Koray Aydın'dan gözaltılara sert tepki

Koray Aydın'dan gözaltılara sert tepki

MHP Genel Başkan Adayı Koray Aydın, Yeniçağ Gazetesi yazarları ve milliyetçi camianın önde gelen isimlerinin gözaltına alınmasına çok sert tepki gösterdi. Aydın, "kamuoyu infial halindedir" dedi.

Yazarlarımız Yavuz Selim Demirağ, Servet Avcı, Kürşad Zorlu, Adnan İslamoğulları ve milliyetçi camianın önde gelen isimlerine yönelik itibarsızlaştırma gözaltılarına MHP Genel Başkan Adayı Koray Aydın'dan çok sert tepki geldi.

Aydın açıklamasında şunları kaydetti;

“15 Temmuz FETÖ darbe girişiminin demokrasiyi, milli iradeyi ve milletimizin birlik ve beraberliğini hedef aldığı artık bilinen bir gerçektir. Aziz Türk milleti iktidarıyla muhalefetiyle bir araya gelerek, bu hain kalkışmayı püskürtmüş, Yenikapı mitingi ile de bütün dünyaya birlik ve beraberlik mesajı vermiştir. 

KRİPTO FETÖ'CÜLER SORUŞTURMALARI SABOTE EDİYOR

FETÖ soruşturmaları bahane edilerek, kurunun yanında yaşların da yanmaması, ilgisiz kişilerin kapsama dahil edilerek sürecin sulandırılmaması, ömrünü ülkücü harekete vermiş ve bu yapıyla mücadele etmiş kişilerin de mağdur edilmemesi gerektiğini defalarca ifade ettik. Olağanüstü Hal döneminde yaşanan gelişmeler, FETÖ soruşturmalarının, bu yapının halen etkin yerlerde olan kripto elemanlarınca bir fırsata dönüştürülerek sabote edildiği, mağduriyetleri çok çeşitli ve ilgisiz kesimlere yayarak kaos ve kargaşa ortamının sürekli hale gelmesine hizmet ettiklerini ortaya koymaktadır. Ortada kuvvetli deliller yokken, sadece makul şüphe, ihbar veya şikayetler üzerinden yapılan açığı alma, ihraç, gözaltı ve tutuklamalar bilerek ya da bilmeyerek bu ihanet şebekesinin değirmenine su taşınması anlamına gelmektedir. Daha önce de her zeminde, pek çok defa ifade ettiğim gibi FETÖ ile mücadele bir millî güvenlik meselesidir. Türk Milleti'nin ve onun binlerce yıllık geleneği neticesinde ortaya çıkardığı Türk devletinin namusuna uzanan bu el, mutlak surette kırılmalıdır. Bu bağlamda, Türk devletinin en büyük destekçisinin Türk Milleti'nin gönüllü serdengeçtisi olan ülkücüler olduğu unutulmamalıdır.  FETÖ ile mücadelede, bir diğer önemli husus da izlenecek yöntemdir. “Suçta ve cazada şahsîlik, suçta ve cezada kanunîlik” ilkesi, göz ardı edilmemelidir. Şahsî hesaplaşmalar, basit siyasî gelecek hesapları ve bilinçaltındaki derin düşmanlıklar bir kenara bırakılmalıdır. “Yangından mal kaçırmak” üzerine kurulmuş ve tam bir şark kurnazlığıyla “muhalefet eden, itiraz eden ve itiraz etme ihtimâli olan herkes”, bu torbaya atılmamalıdır. 

AT İZİ, İT İZİNE KARIŞTI

Üzülerek görüyoruz ki yürütülen soruşturmalarda, bahsettiğimiz ilkeler çiğnenmektedir. Bu ilkelerin göz ardı edildiği, devletin en üst düzey makamları tarafından dile getirilmekte; “At izinin it izine karıştığı” yönünde açıklamalar yapılmaktadır. Bu durumda, ortada çok ciddi bir karmaşa olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim bugün yapılan operasyonlarda oklar, tam da bu mantıkla Ülkücü Hareket'e yöneltilmiştir. Aralarında eski milletvekilleri, il başkanları, ocak başkanları, parti üyeleri, gazeteciler ve yazarlar bulunan pek çok ülküdaşımız, gözaltına alınmıştır.

BU OPERASYON, KENDİ AYAĞINA KURŞUN SIKMAKTIR

Türk milliyetçilerinin basındaki muhalif duruşunu temsil eden Yeniçağ gazetesinin milliyetçi ve ülkücü kimlikleri bilinen yazarlarına karşı bugün yapılan gözaltı işlemi kamuoyunda büyük infial yaratmış, milliyetçi ve ülkücü camiayı üzmüştür.  FETÖ ve OHAL sürecinde yasama, yürütme ve yargıdan sonra demokrasinin vazgeçilmez ögesi olan basına özellikle de iktidara muhalif basına yönelik baskıların arttığı gözlenmektedir. Bu manada, başta Yeniçağ olmak üzere, PKK, FETÖ, IŞİD vb bölücü terör örgütlerine karşı başından beri en büyük mücadeleyi veren basın organlarının hedef alınması, bindiği dalı kesmek veya kendi ayağına kurşun sıkmak anlamına gelmektedir.  Başta MHP ve Ülkücü Hareket mensupları olmak üzere, her türlü bölücü ihanet çetelerine karşı Türk devletinin ve hükümetine sınırsız destek veren aziz milletimizin her görüşten tek bir vatansever ferdi bile mağdur edilmemelidir. İktidara verilen desteğin, muhalif kesimleri bertaraf edilmesine dönüşmemesi için atılan her adımın takipçisi olduğumuzu, mağdur olan bütün ülküdaşlarımızın yanında ve arkasında olduğumuzu bir kez daha açık ve net bir şekilde ifade ediyor, hak ve adaletin gecikmeden yerini bulmasını temenni ediyorum”

İlgili Haberler