Krize kürtaj yaptılar

Nur topu gibi kriz ana rahminde büyüyordu. Geçen defa “teğet geçti” fakat bu kez “teğet bile geçmeyecek” diyerek halkı kuklalaştırılmış gazete ve televizyon kanallarıyla kandırıyorlardı.
Büyüdü rahimde cenin.
Göbeği de büyüttü.
Hamilelik saklanamaz oldu.
Kürtaj yaptılar.
Adını güncelleme koldular.
Tavuk bacağı sat, füze al. Pantolon sat, lüks otomobil al. Yeşil kıvırcık marul sat okul çocuklarına dağıtırım diye bilgisayar (tablet) al.
Almanya gibi değilsin.
Cari açık veriyorsun.
Birikim (tasarruf) oranın düşük.
Ailelerin de açık veriyor.
Şirketlerin de açık veriyor.
Devletin de açık veriyor.
12 milyon yoksulun var. Devlete muhtaç yeşil kartlı sayısını bir türlü düşüremiyorsun. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in Mardin’in köyünde yaşayan kız kardeşi bile yeşil kartlı... Bu tabloyu kökünden değiştirecek ve “Aileleri tasarruf yapan.- şirketleri tasarruf yapan- devleti tasarruf yapan ve ülkenin firmalarının; tavuk bacağı, don fanila, yeşil kıvırcık marul dışında çevirim santrali-füze-uçak- bilgisayar tableti de yapıp dış pazara satan, cari açık değil cari fazla veren” bir ekonomik kulvara sokamamışsın.

***

9 yıldır iktidardasın.
Sadece nutuk atmaktasın.
Ekonomi el parasıyla büyüyor.
Rahimde kriz cenini irileşiyor.
Cari açık azalsın diye Başbakan’ın yerli otomobil üretecek babayiğit işadamı aradığı günlerde İstanbul Tarabya’da Amerikan Caddillac otomobili sefası yapan Cumhurbaşkanı, Meclis açılış konuşmasında; “1 dolarlık ihracat için 82 centlik ithalat yapıyoruz” diyor.
1 dolarda 100 cent var.
100 cente mal satıyorsun.
82 centlik bölümü ithal.
Nur topu gibi kriz doğacaktı.
Bıçak altına attılar.
Kürtaj yaptılar.
Maliye Bakanı, bunun adına “güncelleme” diyor ya bunun adı ekonomi kitaplarında; “cari açığın patlamasıyla doğacak devalüasyon krizini frenleyecek reaktif düzenleme” diye yazılır.
Krize hamileydi ekonomi.
İstenmeyen çocuk doğacaktı.
Motor hacmi yüksek otomobillere yüzde 130 varan oranda özel tüketim vergisi kondu. Şarap, rakı, cin, votkanın maktu vergileri artırıldı. ÖTV sigarada yüzde 69’a çıkartıldı ve cep telefonun maktu vergisi de 60 lira artırıldı. Bunlar; istenmeyen kriz bebeğinin doğmaması için “cenini ana rahminde öldürme” girişimleridir.
Anne canavar oldu.
Kendi cenini yiyor.
Adına güncelleme dediler.

***

1979’da cenin büyümüştü.
1980 krizi patladı.
1980 krizinden Özal doğdu.
2001’de de cenin büyümüştü.
2002 krizi geldi.
2002 krizinden Erdoğan doğdu.
2011’de cenin yine büyüdü.
Erdoğan kürtaja başvurdu.
Doğumu geciktirmek istiyor.
Zengine bir şey olmaz.
Lüks otomobilin vergisi arttı diye zenginler otomobil almaktan vazgeçecek değil. Bu kürtajın ekonomide yaratacağı daralma-sıkışma- büzülme ile faturayı halk ödeyecek. Maliye Bakanı’nın yeşil kartlı bacısının durumu düzelmeyecek.
Necati Doğru / Sözcü

