoz Davası’ndan 18 yıl hapis cezası almıştır. Önsel’i Yeniçağ okurları daha ilk günden bu yana yaptığı tarihi savunmalar ve “Beşiktaş’ta Sırtlan Pususu” adlı kitabından tanır. Ergenekon, Balyoz tertiplerinde tutuklu olanların arasında 40’a yakın Trabzonlu var. Her hafta bu tutuklulardan birinin mektubu okunuyor Beşikdüzü’nde... Geçtiğimiz günlerde Mustafa Önsel seslenmiş Mamak’tan. Beni yürekten vurdu. Okuyucularımızla paylaşıp, Trabzon’a selam göndermek istedim.
“Değerli Beşikdüzülüler, Kıymetli Dostlarım, Büyüklerim, Arkadaşlarım;
Yeniden merhaba. Siz değerli büyüklerime Mamak zindanından sesleniyorum. Ülkemiz tarihinin en bunalımlı dönemlerinden, belki de en önemlisinden geçiyor. Kötü olan, milletimizin azımsanmayacak bir kısmının, gelişmeleri hâlâ olağan akışında izliyor olması. Ve bunların normal olduğunu zannediyor olması. Onlar için üzülmemek elde değil.
Ah, milletimizin bu kısmı da, Balyoz, Ergenekon gibi davalara, vurulmak istenenin aslında benim gibiler değil, kendisi olduğunu bir anlayabilse. Bu davalarla ordunun moralinin alabildiğine bozulduğunu, şu anda savaşacak durumunun olmadığını bir görebilse. Bunun sonuçlarının ne kadar ağır olabileceğini hissedebilse. Görünen o ki, bir kısım insanımız o engin sağduyusunu da kaybetmiş. Bu çok büyük kayıptır.
Beni soracak olursanız, çok iyiyim. Sizler iyi oldukça ben daha da iyi olacağım. Bunların zindanlarından da, zulümlerinden de korkmuyorum. Beni ve benim gibileri pes ettiremeyeceklerini bildikleri için içeride tutuyorlar. Bu da benim için ayrı bir onurdur.
Balyoz Davası’nda, 5500 jandarma subayından, içeride sadece 18 subay bulunuyor. Ne mutlu bana. Demek ülkem için faydalı bir insanım ki, hainler tarafından hedef alınarak alçakça pusuya düşürüldüm.
Bakınız haysiyet cellatları, nasıl seviniyorlar cezamız onandı diye değil mi? Hele de bazıları “er olacaklar” diye başlıklar atmıyorlar mı gazete denilen mevkutelerinde?
Tanımıyorlar ki beni. Ben; üniforma giyerken de, şimdi de, bu yüce millete, er olarak, nefer olarak hizmet etmenin şereflerin en büyüğü olduğuna inananlardanım. Bundan da gurur duyuyorum.
Sözlerime son vermeden önce sizlerden bir istekte bulunmak istiyorum. Memleketimi çok özledim. Dağıldıktan sonra, benim için Beşikdağı’na bakar mısınız doyasıya?
Sonra da yeni yetmeliğimde özgürce dolaştığım sahile inip, dünyanın en hırçını ve ABD’lilerin hakim olamadığı tek deniz olan Karadeniz’i seyreder misiniz ufuk çizgisine kadar ve de havasını çeker misiniz akciğerlerinizin en ücra köşelerine olabildiğince?
Ve martılar... Onları da benim için sever misiniz? Ve onları her gördüğünüzde ben ve benim gibi ülkesinde rehin alınmış, zulme uğramış askerlerinizi, neferlerinizi, erlerinizi hatırlar mısınız?
Hepiniz sağlıcakla ve özgür kalın...
Mustafa Önsel”

Yazarın Diğer Yazıları