+++

Asılacaksan İngiliz sicimiyle asıl
Türk maliyesinin asılacaksan İngiliz sicimiyle asıl bakanı...
Muaz’zam bi açıklama yaptı.
*
Bunlar zam değil dedi.
Güncelleme...
*
Kek değil kekstra bi nevi.
*
“AKP deme AK de “ yani.
*
Mehmet Ali Birand, şarkı sözü gibi kafiyeli soru sordu, Bülent Arınç’a... Sigara, içki, cep telefonu, araba, mecbur musunuz bu kadar zam yapmaya? Arınç’ın cevabı hüz’zam makamındaydı, “74 milyonu ilgilendiren bi konu değil, sizin gibi birkaç kişiyi kapsıyor” dedi.
*
E hani aynı sazın teliydik biz?
Aynı bağın üzümü filan?
*
Gerçi, ÖTV denilen zam’azingo da, özel tüketim vergisi değildir zaten... Öpülesi Türk Vatandaşı’nın başharfleridir. Ben de olsam ben de öperim böyle vatandaşı.
*
Ve, aslına bakarsanız buna da şükür... “Zamları hükümet yapmadı, devlet yaptı” da diyebilirlerdi... ” Hükümetimizin zam yaptığını iddia edenler şerefsizdir” falan.
Yılmaz Özdil / Hürriyet

+++

Mümtazer Bey
yine uçmuş...

Daha önce terör sorununun çözülmesi için Abdullah Öcalan’a ev hapsi verilmesi gerektiğini savunan Zaman yazarı ve AKP Milletvekili Aday Adayı Mümtazer Türköne hedef büyütmüş: Öcalan’a 20 dönüm çiftlik verelim, ayrıca kendisini paşa yapalım...

***

Bu sözleri söyleyen adamın profesör olduğuna ve hâlâ bu ülkenin üniversitelerinde çocuklarımızı “eğittiğine” inanabiliyor musunuz?
Mustafa Mutlu / Vatan

+++

SİZDEN GELENLER
“ORTAK PAYDA”!

Kamuoyu ve muhalefet Deniz Feneri dosyasındaki köstebek bakanı tartışırken, başbakan Erdoğan ağzındaki baklayı çıkardı: “Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı paydası” . Yola bundan sonra bununla devam edecekmişiz! Hepimizin bildiği gibi, “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı” ifadesi kendisine “Türk” demeye utanan bölücülerin lügatindedir. Hatta bir hafta öncesine kadar giderseniz bu kesimden bir milletvekilinin yeminini ederken özellikle “Türk Milleti” yerine “Türkiye Milleti” dediğini de hatırlarsınız. Bu kez başbakanın ağzından çıkan bu ifadeye bir de “payda” kelimesi eklenmiş olması insanın kafasında farklı soruları da uçuşturuyor:
Ortak payda “Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlığı” ise ortak olmayan payda veya paydalar nedir?
Konu Türkiye olunca neden pay-payda hesabı yapılmaktadır?
Hem yola nasıl devam edileceği konusu sadece başbakanın iradesinde midir?
Bu ülkede sıkışınca sığındıkları kavram olan “halkın iradesi” yok mudur?
Sonuç olarak, bu düşünce ile bölücü terör örgütünün düşüncelerinin “ortak paydada” birleşmesi hiç de ilginç değil. Çünkü iki düşünce de Türkiye Cumhuriyeti’nin niteliklerini değiştirmeyi ve ortadan kaldırmayı hedefliyor...
Davut Sakallı

+++

Türklük şuurunun gereğini
yapma günü

Bundan yaklaşık 3-4 ay önce
köşenizde şöyle bir yazıya değinm
işdiniz.
“Alanda arka arkaya açılan Atatürk posterlerini görünce, eski Başkanlık Divanı üyelerinden Faruk Keskinkılıç “Siyasette yeni dönemin özü bu olacak” diyor;
“Türkiye’nin yönünü, yönetenlerin Türklük şuurunda olup olmadığı belirleyecek!”
Şimdi Türklük şuurunun gereğini yapmak gerekiyor.
Adnan Taşdemir

+++

Erkekler sapık ya teşhirci kadınlar
Bizim talebelik yıllarımızda psikoloji dersinde teşhircilik diye bir psikolojik rahatsızlıktan bahsederlerdi.
Bütün hatları belli olan bir kadın hangi ruh haliyle böyle giyinmektedir.
Bunlara şehvetle bakan erkekler sapık diyelim, bu kadınlara ne diyeceğiz.
İnsanlık tarihi boyunca tespit edilen sosyolojik gerçek şu ki hem erkek hem kadın için çıplaklık ilkellik, örtünmek (tesettürden bahsetmiyorum) medeni olmaktır.
Tarihsel gelişime ters bir durum yaşıyoruz.
Necdet Gökçınar

+++

Yabancı sermaye,
devlet ekonomisindeki
kanserdir.
Ercan Altınel

+++

Ülkesinden bihaber bakan
Enerji Bakanı Yıldız ” Gün 5’te ışıyorsa, biz de bir saat hazırlık yapıp 6’da sokağa çıkıp işimize başlayalım. Gün 6’da ağarıyorsa, 7’de işe başlayalım. 600 milyon tasarruf olur. Cumartesi de çalışalım. Bu uygulama, 70’lerde vardı, sonra kaldırıldı“ dedi. Sayın Bakan bir sabah erkenden kalkıp saat sabahın 5’i gibi İstanbul’daki otobüs kuyruklarının uzunluğunu fark etse ve sırf işyerlerine yetişebilmek için evden 3 saat erken çıkan işçi ve memurların trafik ile mücadelesini bilse, tahminen bu sözleri sarf etmezdi.
Engin Balım

+++

Diyanet’in yaptığından
Erdoğan’ın haberi var mı

14 Ekim 2011 Cuma namazı öncesi camide vaaz dinlerken, dinin nasıl siyasete alet edildiğine de şahit olduk.
Ankara’daki bütün camilere merkezi yayın ile cuma vaazları Kocatepe Camii’nden veriliyor. O günde aynı uygulama yapıldı. Vaazın sonunda R.T.Erdoğan’ın annesi için hatim duası yapılacağı söylenince, “Bu kadarı da olmaz” dedik adeta. Ben kendi adıma, bunu yapan “Din görevlilerine” hakkımı helal etmiyorum.Yoksa bundan ne Erdoğan’ın haberi vardır, ne de merhumenin bir kabahati.
Ama getirildiğimiz nokta bu.
İsa Yıldırım / Ankara

+++

Sen
Anayasamdan Türk’ü silsen de
Birlik olup Ön
Asya’dan
sürsen de
Köküm Orta
Asya, vatanım Turan.
Turan Kırılmazoğlu

+++

İyi de Atalay
Kırıkkale
milletvekili
değildi ki!

Televizyonlarda AKP’liler ve yandaş medya Deniz Feneri ve ” köstebek “ ile ilgili şu savunmayı yapıyorlar:
Efendim milletvekili olduğu ilin belediye başkanıyla tabiki görüşme yapabilir.
Beşir Atalay 2009 yılında hangi ilin vekili imiş? 2011 yılı 12 Haziran’ına kadar Atalay Ankara 2. Bölge milletvekili.
Aynı Atalay AOÇ’de 2009 yılında BDP milletvekilleri ile yaptığı gizli görüşmeyi de inkar etmişti. ” Katiyen, yalan, iftira “ demişti. Sonradan itiraf etti.
Yüksel Durna

+++

TAYYİP BEY!
Nasıl ”kelle“ dersin şehit yatana
Bir de pirim verdin Türk’e çatana
Hangi yüzle varacaksın atana
Basiretin senin olsun Tayyip Bey!
***
Su içilmez senle hiç aynı tastan
Kalmadı köylüde bağ ile bostan
”One minut“ çekişin dillere destan
Cesaretin senin olsun Tayyip Bey!
Şair Şah Şehzade

+++


KOĞUŞ
KALK

Bakan Bey bu kadar açıklama yapma zahmetine katlanacağına ve Sağlık Bakanı’nın müthiş bilimsel tespitli teyidine maruz kalacağına, sadece şunu söyleseydi keşke...
Biz yine anlardık:
Es-salatu hayrun mine’n nevm.
Hasan Salih Gündüz

Yazarın Diğer Yazıları